Cumhurbaşkanı'ndan meclisteki kavgaya sert tepki!

Cumhurbaşkanı'ndan meclisteki kavgaya sert tepki!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de muhtarlara hitap ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de muhtarlara hitap ediyor. 

İşte o konuşmadan satır başları:

Toplantımıza gelen muhtarlarımızın ifade ettikleri hususlar şahsım için yol gösterici oluyor. Bizim için tek ölçü hakkın ve halkın çizdiği yoldur.Milletimizin tercihleri rastgele değildir. Arkasında büyük bir birikimi, irfan, feraset vardır. Kırk yıllık siyasi hayatımda gözüm hep milletimde oldu.  Milli irade, demokrasi, hak ve özgürlükler birileri için laftan ibaret olabilir. Bizler bunların hayata geçirilmesine adadık.

YENİ BİR DÜNYA KURULMAYA ÇALIŞILIYOR

Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı sıkıntıları ve üzerimizde oynanan oyunları sizler de görüyorsunuz. Tıpkı 1. Dünya Savaşı, 2. Dünya Savaşı sonrası yeni bir dünya kurulmaya bize de yeni bir rol biçilmeye çalışılıyor. Kefeni Çanakkale ve İstiklal Harbinde yırtmıştık.  Ülkemizle ilgili kötü niyetler hala sürüyor, eski hesaplar önümüze sürülüyor. Son 3 yıldır yaşadığımız hadiseler bu hesaplaşmanın birer tezahüründen başka bir şey değildir.

MAŞALARI KIRMAZSAK KAZANAMAYIZ

Terör örgütleri üzerinden ülkemize yöneltilen saldırıları birer birer boşa çıkarıyoruz. Asıl mücadeleyi onların arkasındaki güçlerle verdiğimzi gayet iyi biliyoruz. Maşaları kırmazsak, arkadaki güç mücadelesini kazanamayız. Bölücü terör örgütüne güvenlik güçlerimiz tarihinin en büyük darbelerini vururken, milletimiz de gerçek yüzlerini görmüş durumdadır. FETÖ ile mücadelemizi tüm cephelerde sürdürüyoruz. DEAŞ denilen örgütü hem kendi topraklarımızda, hem de bölgemizde bitirmekte kararlıyız. Biz bu örgütlerin üzerine gittikçe, dışarıya verdikleri farklı görüntüler ortadan kalıyor, aynı ahtapotun kolları oldukları ortaya çıkıyor. 

ARTIK ŞÜPHE KALMADI

Türkiye'nin El Bab operasyonu karşısında sergilenen tavır böyle bir hassasiyetinin olmadığını gösterdi. Artık kimsenin FETÖ'yü savunacak durumu da kalmadı. Bu örgütün darbe girişimindeki rolüne tereddütle yaklaşanlar Rus Büyükelçisi'ne yapılan suikastin ardından herhalde ikna olmuşlardır diye düşünüyorum. Ayrıca kimsenin PYD ile PKK'nın bağlantısını inkar etmesi mümkün değil. Bu acımasız bir güç mücadelesidir. Bu mücadelenin birinci şartı ayakta kalmaktır. Durduğunuz anda kardeş kavgasıyla bize kendi kendimizi imha ettireceklerinden hiç şüpheniz olmasın.

YAZ KIŞ DEMEDEN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ

80 milyon biz tek milletiz. İkincisi tek bayrak. Bizim şehidimizin kanından rengini alan, hilaliyle bağımsızlığımızın ifadesi olan, yıldızıyla da şehidimizin ta kendisi olan bayrağımızdan başka bayrak biz tanımıyoruz. Bu bayrak için şehit olanlar şehadete yürür. Üçüncüsü de bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır, diyerek yola yürüyoruz. Dördüncüsü de tek devlet. 780 bin kilometre kare vatan ve bu vatanın üzerinde Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak tek devletiz. Başka devlet tanımıyoruz. Kimse de böyle bir gayretin içine girmesin. İşte şimdi Gabar'da, Tendürek'te her yerde yaz kış demeden bu mücadele devam edecek. Bu ülkede ihanet edenlerin yeri yoktur.

BU ÜLKEDE YERLERİ YOK

Bu ülkede bu ülkeye ihanet edenlerin yeri yoktur bu böyle bilinsin. Eğer bu ülkenin bir vatandaşı isen huzurumuzu bozmadan yer içersin, her türlü hakkınız var. İlla terörist olmak gerekmiyor. Kürt olup Cumhurbaşkanı olan insanlar oldu bu ülkede. Devlet bakanlarında yer alan değişik etnik unsurdan vatandaşlarım var benim. Silahlı Kuvvetlerimizin içinde en üst makamda olanları gördük. Bu yollar kimseye kapalı değil.

O KÜRSÜ SİZİN YIKMANIZ İÇİN ORAYA KONMADI

Bakıyorsunuz şurada, Meclis'te bir anayasa değişikliği çalışması oluyor, yaşanan tabloyu görüyorsunuz değil mi? Egemenlik kayıtsız şartsız milletinse Meclis'in çalışma şekli, üslubu bellidir. Söyleyeceklerini söylersin ondan sonra yerine oturursun. Bu kürsü yıkmak için oraya konulmadı. Sadece söylenecek veya sözü olanlar için oraya kondu. Öbür taraftan terör örgütleriyle parlamento önüne gelip bir siyasi partinin mensuplarıyla eylem yapmaları iyi niyet göstergesi değildir.

