Ünlü modacı Nur Yerlitaş ile gündeme gelen meme kanseri konusunda açıklamada bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Saydam, toplumumuzda meme muayenesini bilen kadın sayısının düşük olduğunu belirterek, "Kadınlar  meme muayenesi uygulamasını öğrenirlerse  daha çok sayıda meme kanseri hastası yakalanabilir" dedi. 

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Saydam, meme muayenesi işleminin kadınların memelerindeki değişiklikleri izlemeleri bakımından önemli olduğunu söyledi. Ancak kadınlardan meme muayenesi yaparak meme kanseri tanısı koymalarının beklemediklerini belirten Dr. Saydam, bu şekilde bir yaklaşımın doğru olmadığını söyledi. Kadınların memesindeki değişikliği elle muayene ile fark ettiğinde, doktoruna başvurması gerektiğini anlatan Dr Saydam, "Hastaların memelerinde fark ettikleri değişikliğe kist veya tümör diye tanı koymasını beklemiyoruz. Meme muayenesi zordur. İnsanların karaciğeri, dalağı birbirine benzer ama hiçbir kadının memesi bir diğerine benzemez. Kadınlara tavsiyem şudur. Elle meme muayenesi yapmaya başladıklarında öncelikle ilk 6 ay memelerinin yapısını öğrensinler. Daha sonraki sürede ise memede değişik bir yapı   oluşup oluşmadığını anlamaya çalışsınlar" dedi. 

BAŞKASININ MEMESİNİ MUAYENE ETMEYİN

"Adet döneminde memede kitle benzeri şişlikler oluşabilir ama onlar kitle değildir" diyen Prof. Dr. Saydam, herkesin kendi meme yapısını iyi tanımasını gerektiğini belirtti. Dr. Saydam, "Kendi memenizi iyi tanıyıp muayene edebilirsiniz ama başkasının memesini muayene edemezsiniz. Bazen başkalarının memelerini de muayene etmeye çalışabiliyorlar. Eğer bu konuda faydalı olmak istiyorsanız meme muayenesini başkalarına öğretebilirsiniz." dedi.

"Memedeki Kitleyi Bulmak Uzmanlık Gerektirir"

Meme muayenesinin esas amacının tanı koymak değil, oluşan farklılığı anlamak olduğunu söyleyen Saydam, "Örneğin; doktora gelip daha önce olmayan bir kitleyi gösterdiğinizde doktorunuzun daha rahat muayene etmesini sağlayabilirsiniz. Süt kanallarının yoğunluğunun farklı olması nedeniyle, hiçbir kadının memesi diğerine benzemez. Meme dokusu içinde oluşan kitleyi bulmak zordur. Yağ dokusu az olan memede  1 cm boyutlarındaki kitleyi bulmak daha kolayken, süt bezlerinin yoğun olduğu memede 2 cm boyutundaki kitleyi bulmakta bile zorlanabiliriz." diye konuştu.

"Tek Başına Yeterli Değil" 

Kendi kendine yapılan meme muayenesinin yeterli olmayacağına dikkat çeken Saydam, "Hem doktor muayenesi hem de kendi kendilerini muayenesinin birlikte yapılmaları gerekir.Kadınların  memelerinde bir değişiklik tespit ettiklerinde doktora başvurmaları yeterlidir. 40 yaşın altındaki kadınlarda meme kansere görülme riski daha düşük olduğu için kendi kendilerini muayene etmeleri yeterlidir. 40 yaşından üzerindeki kadınlar hem taramadan geçmeli , hem de kendi kendilerini muayene yapmamalılar" diye konuştu.