Kekemeliğin kesin sebebi yok!

Kekemeliğin kesin sebebi yok!

Aktepe, Çocuklukta konuşma ve dil gelişiminin en hızlı olduğu dönemde (2-5 yaş) başlayan konuşmadaki akıcılık sorunlarının ‘Gelişimsel kekemelik’ olarak adlandırıldığını ifade etti.

SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Evrim Aktepe,  " 7 yaşlar arasında olup çoğu olguda 10 yaşından önce başlamaktadır. Kekemelerin yakın akrabaları arasında kekemelik görülme olasılığının yaklaşık %50 olması, yüksek ailesel sıklığa işaret etmektedir" dedi. 
 

Kesin Bir Nedeni Yok
 

Çocuklukta konuşma ve dil gelişiminin en hızlı olduğu dönemde(2-5 yaş) başlayan konuşmadaki akıcılık sorunlarının ‘Gelişimsel kekemelik’ olarak adlandırıldığını ileten Aktepe, ."‘Kalıcı gelişimsel kekemelik’; kendiliğinden ya da konuşma terapisi ile iyileşmeyen gelişimsel kekemeliktir, ara ara iyileşme görülebilir. ‘Edinsel kekemelik’ tipinde ise akıcı konuşan bireylerde nörolojik hastalık veya ruhsal travma sonrasında kekemelik başlamaktadır. Kekemeliğin nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Nedenler arasında çocuğu konuşma akıcılığını bozmaya yatkın kılabilecek, genetik, nörolojik ve psikolojik etmenler sayılmaktadır” diye konuştu.


İyileşme Oranı Yüzde 80


Aktepe, gelişimsel kekemelikte iyileşme oranının yüzde 80’e yaklaştığını, iyileşmenin bir kısmında kendiliğinden bir kısmında minimal terapi ile olduğunu, geri kalanında ise yoğunlaştırılmış terapiler gerektiğini ifade etti. 
Aktepe, şöyle dedi: " Ergenlikten sonra tam iyileşme nadirdir. İyileşme oranı kızlarda erkeklere oranla önemli derecede daha sıktır fakat hangi çocuğun iyileşeceğini tahmin etmek güçtür. Kekemeliğe müdahale değişik yaş dönemleri için farklı yaklaşımlar şeklinde olmaktadır. Okul öncesi dönemde iyileşmenin büyük oranda gerçekleşmesi ve çocuğun konuşması üzerine odaklanması kaygısı nedeniyle aile danışmanlığı ve çevrenin uygun hale getirilmesini içeren yaklaşımlar önerilmektedir" 


Aktepe, kekemeliğin tedavisinde ailelere şu önerilerde bulundu; Çocuğa konuşması konusunda baskı yapılmaması, kelime ya da cümlelerin düzeltilmemesi ve tamamlanmaması, kendini rahatça ifade etmesine olanak sağlanması, konuşurken sabırla dinlenmesi, çocuğun dikkatinin konuşması üzerine çekilmemesi, alay etme, utandırma, zorlama gibi tutumlardan kaçınılması, ailenin aşırı titiz, düzenli, denetimci ve kuralcı tutumların gevşetilmesi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.