BİZİM BAYRAMIMIZ YAZDIĞIMIZDA!

BİZİM BAYRAMIMIZ YAZDIĞIMIZDA!

Ali Eyce yazdı

24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı.

Bugünü bayram olarak kutladığımız söylentisi olsa da, biz gazeteciler için bayram, seyran pek fark etmiyor.

Öyle bayram diye düşünmeden yapamayız.

Öyle bayram diye yazmaktan kaçamayız.

Öyle bayram diye haber yapmadan duramayız.

Öyle bayram diye bir eğlence, bir şenlik, bir yürüyüş yapamayız.

Öyle bayram diye tatil falan yapamayız.

Öyle bayram diye bir havai fişek daha patlatamayız.

Bayram da olsa, seyran da olsa kamuoyunu, okuyucularımızı, izleyicilerimizi, dinleyicilerimizi düşünerek, onların haklarını korumak için çalışırız.

Her zaman söylemişimdir, zor olan gazeteci olmak değil, gazeteci olarak kalabilmek ve çalışabilmektir.

Ben bilmem hiçbir meslek kuruluşunda gazetecilik kadar üzerinde toplumsal sorumluluk ve toplumsal baskı olan bir meslek.

Çoğu zaman yazdığınız için, az zamanda yazmadığınız, yazamadığınız için baskı görürsünüz.

Bu baskı öyle baskı değil, gizli, saklı, eziyet dolu, düşündüren bir baskı.

O baskının altından kalkmak gazeteci kalabilmenin tek yoludur.

klavyede-on-parmak-yazma-taktikleri-750x335.jpg

Baskıdan çıkamayan gazetecilikten çıkar, meyilli olduğu, bildiği, öğrenebildiği veya yapabildiği bir mesleğe geçiş yapmakta bulur çareyi.

Eskiden gazetecilik yapmışlığım da vardır diye birçok başka mesleğe geçiş yapmış insanları görebilirsiniz.

Gazetecilerin, gazetecilikten çıkışlarının nedenlerini sorgulayın yüzde 90’ı psikolojik, yüzde 10 ise ekonomik.

Psikolojik olarak gazetecilik yapmak gerçekten zorların da üstünde zor oldu.

Gazetecinin psikolojisinin zorluğunu basit mantıkla anlatmak gerekirse, bir evde tanımadığınız 3 kişi ile yaşıyorsunuz ve her gün siz onlardan bir şeyler istiyor, onlar sizden bir şeyler istiyor, kavga, gürültü, iyi, kötü yaşamaya çalışıyorsunuz.

Gazeteci işte bu durumu 83 milyonluk bir ülkede her gün yaşıyor, yaşamak zorunda kalıyor.

Hiç tanımadığı insanların ağır sözlerine maruz kalıyor, hiç tanımadığın insanların ağır şiddetine maruz kalabiliyor ve hatta hiç tanımadığı insanların ortamında sırf gazeteci diye dışlanabiliyor.

Türkiye’nin yüzde 80’ninin hafif veya yüksek derece suçtan sabıkalı, yüzde 99’unun ise her an suç işleme eğilimi içinde olma ihtimali gerçeğinde biz gazetecilerin kabullenin olmasına zaten biz de beklemiyoruz.

Saygı görüyorsak sebebini biliyoruz.

Sevgiyi görüyorsak sebebini biliyoruz.

İstenmiyorsak onun da sebebini biliyoruz.

Bildiğimiz işi de sevdiğimiz için yapmaya devam ediyoruz.

Bayram da olsa, seyran da olsa.

Ölüm de olsa, kalım da olsa.

Bizim bayramımız yazdığımızda!

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.