İzmir iş dünyasından Kuş Cenneti tepkisi

İzmir iş dünyasından Kuş Cenneti tepkisi

İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu'nun 70. toplantısına, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından feshedilen İzmir Kuş Cenneti Protokolü damga vurdu.

İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu'nun 70. toplantısına, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından feshedilen İzmir Kuş Cenneti Protokolü damga vurdu. Bakanlık kararına tepki gösteren Kurul üyeleri “Kuş Cenneti gibi bir değerimizin elimizden alınmasına izin vermeyelim" görüşünde birleşerek lobi çağrısı yaptı. İZKUŞ'u lağvedeceklerini açıklayan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise "Düşünüyorum, taşınıyorum, bir yanlışımız oldu mu diye.. Aklıma ileriki süreçte oranın rant tezgahına açılacağından başka bir şey gelmiyor. Başka bir şey yok çünkü" diye konuştu.

İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu (İEKKK), Tarihi Havagazı Fabrikası'nda 70. kez toplandı. Toplantı Başkanı Faruk Güler yaptığı açılış konuşmasında, geride kalan ayın bir değerlendirmesini yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Kuş Cenneti’ni kurtarmak amacıyla yaptığı ve yapacağı yatırımlar İZKUŞ Birlik Müdürü Tamer Seyis tarafından anlatıldı.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın İZKUŞ’a yönelik eleştirileri ve ortaya attığı ‘hiçbir şey yapılmıyor’ iddialarına karşılık İEKKK üyelerine “Protokol feshi” kararına ilişkin yanıtlar veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Olayları uzatmak gibi bir niyetimiz yok. Kuş Cenneti, bakanlığın bütçesinde bir yer. Tek bir amacımız var, o da burayı yaşatmak. Diyorlar ki ‘3 kuruş para harcamadılar’. Ben 2009’dan beri burası için emek harcıyorum. İzmir Kuş Cenneti’ni korumak adına kurulmuş bir birlik Kuş Cenneti’nin haklarını koruyamayacak da neyi koruyacak?  Bizim amacımız bir gündem yaratmak değil. Biz bir çıngar çıkarıp biz bu işi bırakmıyoruz. Bakanlığın böyle bir kararı var, o konuda bilginiz olsun” şeklinde konuştu.

 

Kuş Birliği olayı ilk örnek değil!

Aynı zamanda İzmir Kuş Cennetini Koruma ve Geliştirme Birliği (İZKUŞ) Başkanı da olan  Başkan Kocaoğlu, Orman Su İşleri Bakanlığı Kuş Cenneti’yle yapılan açıklaması ortaya çıktığından beri bu konu hakkında düşündüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kuş Birliği’ne dünya kadar yatırım yaptık. Minimum 26 milyon lira.. Hiçbir belediye de gidip 5-6 senede bu kadar parayı kendisine ait olmayan bir yere yatırmaz. Öyle bir baba yiğit yok. Ben düşünüyorum taşınıyorum, bir yanlışımız oldu mu diye.. Aklıma ileriki süreçte oranın rant tezgahına açılacağından başka bir şey gelmiyor. Başka bir şey yok çünkü. Kimseye bir şey dediğimiz yok. Orası Büyükşehir’in değil, böyle bir şey demiyoruz. Ama parayı da harcıyoruz. Bakın, Peterson Köşkü çürüyordu. Burayı bize verin dedik, vermediler. O zaman Kültür Bakanlığı’na 'restore edip size tekrar verelim, siz alın, çalışın; bina kurtulsun' dedik. Onu kabul ettiler ve imzaladılar. Biz de İzmir'in bir değeri kurtulsun diye bu işi yapıyoruz. Kuş Cenneti'ne de bu mantıkla bakıyoruz. Bir de Emir Sultan Türbesi örneği var: O tarihi mekanı restore edip kurtardık. Şimdi 'oraya şu olsun, buraya bu olsun' diyorlar. Biz de 49 yıllık anlaşmamız olduğu halde, ilk mecliste karar alıp türbeyi Vakıflar'a iade edeceğiz. Maalesef bir çarpıklıktır gidiyor. Biz Kuş Birliği'ni toplayıp lağvedeceğiz; başka bir çare kalmadı. Baksanıza, dalga geçer gibi bir de 'protokolün feshedildiği doğru değil, biz sadece yenilemedik' diyorlar."

