‘Ölüm hak, miras helal’ güzel sözde, öyle her şey göründüğü gibi, istenildiği gibi olmuyormuş onu da dün Hakkımız Hukukum programında öğrendik.

Miras hukukunu ele aldık ama miras hukukun asıl sorununu vasiyetname olduğunu öğrendik.

Kişi sağlığında vasiyetname düzenlemediği için veya düzenlediği vasiyetname adaletsiz olduğu için ölümünden sonra arkasında koca bir kaos ortamı bıraktığını öğrendik, değerli hukukçu Avukat Ayşe Esra Ünlü Polat’tan.

Dünya gözüyle görmek deyimi var ya, işte dünya gözüyle birikmiş miras olabilecek her şeyini dağıtmak, geriye bırakacağınız aslında ne büyük miras.

Hoş miras hukuku devreye girdiğinde, adaletin keskin kılıcını gösteriyor ve herkese hak ettiği kadar mirası veriyor, kimsenin kimseden üstün olmadığını düşünerek ama yaşamın
kendisinde adaletsizlik olduğunu düşünürsek, bu kılıç bazen o kadar adil de olamıyor.

Sağlığında miras bırakana maddi ve manevi her türlü desteği veren kişi, sağlığında miras bırakana selam dahi vermemesi, işte kılıcın keskinliğini, adaletini sorgulatır oluyor.

Tarlaya ne ekerseniz onu biçersiniz deyimi, miras hukukunda pek de öyle olmuyor.

Tarlaya ektiğinizi ne olduğunu bilecek, biçeceğinizi ne olacağını da görecek halde iken yani sağlığınızda vasiyetnamenizi düzenlemekte her türlü fayda var.

Hukuk fayda var, sosyal fayda var, vicdanen fayda var, adil olmakta fayda var.

Bu arada ölüm hak, miras helal nasılsa miras da gelecek, mal da gelecek diye rahata rahat oturup, mirasçılarına gün yüzü göstermeyenlere de kötü haberimiz var hukukun içinden.

Mirasçı, ölümünden önce sizi kötü olarak teşhir edebilir, kötü olarak fişleyebilir, kötü olarak kayıtlara geçirebilir ve mirasından elindeki yasal yetkilerle sizi mahrum edebilir.

Tarla sizin ürün sizin diye düşünmemeniz fayda var.

Annenize, babanıza, mirasında hak sahibi olduğunuz kişilere karşı hukuk size iyi davranmayı, ilgi ve alaka göstermeyi, ihtiyaçları olduğunda yanlarında olmayı da kural olarak getiriyor.

Uzakta durarak baktığınız miras, rüyada para görmek gibi yani.