“Ege Üniversitesi çocukların da üniversitesi” sloganıyla özellikle tatil dönemlerinde eğitimlerini çeşitlendiren Ege Üniversitesi Çocuk Eğitimi ve Uygulama Merkezi’nde (EGEÇEM) düzenlenen Öykülerle Temel Ekonomi Okuryazarlığı Eğitimi, 6-11 yaş arası 13 çocuğu büyüklerin kavramları ile tanıştırdı. Bütçe, üretim, tüketim, fayda, işsizlik, istihdam, tasarruf, tutumluluk, zenginlik-fakirlik, gelir-gider kavramlarını çocuklara öyküler ve masallar aracılığı ile öğreten ilk eğitimi düzenleyen İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burcu Türkcan, “Bu eğitimden sonra alışveriş yapmak için markete giden çocuk orada satılan şeylerin birer ürün olduğunu, o ürünü bir üreticinin ürettiğini bilecek ve ‘Benim bir gelirim var, harçlığım. Eğer ben sadece gereken şeyi alırsam, tasarruf edip gelirimi biriktirebilirim. O zaman da servetim artar, zengin olabilirim. Zengin olunca da daha büyük değerli bir şey satın alabilirim’ diye düşünecek” dedi. İki günlük eğitimi başarı ile tamamlayan çocuklara sertifikalarını Yrd. Doç. Dr. Türkcan verdi.

 Hikâye kitapları iktisat kavramları ile dolu

7 yaşındaki kızı Azra’ya okuduğu öykü ve masallar içinde yer alan iktisat kavramlarından yola çıkarak Öykülerle Temel Ekonomi Okuryazarlığı Eğitimini hazırlayan Burcu Türkcan, “Lisans seviyesinde eğitim verirken kullandığımız kavramlarla hikâye kitaplarındaki ekonomi kavramlarının örtüşmesi bana ilham oldu. Sonuçta büyüklerin dünyasında en temel sorunlardan biri, gelir-gider dengesini sağlayamamak. Kredi çekip borçlanarak ama gelecek planı yapmadan insanların yeni telefonlar, arabalar, evler aldıklarını görüyoruz. Kontrolsüz borçlanmalar sonucu şirketlerin battığını, ailelerin darboğaza düştüğünü görüyoruz. Böyle bir eğitimin küçük yaşta alınması, çocukların hayata bakış açısını doğru şekillendirmesinde büyük önem taşıyor” değerlendirmesinde bulundu.  

Benim ülkemin parası ile kaç elma alınır?

Eğitim sırasında önce işsizlik, istihdam, tasarruf, tutumluluk gibi kavramlar hakkında kısa bir bilgilendirmeden yapılıyor, ardından kavramı pekiştirecek hikâyeler okunuyor. Okunan hikâyeler arasında Ağustos Böceği ile Karınca, Nasreddin Hoca’dan Parayı Veren Düdüğü Çalar, Pinokyo, Küçük Prens ve Muzaffer İzgü’nün Çıplak Ayaklı Futbolcu hikâyesi gibi yaklaşık 15 parça bulunuyor. Para kavramını pekiştirmek için çocukların kendi ülkelerinin paralarını tasarlamalarını istediği söyleyen Türkcan, “Herkesin parası ile kaç elma alabileceğini sordum, farklı yanıtlar verdiler. Böylece farklı ülkelerin paralarının farklı değerlere sahip olabileceğini öğrendiler” açıklamasında bulundu.