Dünyaca ünlü Türk metal grubu ‘Pitch Black Process’in merakla beklenen 'Derin' albümleri ‘Atlantis Yapım’ etiketiyle müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.

Pitch Black Process’ uzun zamandır üzerinde çalıştığı ve 2 Aralık’ta tüm müzik marketlerde ve dijital platformlarda yerini alacak olan ‘Derin’ albümünün çıkış parçası ‘Halil İbrahim Sofrası'nı, 18 Kasım'da ilk kez müzikseverlerin beğenisine sunuyor.

Dördüncü albümleri olan ‘Derin’’ için Kasım 2015’te dünyaca ünlü Dugout Stüdyolarında dört haftalık kayıt sürecinin ardından tamamlayan ‘Pitch Black Process’,  Bergstrand ile yakaladıkları muhteşem kimyanın sonucu olan “Derin” ile Türkiye’ye döndü.

Başarıları ile hem Türkiye hem de dünya da büyük hayran kitlelerine ulaşan ‘Pitch Black Process’ Atlantis Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği ‘’Derin’’ albümü daha çıkmadan büyük yankı uyandırdı. 

2 Aralık’ta tüm müzik marketlerde ve digital platformlarda yayınlanacak olan albümünden sevenleri, ilk olarak 18 Kasım’da ‘’Halil İbrahim Sofrası’’ ve 25 Kasım’da ‘’Oyuncak Asker’’ parçalarını  itunes'dan dinleyebilecekler

Başarıları dünyada konuşulan Türk metal grubunun temelleri 1999 yılında Emre Demirel, Kerem İnci, Fikir Yargıcı, Emre Demirel tarafından  üniversite yıllarında atıldı. Enstrüman çalmaya üniversitenin ilk yıllarından başlayan dört genç tarafından kurulan grup ilk kez üniversitede dinleyicileriyle buluştu. İsveç metalinin en önemli isimlerinden Katalonia’nin açılış gurubu olarakİstanbul'da  sahne alan grup büyük beğeni toplayınca, bir kaç ay sonra tekrar davet aldı. Bu kez İsveç Melodik Death Metal’inin en büyük gruplarından Dark Traquillty ile aynı sahneyi paylaştı. Dünyada da hayran kitleleri büyüyerek çoğalan grup Avrupa turnesinde 20’ye yakın konser vererek ilk kez bir Türk grubu olarak en uzun Avrupa turnesi yapan grup oldu.

Pitch Black Process Hakkında;

Pitch Black Process, önceki adıyla Affliction, 1999 yılının Şubat ayında Emrah Demirel, Fikri Yargıcı, Kerem İnci ve Emre Demirel tarafından kuruldu. Enstrüman çalmaya üniversitenin ilk yılında başlayan ve daha önce müzikal bir geçmişi olmayan dört genç, kısa sürede hızlı bir gelişim göstererek, 23 Mayıs 1999’da Ege Üniversitesi Kampüsü’nde ilk kez dinleyicilerle buluştu. Konserin ardından daha çok şarkı yapmaya ağırlık veren grup, bir demo hazırlamak üzere bir yıl kadar süren bir sessizlik dönemine girdi. Affliction bu sessizliğini 18 Mayıs 2000’de yine Ege Üniversitesi Kampüsü’nde verdiği konserle bozdu. Konserin hemen ardından Affliction, demo piyasaya sürülmeden, Poem Productions ile anlaşma imzaladı ve ilk albüm çalışması için stüdyoya girdi. Grup 23 Nisan 2001’de artık gelenekselleşmiş olan Ege Üniversitesi Kampüsü konserlerine bir yenisini ekledi ve kalabalık bir  hayran kitlesine unutulmaz bir konser verdi.

Bu başarılı yükselişinin ardından İstanbul piyasasının da dikkatini çeken Affliction, 9 Temmuz 2001’de İsveç metalinin en önemli isimlerinden Katatonia’nın açılış grubu olarak sahne aldı. Bu konserdeki performansı ile çok büyük yankılar uyandıran ve büyük övgüler alan Affliction, sadece 4 ay sonra yeniden bir konser için çağrıldı; bu kez İsveç Melodik Death Metali’nin en büyük gruplarından Dark Tranquillity ile aynı sahneyi paylaştı. Affliction bu konserle başarısının bir tesadüf olmadığını göstermiş oluyordu ve hayran kitlelerini daha da genişletmişlerdi.

Başarıyla geçen bu konserlerin ardından Affliction, 2002’de çıkartmayı planladığı albümü, çeşitli aksilikler sebebiyle Mayıs 2003’te “One Reality” adıyla yayınladı. Dinleyiciler tarafından merakla beklenen albüm, ulusal metal müzik dergi ve internet dergilerinden son derece olumlu yorumlar aldı, radyo programlarında albümden çıkan “single”lar haftalarca 1 numarada kaldı.

Albümün yayınlanmasının ardından bir çok büyük şehirde sahne alan grup,  Rock The Nations II (Destruction, Sentenced, Amon Amarth, Epica vs.) ve Rock Republic (Slayer, In Flames, Over Kill vs.) gibi Türkiye’nin en önemli festivallerinde yer aldı. Başarılarla geçen konserler ve festivallerin ardından Affliction, 2005 yılı sonunda ikinci albüm hazırlıklarına başladı. Uzun süren çalışma döneminin ardından, Ocak 2007’de yeni şarkılar dinleyiciyle buluşmaya hazırdı ve grup kayıtlar için 2007’nin Mart ayında yeniden stüdyoya girdi. Affliction hayranlarının büyük bir heyecan ve merakla beklediği albüm zorlu geçen bir kayıt maratonunun ardından Temmuz 2007’de ‘Execution Is Necessary’ adıyla raflardaki yerini aldı.

