Angıner,  “Dersler ailelerin değil, çocuğun sorumluluğudur”

Angıner, “Dersler ailelerin değil, çocuğun sorumluluğudur”

Mavişehir İlkokulu’nda düzenlenen “Dikkat Eksikliği” konulu seminerde Klinik Psikolog Büşra Angıner, çocukların öğrenme süreçlerinde nerede zorlandığının tespit edilmesi gerektiğini ve ödev sorumluluğunun ailede değil, öğrenci de olduğunu açıkladı.

Mavişehir İlkokulu’nda velilere düzenlenen seminerde, Klinik Psikolog Büşra Angıner ve  Norofix Bilişsel İşlev Geliştirme Metodu Program Koordinatörü Serra Kafaca dikkat eksiliği ve öğrenme metotları hakkında bilgi verdi.
Klinik Psikolog Büşra Angıner, ders çalışma, ödev sorumluluk bilincinin okul hayatının ilk 3 yılında şekillendiğini belirten Angıner, aile tutumlarının bu konuda önemli bir rol oynadığını söyledi. Ödevin ya da ders çalışmanın çocuğun sorumluluğu olduğunu hatırlatan Klinik Psikolog,  yalnız başına ders çalışmayan, çeşitli bahanelerle derste sürekli yerinden kalkan çocukların mutlaka bir uzman desteğine ihtiyacı olduğunu söyledi. 
 

“Bırakın Düşsün”
 

İnteraktif gerçekleşen sohbette veliler evde en çok “ Hadi! Ödevin yok mu? Ders çalış…”diye çocuklarını uyardıklarını söylediler. Bu durumun da evde çatışmaları artırdığını anımsatan Angıner, velilere, “Siz çocuklarınızın annesi, babasısınız, öğretmeni değil. Sizce daha kaç yıl çocuklarınıza ders çalış diyeceksiniz?” diye konuştu. Sadece ergenlik dönemine kadar bu zorlamalarla çocuğun ders çalışabileceğini, ergenlikten sonra da çatışmaların şiddetleneceğini söyleyen Angıner, sorumluluk bilincinin ailede başladığına dikkat çekti. Ödevlerin öğrencilerin hayatında öncelikli sorumluluğu olduğunu hatırlatan Angıner, “Aileler ödevimiz var mı? diye sormamalı. Çünkü ödev öğrencinin sorumluluğudur. Gerekirse sorumsuzluğunun sonuçlarını yaşayarak öğrenmesine izin verin. Bırakın düşsün yaralansın, kalkmayı öğrensin” diye konuştu. 
 

Ödev Ceza, Tablet Ödül Olmamalı
 

Ailelerin ödül ve ceza sistemi ile çocuklarının ders çalışmasına ya da ödev yapmasına teşvik etmemelerinin önemine değinen Angıner, “Çocuğum ödevini yap, tabletle oyna ya da ödevini yapmazsan tabletle oynayamazsın” gibi yaklaşımların çocukların sebep sonuç ilişkisini yaşamasına engel olduğunu, ödevi ceza, tableti ödül gibi algıladıklarını belirtti. Ailelerin sınırları net olarak çizmesinin ve bu sınırlarda tutarlı olmalarının çocukların kişilik gelişiminde önemli rol oynadığını hatırlatarak, akademik ve sosyal başarısı yüksek çocukların sorumluluk bilinci gelişmiş, empati yeteneği yüksek, sınırları bilen çocuklar olduğunu vurguladı. 
 

Ders Çalışma Ortamını Düzenleyin
 

Norofix Bilişsel İşlev Geliştirme Metodu Program Koordinatörü Serra Kafaca ise, velilere öğrenme süreçlerini anlatarak, yaptıkları çalışmalarda çocuğun hangi öğrenme aşamasında takıldığını tespit ettiklerini söyledi. Bu tespitten sonra öğrenciye özel bir uygulama gerçekleştirerek, özel materyallerle zaman kullanımını, stresle baş etmeyi, dikkati odaklamayı ve kalıcı hafızaya bilgiyi transfer etmeyi sağladıklarını anlattı. Bu noktada okullarla da çalışmalar yaptıklarını anlatan Kafaca, haftada 2 saat öğrencilere ek ders olarak sınıfta uygulamaları gerçekleştirdiklerini belirtti.


 Çocuğun bazı derslerde neden sorun yaşadığını aileler tarafından gözlemlenmesinin önemini vurgulayan Serra Kafaca, öncelikle ailelerin görevinin uygun ders çalışma ortamı hazırlaması olduğunu söyledi. Ders çalışma masasında çocuğun dikkatini dağıtabilecek herhangi bir oyuncağın, ya da konuyla ilgisiz kitapların bulunmaması gerektiğini anlattı. Çocuğun yaşına uygun olarak belirlenen 20 dakika ortalama ders çalışma süresi boyunca çocuğun masanın başından herhangi bir bahane ile kalkmaması gerektiğini anlatan Kafaca, çocukların en fazla 5 dakikalık molalarda da televizyon izlememesinin, ya da tabletle oynamamasının önemine değindi. 
 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.