MUTFAKTA DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR

MUTFAKTA DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR

Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Beslenme Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedef Nehir El, Çiğli Belediyesi ve İncivak tarafından düzenlenen söyleşide mutfakta doğru bilinen yanlışları anlattı.

Çiğli Belediyesi ile Cevdet İnci Eğitim Vakfı (İncivak) tarafından her ay düzenlenen söyleşilerin bu ayki konusu mutfakta doğru bilinen yanlışlar oldu. Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Beslenme Bilim Dalı Öğretim Üyesi Sedef Nehir El, belediye konferans salonunda, gıdaların pişirilmesi ve saklanmasıyla ilgili bilgi verdi.

Kadınların yoğun ilgi gösterdiği söyleşide Prof. Dr. Sedef Nehir El, hastalık faktörlerinin çevre, beslenme ve genetik kaynaklı olduğunu, ancak doğru beslenme ile hastalık oranını yüzde 35 oranında düşürmenin mümkün olabileceğini söyledi. Beslenmede yeterli, dengeli, çeşitli, karalı dağılım ile enerji kontrolünün sağlandığı bir beslenme biçimine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. El, “Beslenmede süt grubu, kuru baklagiller, et grubu, sebze ve meyveye orantılı biçimde yer verilmesi gerekiyor. Sebzelerin renk çeşitliliği bile çok önemli. İyi beslenilmeli ki her zaman vücut alarm halinde bulunmalı” dedi.

“Bazı besinleri hayatımızdan çıkarmamalıyız”

Evde yapılan yoğurtlarda hijyen koşullarının tam sağlanamaması nedeniyle brucella hastalığında son iki yılda ciddi artış olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. El, “Evde yapılan yoğurt iki gün içinde ekşiyor. Yoğurt mayası ekşi yapmaz. Ama hijyen koşullarda yapılmadığı için evde yapılan yoğurtta bulunan farklı bakteriler yoğurdun ekşimesine neden oluyor. Öte yandan insanlarımız son zamanlarda şekeri tamamen hayatlarından çıkardı ancak vücudumuzun belli oranda basit şekere ihtiyacı var. Eğer bunu almazsak beyin fonksiyonlarında ve konsantrasyon da eksiklik yaşanır. Yağ da hayatımızdan tamamen çıkartılamaz. Bazı vitaminler sadece yağda çözünür, bu nedenle belirli oranda yağın vücuda alınması gerekiyor. Ekmek de tam taneli tahıl olmak üzere günde 2-3 dilim yenmeli. Yine kepekli ürünler de 25 gr dan fazlası vücuda alındığında zarar vermektedir. Kepekli ürünü ekmek dışında aramayın. Lifi doğal olarak meyve ve sebzeden alın. Meyveleri mümkün olduğunca iyi yıkamak koşuluyla kabuklarıyla yiyin” dedi.

Kızartmalardan uzak durun

Pişirme konusunda da önemli bilgiler veren Prof. Dr. El, yağda yapılan kızartmalardan, kızgın tavada yapılan pişirme yöntemlerinden vaz geçilmesi gerektiğini söyledi. Bu türlü pişirmenin kansorojen maddelerin ortaya çıkmasına neden olduğunu belirten El sözlerini şöyle sürdürdü; “Tava kızartmalarından kesin olarak uzak durulmalı. Bunun yerinde tencerede yada fırında pişirilmeli. Yiyeceklerin en büyük düşmanı ısı ve ışıktır. Az suda ve kısa sürede pişirilmeli yemekler. Özellikle sebzeler mümkünse buharda pişirilmeli. Tencereler açısından da değerlendirme yaparsak, tencere yemeğini terk etmeyelim diyorum. Besin değerlerinin en iyi korunduğu tencere ise düdüklü tenceredir. Öte yandan pirinci ıslatmayalım, ıslatıyorsak da o suyla pişirelim.” 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.