Merhabalar. Geçtiğimiz günlerde en çok kullandığım sosyal medya araçlarından biri olan Twitter’da gündemlere göz atarken enteresan bir hashtag dikkatimi çekti. BTS ile başlayan bu tagın altına yazılan yorumları gördükçe müzik ile ilgili olduğunu, benim bugüne kadar nasıl dikkatimden kaçtığını daha da çok merak etmeye başladım. Ülkemizde pek bilinmediğini sandığım bir müzik türü olan K-pop (Korean-Pop)’un aslında sadece ülkemizde değil; dünyada ne kadar fazla hayranı ve dinleyeni olduğunu kendi gözlerimle gördüm. Peki neydi bu BTS, diğer adıyla Bangtan Boys’u bu kadar çok dinlenir ve popüler kılan? Kısa film edasında kurgulanmış video klipleri miydi, yoksa kendi yazdıkları şarkı sözlerinde kendi hayatlarından parçalar bulan hayranları mıydı? Genç yaşlarda yaşadıkları zorluklardan sonra kavuştukları şöhret mi onların hikayesini bu kadar sevdirdi insanlara, yoksa yenilikçi müzik tarzları mıydı onlara rekorlar kırdıran? Gelin bakalım bahsettiğim bu apayrı dünyada bugüne kadar neler kaçırmışız farkında olmadan.

Müziğin Evrensel Olduğunu Kanıtlayan Grup

Her zaman müziğin evrensel oluşunu, bir dili, dini, ırkı ve kısıtlı kitlesi olmadığını savunmuşumdur. Sanırım bu yeni tanıştığım genç grup, tam tanımladığım kavramları bana kanıtlıyor adeta. Kendi dillerinin yanı sıra İngilizce ile harmanladıkları parçaları da sadece tanımladıkları K-pop genresi sevenlerine değil, tüm dünyaya hitap etmelerini kolaylaştırmış. Hayranlarının sevgisi ülkemizde de o kadar büyük ki neredeyse tüm parçalarına internet üzerinden Türkçe altyazılı olarak ulaşmak mümkün. İnanın ne demek istediğimi bu grup ile ilgili bir bilgiye ulaşmak istediğinizde daha iyi anlayacaksınız. Ülkemizde çoğu Türk müzisyenden kat ve kat fazla hayranı olan bu dünya beni her geçen gün daha fazla şaşırtıyor buna emin olabilirsiniz.

Yenilikçi Müzik Tarzları İle Rekorlar Kıran Bir Oluşum

Bir müzisyeni ya da müzik grubunu başarılı kılan ulaştıkları dinleyici sayısı değil, edindikleri hayran sayısıdır bence. Genç ve zamanında yaşadıkları zorlu hayat şartlarından sonra bir araya gelip bu kadar kısa sürede bu kadar çok şey başarmaları da fanları ve onlara olan bağlılıkları ile anlam kazanmış. Bu yedi kişilik grupta kim kimdir, hangisi ne söyler ya da nasıl bir araya geldiler gibi konulara bu yazımda değinmeyeceğim. O zaman hem anlatmak istediklerimi aktaracak yer kalmaz, hem de internetten kolayca bulunulabilecek bilgilerle sizleri peşin peşin sıkmamış olurum. “En İyi Koreli Sanatçı” dalında MTV Avrupa Müzik Ödülü almanın yanı sıra, “Billboard Music Awards” adlı dünyanın en önemli ödüllerinden, sosyal medya tarafından birincisi seçilen yarışmada Justin Bieber gibi birini geride bırakmış; tam 300 milyon oy almış bir gruptan bahsediyoruz. Bu yüzden aldıkları rekor oy sayısı aslında etraflarında kenetledikleri milyonlarca hayranların onlara olan inançlarının göstergesi.

