Ancak teknolojinin ilerlemesiyle birlikte artık bu cihazlar avucumuza dahi sığar hale gelmiş olup, daha yüz güldüren sonuçlar vermekte ve mükemmel bir depolama aracı vazifesi görmektedirler.

Günümüzde bu gelişmelerin en parlak keşfi, kuantum bilişim adı verilen ve her tarafta kullanımı süregelen bilgisayarlarla binlerce yılda tamamlanabilecek işlemleri dakikalar içinde yapmaya haiz bir metottur.

Kuantum bilişimin başta yapay zekâ, ilaç keşfi ve siber güvenlik olmak üzere finans yönetimi dahil pek çok alanda fayda sağlaması beklenmektedir. Örneğin, https://cazino-mostbet.com/ websitesinde belirtildiği gibi, kuantum ile finansal portföy optimizasyonu, akışkanlar dinamiği simülasyonları ve malzeme tasarımı gibi öyle yenilmesi pekte kolay olmayan lokmaları dahi rahatlıkla sindirebilecek daha karmaşık modeller oluşturabilecektir.

NEDEN KUANTUM

Bu teknolojinin, alıştığımız bir sıfır kod diziliminden farklıdır ve geleneksel sistemlere göre çok fazla üstün yanı vardır. Bu özellikler arasında;

• Hızlı ve ölçeklenebilir cevap sunma

• Çok yüksek işlem kapasitesi

• Her alanda kullanılabilirlik

• Güçlü şifreleme teknikleri geliştirme imkanları yer almaktadır.

Bu özellikler, baştan sona bütün sektörleri etkileme potansiyeline sahiptir. Özellikle sağlık, lojistik ve finans sektöründeki yatırımlar bunu göstermektedir.

SAĞLIK SEKTÖRÜNE ETKİLERİ

İnsan ömrü özellikle gelişmiş ülkelerde 80 yaşının üzerine çıkmış olup, artık basit enfeksiyonlar ya da hastalıklardan beklenen ölüm yüzdesi azalmıştır. Bu noktada geliştirilen ilaçların etkisi görüldüğü gibi muazzamdır. Ancak zor olan şudur ki bir ilacın maliyeti genellikle 2,5 milyar dolara yakın olup, piyasada kullanılabilir hale gelmesi için en az 10 yıla ihtiyaç vardır. İşte bu noktada, kuantum bilgisayarlardaki modelleme sistemleri sayesinde, şirketlerin, ortalama üç ila altı yıl süren klinik öncesi aşamadan önemli ölçüde zaman tasarrufu sağlayabileceği, bunun da hızı arttıracağı ve ilaç geliştirme maliyetini de azaltabileceği düşünülmektedir.

KUANTUM HER YERDE

Eskiden hayalini dahi kuramayacağımız bir diğer husus olan ihtiyaç ulaşımı yani lojistik sektörü sayesinde, artık güvenli bir şekilde dünyanın herhangi bir yerinden sipariş verebilmekteyiz. Ancak farkında olmadığımız şey, bu basit gibi görünen sistemin arkasında bir dağın yattığıdır. Depolar, fabrikalar, dağıtım merkezleri ve daha neler neler…

Günümüzde bu merkezlerde, ekipmanlar üzerinde yerleştirilen sensörler sayesinde muazzam büyüklükte veri toplanmaktadır. Makine öğrenimi algoritmaları ile bu veriler, en anlamlı kararlar vermek için içgörüleri kullanır. Bu anda devreye giren Kuantum bilişim ise, en anlamlı verileri yakalamak ve makine öğrenimi sürecini hızlandırmak için sensörlerin nereye yerleştirileceğini ve çalışanların veya robotların depodaki hareketi için en verimli yolların ne olacağını belirlemede kullanılacaktır. Böylece hen güvenlik hem de verimlilik açısından daha faydalı olacaktır.

KRİPTO PARALAR

Kuantum teknolojisi, kripto paraların güvenliği açısından da kritik önem taşımaktadır. Sermaye sahipleri, gelecekteki kuantum tehditlerine karşı dayanıklı şifreleme teknikleri geliştirerek, bu teknolojiye karşı güvenli konumda olan kripto paraları, olası tehditlere karşı koruma çalışmaktadırlar.

Halihazırda, kripto paralar kuantum bilgisayarların kriptografik işlemleri çözmesini engelleyecek şekilde tasarlanmış olup, kuantum tehditlerine karşı daha dayanıklı olsa da, bu durumun sürdürülebilir olması olması üzerine çalışmalar devam etmektedir.

GELECEKTE NE OLACAK?

Nasıl ki klasik fiziğin sınırlarına vardığımızda kuantum fiziği başlıyorsa, cevabını klasik bilgisayarlardan alamadığımız noktada kuantum bilişiminin devreye gireceği günler yakın durmaktadır. Sektörde ağırlığı olan ve ilk defa 2016’da yılında 5 qubitlik bir bilgisayarı bulut ortamında kullanıma açarak bize kuantumu tattıran IBM gibi şirketler bunu fark etmiş olmalı ki yatırımlarını daha da arttırmış durumdadır. Hatta bu durum rekabet halini alıp bazı ticari kurumlara da sıçramıştır.