 

Kurul üyeleri ne dedi?

Başkan Kocaoğlu'nun açıklamaları ve Bakanlığın Kuş Cenneti’yle ilgili kararını gündeme taşıyarak görüş bildiren İEKKK üyeleri, özetle şunları söyledi:

 

Faruk Güler: “İzmir'in en değerli doğal zenginlikleri arasında yer alan Kuş Cenneti için gerektiği noktada elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. Mücadeleye devam.”

 

Kemal Çolakoğlu: “Kuş Cenneti’ne yapılan teknik geziye katılmıştık ve çok da keyif almıştık. Burada neyin çıkar çatışması var, anlamadım. Kuş Cenneti kalkınsın diye Büyükşehir Belediyesi cebinden para koyuyor, personel koyuyor, bakıyor, ediyor. Bu neyin gayesi? Siyasi gaye olsa ne olur ki? Oraya giden vatandaş burayı Orman Bakanlığı işletiyor, burayı Büyükşehir işletiyor diye bakmıyor ki! Biz İzmirli vatandaş olarak keyif alıyoruz. Dolayısıyla enteresan ve şaşırtıcı bir durum. Hep birlikte bu konuda lobi yapmak gerek. Bu heyete de bu konuda bir görev düştüğü açık ve net ortada.”

 

Cihan Türsen: “Kuş Cenneti’yle ilgili bu konuyu Türkiye’deki yerel yönetimler sistemine bakış açısıyla ele almak gerek. Yerelde adeta vesayet altında tutulmak istenen yerel yönetimler ve ona müdahale eden bir genel yönetim anlayışı mı yoksa böylesine bölgesel yetkisi artan yerel yönetim yetkileri mi? Merkezli idarenin bu tip korumalarda mutlaka başarılı örnekleri vardır ama Orman Su İşleri Bakanlığı’nın doğal güzelliklere yaptığı kiralamalar ve kiracıları göz önüne alındığında, bunun ciddi bir başarısızlık öyküsü olduğunu görüyorum. Bu coğrafyadaki doğal zenginliğin, bu bölgede yaşayanların keyifle yaşayabilecekleri bir proje olmasını düşünüyorum. Ayrıca Doğal Yaşam Parkı’yla Kuş Cenneti’nin birbirini tamamlayan  bir yapısı da var.”

 

Nihat Nebil Altınel: “Bizim de aynı zamanda Orman Su işleri Bakanlığı'yla anlaşamadığımız noktalar var. Bakanlık bölgesindeki tanıtım faaliyetlerinin rehberlerin dışında başka insanlara yaptırılması gibi.. Kuş Cenneti’nde bir tanıtım faaliyeti de söz konusu olacak. Bilgi sahibi olmaya gelecek. Bu da aynı şekilde başka bir sorun olarak da karşımıza çıkacak. Orman Bakanlığı’nın böyle bir hazırlığı olduğunu düşünmüyorum. Her gün çözülmez sorunlarla karşılaşıyoruz.”

 

Mehmet İşler: “İzmir çok zengin değerlere sahip. Biz şehirde yaşayan insanlar olarak, bu değerlerin şehir ekonomisine ve tanıtımına ciddi katkı sağlamasını istiyoruz. Genelde de bunu yerel yönetimler çok başarılı bir hale getirdi. Orman Su İşleri Bakanlığı’nın burada bir projesi var mı yoksa 'verin bu yeri bende kalsın' mı diyor? İzmir’in böyle bir lüksü kaldıracak gücü yok. Uluslararası kuş örgütleri, merkezleri var. Bunlar siyasi merkezlerinin eli altından çıkarılarak tüm dünyaya aynı mantık çerçevesinde sunulması adına yapılmış çalışmalar. İzmirliler olarak bu gibi değerlerin elimizden alınmasına karşı birlik ve beraberlik içerisinde olmamız gerekli. Bu değer bizim elimizde. Bunlar bizim yerlerimizdir. Bunların bir tanesini daha bürokratik yollarla kaybetmeye gerek yoktur. Bu konuda elimizden geleni yapmaya hazırız.”