Affliction, gerek müzikalitelerindeki artış gerekse Türkiye’de daha önce elde edilmemiş bir sound elde etmiş olmalarıyla Türk dinleyicisinden yine tam not almayı başarırken, uluslararası bir hayran kitlesi de elde etti. Yeni albümün şarkıları başta  Amerika olmak üzere, Kanada, İsveç, Belçika, Japonya ve Yeni Zellanda radyolarında çalınmaya başladı. Grup yeni albümle beraber Summer Rocks (Moonspell, UDO vs.) ve Uni Rock Fest (Testament, Opeth, Dark Tranquillity)’te yer aldı. Albümün yayınlaşının ardından Affliction, ilk klibi ‘Raven’ adlı şarkıya çekti. Klibi, Avrupa metalinin en önemli isimlerinden Soilwork, The Haunted ve Zonaria gibi gruplarla çalışmış, İsveçli yönetmen Daniel Larsson çekti. Affliction, ikinci klip ‘WWW’ için yine Daniel Larsson ile çalıştı. “WWW”, Türkiye’de HD olarak çekilen ilk metal videosu olma özelliğini taşımaktadır. Grup, Kasım 2009’da ilk Avrupa turuna çıktı ve 20’nin üzerinde konser verdi. Bu tur, bir Türk grubun yurt dışında gerçekleştirdiği en uzun tur özelliğini taşımaktadır. Başarıyla geçen bu tur sonrası Affliction, Amerikalı grup Warbringer’ın 18 konserlik Avrupa turu için teklif aldı. Bu turdan hemen önce Affliction, dünyanın en önemli gitar markalarından PRS ile sponsorluk anlaşması imzalayarak, “resmi sanatçıları” arasına girdi. Bu da bir Türk grup için ilkti. Turların hemen ardından Affliction üçüncü albümleri için çalısmaya başladı. Bu sırada Kalmar/Isvec’te düzenlenecek bir festival için, Dark Tranquillity, Evergrey ve Engel gibi dünyaca ünlü İsveç grubları arasında tek İsveç dışından grup olarak, davet aldı. Festival, finansal sorunlar sebebi ile iptal edildi ancak organizatörler, Affliction’ı yine de özel bir konser için davet etti. Tepkiler inanılmazdı ve bu Affliction için “İsveç Macerası”nı başlatan olay oldu.

Konserde yarattıkları etki, In Flames ve Engel gitaristi  Niclas Engelin ile tanışmalarına yol açtı. Gruptan çok etkilenen Engelin, gruba, beraber bir şarkı yazma teklifinde bulundu. Bu ortaklığın sonucunda “Deceiver” ortaya çıktı.

Türkiye’ye döner dönmez yeni parçalar üstünde çalışmaya devam ettiler. Bu süreçte, çok zor bir karar vererek, yurt dışında ve internette karşılaştıkları karışıklıklar sebebiyle, 12 yılın ardından isimlerini değiştirme kararı aldılar. Grup yoluna Pitch Black Process olarak devam edecekti. Parçaların yazım süreci tamamlanınca, PBP, stüdyo, prodüktör vb konularda düşünmeye başladı. Bu defa “dünya klasında” bir sound hedefliyorlardı ve uzun süredir çalışmalarına hayran oldukları, bu konuda dünyadaki en önemli isimlerden biri olan Daniel Bergstrand ( In Flames, Meshuggah, Soilwork, vb) ile temasa geçtiler. Parçaları dinledikten sonra Bergstrand’ın cevabı grubu çok mutlu etmişti: “Müthiş bir albüm olma potansiyeli var ve sizinle çalışmayı çok isterim.”

PBP Ocak 2011’de İsveç’e, Dugout Studyoları’na, üçüncü albümlerini kaydetmek için gitti. 3 haftalık kayıt sürecinin ardından, bazı sağlık sorunları yüzünden vokal kayıtları tamamlanamadı ve Türkiye’ye döndüler. Nisan’da tekrar gittikleri İsveç’te geçen iki hafta sonunda “Hand of God?” tamamlandı. Haziran 2013’te “Hand of God?”, Sliptrick etiketiyle tüm dünyada yayınlandı. Ancak yetersiz promosyon sebebiyle grup Sliptrick ile olan anlaşmasını iptal etti. PBP bu arada yine bir ilke imza atarak, Eylül 2013’te, 82. İzmir Fuarı’nın ana sahnesinde çaldı. Böylece, 82 yıllık fuar tarihinde ana sahnede çalan ilk metal grubu oldu. Grup 2015’te, dünyanın en büyük ve köklü enstrüman markaları olan, Fender ve EVH’nin resmi sanatçıları arasına katıldı. Dördüncü albümleri için parça yazımına başlayan PBP, Kasım 2015’te tekrar Dugout Studyolarına gitti. 4 haftalık kayıt sürecinin ardından, Bergstrand ile yakaladıkları muhteşem kimyanın sonucu olan “Derin” ile Türkiye’ye döndüler. “Derin”, çalısmalarında bile cover çalmamış PBP için; hem coverlar ile, hem İngilizce-Türkçe karışık sözlü şarkılarla çok özel bir albüm.