"657'de İş Güvencesi Kırmızı Çizgimizdir"

"657'de İş Güvencesi Kırmızı Çizgimizdir"

Türkiye Kamu Sen İzmi İl Temsilciisi Ahmet Doğruyol'dan 657 açıklaması

Ahmet Doğruyol 657 sayılı kanunla ilgili açıklama yaptı. İşte o açıklama:

İktidara geldiği 2002 yılından bu güne dek memurluk güvencesini kaldırmayı planlayan mevcut hükümet, 657 sayılı devlet memurları kanununu değişikliğini temcit pilavı gibi ikide bir önümüze getirmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu, bu konuda bazı açıklamalarda bulunmuş, basına yansıdığı kadarıyla, özetle memurluk güvencesinin kaldırılacağını, yerine performansa dayalı bir sistem getirileceğini, memurluk güvencesinin terör örgütlerini besleyen bir yapı arz ettiğini, 20 yıl sonrasını görebilen memurların darbe yaptıklarını ifade etmiştir.
     
Öncelikle belirtmek isteriz ki, darbeye kalkışan memurlar değil, eli silahlı teröristlerdir. Memurluk güvencesine sahip kamu görevlileri ise darbenin karşısında, darbeyi önleyen kesim olmuştur. Bugüne kadar değil Türkiye’de dünyanın hiçbir ülkesinde memurlar darbe yapmamış, darbe yapmaya kalkışmamıştır.  Bilakis, Devletimizin geleceğinin teminatı, iş güvencesine sahip kamu görevlileridir ve Sayın Bakan memurluk güvencesi konusunda büyük bir yanılgı içerisindedir. Memurun iş güvencesinin kaldırılmasını terör örgütlerine, darbeye bağlamak 3 milyon memura hakarettir. 2002 Yılında memur güvencesini kaldırmayı dillendirdiğinizde darbe mi vardı?  

Ülkemizde terör örgütlerinin kamuda kendilerine yer edinmiş olmaları, memurluk güvencesinden değil liyakate dayanmayan atama ve görevde yükselme uygulamalarının yaygınlaşmasından kaynaklanmıştır.

2002-2016 Yılları arasında özellikle Devletine bağlı, vatanını, milletini seven kamu görevlilerine yönelik olarak uygulanan ayrımcılık, dışlama, haksızlık ve adaletsizliği en derinden yaşamış, bizzat bu adaletsizliğe maruz kalmış kamu görevlileri adına Türkiye Kamu-Sen olarak verdiğimiz mücadele herkesin bilgisi dahilindedir. Tekrar ediyoruz ki, Sayın Bakan’ın sanki darbe girişimini kamu görevlileri gerçekleştirmiş gibi bir yaklaşım içinde bulunması, 3 milyon kamu görevlisi adına hiç de yakışık almamıştır.
     
O halde biz de Sayın Bakan’a soruyoruz, mülakata dayalı atama ve görevde yükselme sisteminin adil bir yapı oluşturduğunu kim, nasıl iddia edebilir? Çok yakın geçmişimizde tecrübe ettiğimiz üzere, kamuda bir grubun kendisine yandaş bir kesim oluşturmak üzere performans sistemini kendi amaçları lehine kullanmayacağını kim garanti edebilir? İş güvencesi olmayan kamu görevlileri, kendilerine verilen kanun dışı görevleri nasıl sorgulayacak, kanun dışı emirlere nasıl karşı gelecektir? 

İş güvencesi aslında memurun şahsına yönelik olmaktan çok Devleti ve kamu hizmetlerinin tarafsızlığını ve sürekliliğini sağlamak adına oluşturulmuş ve bütün dünyada yıllardan beri uygulanan bir sistemdir. Memurun iş güvencesi darbeye sebep olan değil, Devleti her türlü darbeden koruyan en önemli unsurdur.

Memurun iş güvencesi kaldırılarak A B C D gibi dört aşamalı karne verileceği, karnesi başarılı olmayan memurun sözleşmesinin iptal edileceği ifade edilmektedir. Söz konusu sistemin bir örneği 663 sayılı KHK ile kamu hastanelerinde uygulanmaktadır. 2011 Yılından bu yana, yaklaşık beş buçuk  yıldır uygulanan sistem bu gün tıkanma noktasına gelmiştir. 2015 Sayıştay raporu sonucuna göre  Kamu hastaneleri ekonomik olarak çıkmaza sürüklenmiş. Çalışanlar arasında ayrımcılık, ötekileştirme, adam kayırma zirve yapmış, kamu harcamaları kat be kat artmıştır. Bu gün sistemden geri dönüş hesaplarının yapıldığı herkesin malumudur. 

Biz kamu hastanelerinde ki sözleşmeli memurlarda da gördük ki, bu tür bir sistem başarı değil, başarısızlık getirecektir. Bu gün pek çok kamu kurumunda olduğu gibi idareciye yada mevcut iktidara yakın duran memura iyi karne vermekten, memurlar arasında haksızlık hukuksuzluk yapmaktan başka bir işe yaramayacaktır. 

Bu gün bile kamu kurumlarındaki memurlar arasındaki yapılan ayrımcılık, ötekileştirme ve yandaşlık huzursuzluğu hat safhaya çıkarmıştır.

Örneğin, hastanelerdeki idarecileri sözleşme dönemlerinde sözleşmelerinin uzatılmayacağı tehdidiyle personeller arasında sendikal ayrım, siyasi ayrım gibi pek çok gayri yasal işlemin yaptırıldığı malumumuzdur.

Soruyorum bu karnenin puanlaması memurun başarısına göre olacaksa bunun ölçüm şekli ya da, ölçüm aracı nasıl olacaktır? 

Uygulanmak istenen sistemle dönemine göre hangi siyasi iktidar olursa olsun yandaşlarını kollamak ödüllendirmek, yandaş olmayanları cezalandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Devlet memurluğu liyakat kuralları üzerine oturtulmalıdır.

İş güvencesi Türkiye Kamu Sen’in kırmızı  çizgisidir.  Türkiye Kamu Sen birileri gibi bireysel çıkar ve menfaatler üzerine sendikacılık değil, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Milletin çıkarlarını ön planda tutarak sendikacılık yapmıştır. Bundan sonra da öyle devam edecektir.


                                                                                                        Ahmet DOĞRUYOL    
Türkiye Kamu Sen İzmir İl Tems.
 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.