Dr. Emrah Çinik, “Kırışıklıklar ve sarkma cildin yaşlanması ile ilişkilidir. Yakın zamana kadar doktorlar ve hastalar, bu koşulları tedavi etmek ve genç görünümü geri getirmek için tek seçenek olarak yüz germe ameliyatını düşünmekteydiler. Ancak yüz germe ameliyatı oldukça zorlu bir süreç gerektirmekte, çalışma ve günlük yaşam aktivitelerini sınırlandırmaktadır. Aynı zamanda ağrılı bir iyileşme süreci ve risk faktörlerini de barındırdığı için yeni çözümler bulunmuştur. Ameliyatsız yüz germenin kalıcı bir yan etkisi yoktur. Ancak eğer yan etkiler ortaya çıkarsa bunlar geçici ve hafif yan etkilerdir. Cerrahi işlem olmadan gerçekleştirilen yüz germe işleminde kollajen üretilmesini teşvik etmek için deriye işlem yapılır. Ameliyattan farklı olarak, cildin dış tabakası bu işlemle herhangi bir şekilde zarar görmez” dedi. 

Ameliyatsız yüz germenin ultrason veya ışık enerjisini kullanarak cildin derinliklerindeki kolajeni parçalamak ve cildin doğal iyileşme mekanizmasını teşvik etmek için kullanıldığını kaydeden Dr. Çinik, “Ameliyatsız yüz germe işleminden hemen sonra normal hayata devam etmek mümkündür. Ağrı kesici ilaçlara bile gerek kalmayacaktır. Bu tür bir işlemi düşünüyorsanız, büyük bir ihtimalle uygulamanın muhtemel faydalarının neler olduğunu bilmek isteyeceksinizdir.

Lazerlerle tedavi seçeneği tercih edildiyse, lazerlerin eski epidermal pigmentli hücreleri ortadan kaldırdığını ve yeni kollajen hücrelerinin açığa çıktığı kesindir. Ultrasonik tedaviler, aynı zamanda yeni kollajen hücrelerinin açığa çıkmasını teşvik ederken çizgilerin görünümünü de azaltır. Cerrahi işlem olmadan yapılan tüm yüz germe tedavisi birçok anlamda oldukça avantajlıdır. Hastalar geleneksel ameliyatlı yüz germe yerine ameliyatsız yüz germe işlemini seçerler, çünkü kısa süreli işten ayrılma avantajının yanı sıra yara izi yoktur ve daha az risk barındırmaktadır. Bu anlamda ameliyatsız yüz germe çok daha kolay bir işlemdir ve gözle görülür bir başarıya sahiptir” şeklinde konuştu.