TEK ADAMCILIĞIN KAYNAĞINDA SİZ VARSINIZ

Parlamentoda çalışmaları engellemek, süreci uzatmak hiçbir şey kazandırmıyor. 15 gün değil, 1 ay. Ben inanıyorum ki, bu parlamentodan çıkıp milletin önüne gidecektir. Eğer millete saygınız varsa, milletin iradesine inanıyorsanız, Gazi Mustafa Kemal'in 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesine inanıyorsanız bırakın milletin önüne gitsin, millet ne karar veriyorsa biz de eyvallah diyelim. Ama bunlar milletten rahatsız. İkide bir tek adamcılık tek adamcılık, ne tek adamcılığı. Bunun kaynağında siz varsınız. CHP il başkanlarının belediye başkanlığı yaptığı dönemleri biliriz biz. Daha da geriye giderseniz asıl tek adamcılığı orada görürsünüz. Defterleri açmak istemiyorum ama açarsanız onları da görürsünüz.

HERKES HADDİNİ BİLECEK

Bunlar tereciye tere satmaya çalışıyorlar. Artık bu ülkede aldatmacaları yutacak millet yok. Herkes haddini bilecek, sandığa, milletin iradesine saygı duyacak. Millet ne derse o olacak. Gezi olaylarında ve bölücü örgütün başlattığı çukur eylemlerinde milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine saldırdılar. Türkiye'de bu oyunu oynayanlar bakın Amerika'da sayın Trump'un basın toplantısında, orada bir yanlışlık yapıldı sayın Trump da o grubun muhabiri mi neyse onu orada benzetti. Demek ki böyle değil. Kusura bakmasınlar. Bölücü terör örgütü milli birliğimizle birlikte vatanımızı, bayrağımızı, devletimizi de ele aldı.

ONLARIN BURADA YERİ YOK

FETÖ 15 Temmuz'da saldırdı. PKK bu ülkenin kurulu düzenine düşmandır. DEAŞ bize İslam'ı anlatmasın. Bu millet İslam'la yoğrularak ayağa kalkmıştır. DEAŞ'tan İslam'ı öğrenmek gibi bir derdimiz yok. Bizim inancımızda, dinimizde DEAŞ gibi bir örgütün yeri de yoktur. Bu örgütü projelendirenler Irak ve Suriye'deki dini, etnik, kültürel fay hatlarında zaten yaşanmakta olan kırılmaları çok iyi değerlendirerek bölgeyi ateşe vermeyi başardılar.

BAĞNAZLIĞIN DİK ALASI

Terör örgütlerinin arkasındaki güçler senaryolarına daha ince ayar verme gereği duydu. Artık eylemler sadece kan dökmeye, toplumu yıldırmaya yetmiyor. Yılbaşı gecesi yapılan o cani eylemde olduğu gibi, terör örgütü hayat tarzı, meşrep, mezhep tartışmalarıyla toplumsal hasssiyetlerimeze saldırıyor. Birtakım siyasilerimiz de bilerek veya bilmeyerek terör örgütlerinin değirmenlerine hala su taşıyor. Kim bu ülkede rejim tartışması açısıyorsa biliniz ki onların derdi rejim değildir. Sadece toplumun bir kesimindeki hassasiyeti istismar ederek siyasi muhalefet eksikliğinin üstünü örtmeye çalışıyor. Dünya değişirken, bölgemiz değişirken Türkiye değişirken biz hiçbir şeye dokundurtmayız demek bağnazlığın dik alasıdır.

YAVRULARIMI YURT DIŞINDA OKUTMAK ZORUNDA KALDIM

Belediye başkanı oldum, bunlar bizim için "otobüslerde kadınları ayrı, erkekleri ayrı oturtacak" dendi. Böyle bir şey oldu mu? Bunlar avara kasnak gibi. İktidarda olanlar değişim için, reform için mücadele ederken muhalefette duranların bir kısmı statükoya gardiyanlık yapıyor. Bölücü çabalara destek vermek neyin nesi? Kalleş bir terör eylemi üzerinden hayat tarzı tartışması açmak, terör örgütünün sağlayamadığı başarıyı kendi ellerinizle ona sunmak demektir. Bu ülkede yaşayan, gözlerini gerçeklere kapatmayan insaf ve vicdan sahibi herkes kimsenin hayat tarzıyla ilgili çok iyi biliyor. Bu konuda ileri gidecek olursanız en rahatsız olan biziz. Benim yavrularım başları örtülü olduğu için bu ülkenin üniversitesinde okuyamadılar. Ben kızlarımı yurtdışında okuttum. O ülkenin devlet başkanları şunu söyledi, sizin ülke halkı müslüman olan bir ülke değil mi? Benim ülkemde okuma özgürlüğü yoktu da onun için. Ama hamdolsun şimdi artık kızlarımız üniversitelerine rahatlıkla istedikleri gibi özgür bir şekilde gidebilir hale geldiler.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.