Anlamlı Şarkı Sözleriyle Kitleleri Peşlerinden Sürüklüyorlar

Başarılı bir müzik işinde ilk önce kendi ilgi alanım olduğundan altyapıya bakarım. Genele baktığımızda çoğumuz bu yabancı bir parçaysa doğal olarak sözlerden çok ilk önce ritmi algılar ve şarkının bizi alıp almayacağına aslında yarım dakikada karar verir. Bahsettiğim yenilikçi müzik tarzlarının dışında bu grubu diğerlerinden ayıran en büyük özellikleri; kendi yazdıkları şarkı sözleri. İlk dinlemeye başladığımda hayranları bana ulaşıp şarkı sözlerine kulak vermemi tembihlemişlerdi. İyi ki de öyle yapmışlar. Şarkı sözlerinin Türkçe çevrimlerini incelediğimde aslında hayranlarının bu derin ve manalı sözlerde kendi hayatlarından kesitler bulduğunu ve kendi yaşamlarına bir şeyler kattığını anladım. Eğlenceli müzik yapılarının yanında şarkı sözlerinin de bir o kadar öğretici olduğu kanısına varmam çok zamanımı almadı. Kısa sürede bakabildiğim kadarıyla yaşadıkları hayat mücadeleri ve geçmişte yapmış oldukları hataları ritmik bir düzen içerisinde hayranlarına böyle detaylı aktarmaları beni gerçekten çok etkiledi. Ulaşmış oldukları uluslararası şöhretten çok beni edinmiş oldukları hayranları ve kendilerini bir aile gibi hissettirebilmeleri şaşırttı. Üstelik ülkemizde bu vesileyle kendi dillerini ve İngilizce içerikli parçalarından dolayı ek bir öğretici misyonları olmalarına da sevindim. Öğrenim çağında bulunan gençlerimizin bir müzik grubu yüzünden yabancı dil öğrenmeye çalışması bile bence takdire şayan. Yaş aralığı belirlemeksizin etraflarında oluşan sayısız hayran kitlesi ise gerçekten incelenmesi gereken derin ve uçsuz bucaksız bir konu.

18 Eylül’de Yeni Albümleri “Love Yourself: Her” ile Heyecan Zirvede

Ben bu yazıyı yazarken kendileri yepyeni albümlerini çıkarmaya hazırlanıyorlar. Üstelik bir şarkıda da The Chainsmokers ile beraber çalışmışlar. Hatta ben bu satırları yazarken kendileri The Chainsmokers ile Seul konserinde sahne alıyorlar. Öyle heyecanlı ve sadık hayranları var ki her gün sosyal medyada mutlaka trend konular arasına girmeyi başarıyorlar. Parçalarının adlarının bulunduğu resim bile milyonlarca beğeni alabiliyor. Kendilerini hayrandan çok aile gibi gören ve “Army / Ordu” diyen kıskanılacak oluşum; grubun tüm üyelerinin onlara verdiği hassasiyetin farkında. Hal böyle olunca şimdiden ülkemizde kendilerini canlı dinlemek için sıraya giren bu ordular; BTS grubunu Türkiye’ye getirtebilecek bir çözüm arayışında. Dilerim bende bunun ufak bir parçası olabilirim buradan duyurarak.

Kore Müziğine Olan Negatif Önyargı Artık Yıkılıyor

Kırılması en zor zincir önyargıdır. Bunu özellikle ülkemiz insanı en uç noktalarda yaşar. Tıpkı herkesin her şeyi en iyi bilmesi gibi. Herkes haklıdır, adres bilmeyen bile tarif etmeye çalışır. Bu yazım için Twitter aracılığıyla bilgi toplamaya başladığımda destek olan hayranları kadar “Kore’nin müziği mi dinlenir?” ‘den tutun “Ergen kesimin safsata şarkı grubunun neyini inceliyorsun?” sorusuna kadar geniş bir tepki aldım. Zaten bilmeden taşlayan ve bir kesimin kafasında oluşan kati doğrularla savaşmak mümkün değildir. Baktım müzikal olarak, mana olarak, özellikle de video kliplerinde kullandıkları kısa film edasında kurgulanmış emeği görerek bu müzik türünün hiçte kamuoyunda oluşan negatif önyargıyı hak etmediğini gördüm. Kim bilir belki bu yazdıklarımdan sonra zaten milyonları geçen hayran ve takipçilerinin arasına ülkemizden yenileri katılır, belki fark etmeden ben bile onlardan biri olmuşumdur…

Bu konuyu ele alacağımı duyurduğumdan beri yüzlerce mesaj aldım. Elimden geldiğince bir kısmını söz verdiğim gibi burada yayınlamaya çalıştım. Unuttuklarım varsa darılmasınlar çünkü bu dosyanın devamı ve grubu yakından incelemem, yeni albüm günü gelecek…