Kadına yönelik şiddetten toplumda zarar görüyor!

Kadına yönelik şiddetten toplumda zarar görüyor!

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tokaç, "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü” vesilesiyle bir mesaj paylaştı.

Prof.Dr.Tokaç mesajında şunları söyledi:


"Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü” kadına karşı şiddet sorununun gündeme getirildiği,  kadına yönelik şiddetten sadece kadınların değil, çocukların, aile kurumunun ve toplumun da zarar gördüğüne dikkat çekildiği önemli bir gündür.


Kadına yönelik bütün dünyada en yaygın insanlık hakkı ihlalleri arasındadır.


Kadına yönelik şiddet, kamuoyunda en çok kadın ölümleri olarak duyulmaktadır. Fakat kadınların çok ciddi boyutta fiziksel şiddetin yanında cinsel, psikolojik, ekonomik de gördüklerini bilinmektedir.


Türkiye’de ve dünyada hala kadınların toplumsal konumları erkeklerden farklı görülmektedir.


Ulusların uygarlık düzeni öğrenilmesi için toplumdaki kadının durumuna bakılması gerekir.


Birleşmiş Milletler kadına karşı, her türlü ayrımcılığın önlenmesi, sözleşmesinde Devletlerin politik, sosyal, ekonomik ve kültürel sahalar başta olmak üzere bütün alanlarda kadınla erkeklerle, insan hakları ve temel özgürlüklerinde eşit olarak yararlanmalarında ve bu hakların,  garanti etmelerini, ilaveten kadınların tam gelişmesini ve ilerlemesini sağlamak için bütün uygun önlemleri almaları gerektiğini hükme bağlamıştır.  


Türkiye kadına şiddetle ilgili sözleşmeyi onaylayan ilk ülke olmuştur.  8 Mart 2012 tarihinde, 'Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun' TBMM'de kabul edilmiştir. Bu kapsamda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından, gerekli uzman personelin görev yaptığı, şiddetin önlenmesi ve koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin olarak uygulanmasına yönelik destek ve hizmetlerin verildiği, çalışmalarını 24 saat esasına göre yürüten şiddet önleme ve izleme merkezleri kurulmuştur. 2012 yılında ise 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı (2012-2015)' yürürlüğe girmiştir.


Bu konuda birçok yasal düzenleme yapılmış ve önlemler alınmış olmasına rağmen şiddet olgusu halen toplumun kanayan bir yarası olarak varlığını devam ettirmekte olup kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin azalması noktasında hala istenen seviyeye gelinememiş olmasının nedenlerinin araştırılması ihtiyacı ortadadır.
Yasal düzenlemelerin kadınları şiddete karşı korumada gerekli ama yeterli olmadığı, esas değişimin zihniyetlerde olması gerektiği açıktır.  Kadına yönelik şiddeti önlemenin yolu öncelikle toplumsal hayatta şiddeti meşrulaştıran bakış açılarını mahkûm etmekten geçmektedir.


Şiddet mağduru olan kadınlarımızın değil, şiddet uygulayanların utanç duymasını sağlayacak bir toplumsal bilinç geliştirilmelidir.


Kadınlara sahip oldukları hakları öğreten, bu hakların demokratik yollarla talep edilmesini destekleyen, kadın-erkek eşitliğini tartışılacak bir konu olmaktan çıkarıp, toplumsal hayatın vazgeçilmez unsuru durumuna getiren modern bir eğitim anlayışı sorunun çözümünün anahtarıdır.


Son yıllarda ailenin ve sosyal yapının güçlendirilmesi, kadın ve erkek eşitsizliğinin giderilmesi, kadınların ve kız çocuklarının insan haklarının geliştirilmesi, korunması konularında başarılı projeler yürütülmektedir. Bu projelere toplumsal desteğin de sağlanması halinde kadına şiddetin önlenmesinde önemli bir yol kat edilecektir.
Unutulmamalıdır ki, kadına yönelik şiddetle mücadelede tüm sivil toplum örgütlerine, yerel yönetimlere, siyasi partilere ve sendikaların kadın kolları temsilcilerine, yasama, yürütme ve yargıya büyük görevler düşmektedir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, ancak devlet ve sivil toplum örgütlerinin koordineli işbirliği ile daha etkin olabilecektir. Devlet ve sivil toplum örgütlerinin koordineli işbirliği ile aile içi ve kadına yönelik şiddetin önlenmesinde önemli adımlar atılacağına inanmaktayız.


Nedeni her ne olursa olsun yeryüzünde hiçbir canlı şiddeti asla hak etmemektedir.


Nereden gelirse gelsin kadına uygulanan her türlü şiddet ve ayrımcılığa karşı toplumumuzu mücadele ve dayanışmaya davet ediyoruz. Daha adil ve cinsiyet ayrımcılığının sona erdiği bir dünya temennisiyle, kadına yönelik şiddetle mücadele ve kurumsal dayanışma kararlılığımızı her zaman olduğu gibi bir kez daha yineliyoruz.” 
 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.