 

Mehmet Ali Kasalı: “Sözü geçen Kuş Cenneti’nin mücavir alanı sayılabilecek Mavişehir açıklarında haftanın 2-3 günü yürüyüş yapıyorum. Böyle bir alanda, böyle bir şehirde yaşadığım için her gün Allah’a şükrediyorum. Yakın zamanda orada bir tabela vardı. 'Bu alan Ramsar Sözleşmesi (Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme) dahilindedir' diye. Ancak bu tabelanın oradan söküldüğünü gördük. İnşallah imara açılıp inşaat yapılmaz. Ömrümüzün 20-30 sene olacağı binaları dikeceğiz ama 2 milyon yıllık bir kuş cennetini koruyabilirsek, bu deltayı koruyabilirsek, bizim toplumumuz bu zenginliklerin farkına varan bir kültür şehri olarak adlandırılır. Umarım bizim aklımıza gelenler biraz abartılmış olsun. Bakanlıkta her zaman yaşayabileceğimiz bir bürokrasi körlüğü yavaşlığı olarak algılayalım bunu. Ve bu düzeyde mücadele edelim. Umarım Bakan'ın haberi yoktur ve haberi olduğu zaman müdahale edecektir. Haklı olarak bırakalım diyebilirsiniz ama bırakmak kolaydır. Sonuna kadar bu konuda mücadele edilmesi gerekir diye düşünüyorum. Teslim olmamak gerek. Bu gibi değerleri saklamak zorundayız.”

 

Cengiz Yavaş: “Kuş Cenneti'ne yapılan gezide ben de vardım ve çok etkilendiğim bir etkinlik olmuştu. Gerçekten çok güzel çalışmalar yapılmıştı. İEKKK bünyesindeki Kent ve Kamu Komitesi'nin bu konuyu detaylı bir biçimde incelemesi gerekir. Orası İzmir’in bir değeri ve kolay kolay da verilemez. Bakanlık doğru söylüyor 3 kuruş harcanmamış ama 26 milyon lira harcanmış.”

 

Mustafa Güçlü: “Kuş Cenneti’ndeki kararın kentin genel menfaatine göre alınması gerek. Belediyenin Kuş Cenneti'ne, türbeye, köşke para harcaması, bakanlıkların arayıp da bulamayacağı bir şey. Bu durumun üzerine gidilmesi gerekir."

 

Nedim Örün: “Homa Dalyanı'nda lüfer, çupra avlamış biri olarak orayı çok iyi biliyorum. Dalyan özelliği yitirilen yerde balık üretimine geri dönüldü ve yeniden Homa Dalyanı'ndan İzmir’in en lezzetli çupraları oradan çıkıyor. Sizin başkanlığınız süresince, su sirkülasyonunun durmaması, artması için çok büyük çalışmalar yapmaya başladık.”

 

Memiş Sarı: “Kuş cennetiyle ilgili temenni beklemek doğru değil diye düşünüyorum. Çünkü protokolü yenilemek ya da yenilememek, rant alanına çevrilmeye çalışmaktan başka bir şey değil. Çocuklarımız ve onların geleceği için, sadece kendi yaşam alanlarımızı değil diğer canlıların da yaşam alanlarını da korumalıyız.  İzmir’in burada toplanmış olan değerli insanlarıyla birlikte hep beraber yüksek sesle ‘İzmir Kuş Cenneti’ne sahip çıkıyoruz’ demesi gerek.” 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.