TMMOB Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesi tarafından yapılan açıklamada şu cümlelere yer verildi. 

"İklim değişikliğinin terminolojide yerini iklim krizine bıraktığı günümüzde bu yıl 26. Yılını kutlayan odamızın Peyzaj Mimarları Günü 2020 temasını "DEĞİŞEN İKLİM, DÖNÜŞEN PEYZAJLAR" olarak belirlemiştik.

Ekonomi ve ekolojinin verdiği savaş, dünyanın doğal döngüsü dışında bir hızla değişime uğramasına neden olmakta ve kontrolümüz dışında ilerleyen küresel iklim krizini yaratmaktadır. Enerji kullanımı, endüstri, ormansızlaşma ve tarımsal faaliyetlerin etkisiyle artan sera gazı emisyonları iklimde ekstrem değişimler meydana getirmiştir. 

İklim değişikliği bizi nasıl etkileyecek sorusunun cevabı ise, sıcaklık dalgalanmaları, değişen yağış rejimi, yükselen deniz seviyesi, daha güçlü fırtınalar, kar ve buz miktarının azalması, su kaynaklarının azalarak kirlenmesi, bitkilerin yaşam döngülerinde değişiklik, hayvanların göç yollarında - yaşam döngülerinde değişiklik, artan çölleşme, orman yangınları, gıda güvenliğinin sağlanamaması, iklim göçleri ve artan salgın hastalık riski olarak sıralanabilir. İklim değişikliğine karşı hassas ekosistemlere yakın alanlarda yaşayan insanların bu etkileri daha şiddetli yaşaması, iklim adaleti söylemini de gündeme getirmektedir. 

İklim krizinin etkileriyle peyzajlar dönüşüme uğramakta ve değişen peyzajlar da iklim krizinin etkilerini arttırmaktadır. İklim değişikliği etkilerinin giderek artacağı ve ekolojik süreçler üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı öngörülmektedir. Ekosistemdeki her bir bileşenin ekosistemin doğal döngüsünde bir yeri olduğu ve ekosistemin sürdürülebilirliğini sağladığı unutulmayarak, bütüncül ekosistem yaklaşımı, iklim değişikliğine dirençli kentler oluşturma aşamasında doğal ve kültürel alanların planlanmasında öncelikli yaklaşım olarak benimsenmelidir. Bu kapsamda özellikle kentlerin yeşil altyapı sistemleri oluşturması ve yeşil alanların bağlantılarının sağlanması üzerine kentsel yeşil alan planlarının oluşturulması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. İklim değişikliğinin etkilerini hafifletme ve iklim değişikliğine uyum sürecinde hassas ekosistemlerin korunmasını sağlayarak biyoçeşitliliği korumak, karbon yutak alanlarının parçalanmasına ve yok olmasına engel olmak öncelikli hedefler arasında yer almalıdır. 

Biz Peyzaj Mimarları olarak, bu hedefler doğrultusunda, doğal peyzajların korunması ve planlanması, yeşil altyapı elemanlarının oluşturulması aşamasında, farklı ölçeklerde çalışan peyzaj yönetimi birimlerinde multidisipliner ekiplerde yer alarak yağmur sularının tutulması ve depolanması, kentsel ısı adası etkilerinin azaltılması, çatı bahçelerinin tasarlanması - uygulanması, hava kalitesinin iyileştirilmesi, kirletici partiküllerin azaltılması, geçirgen yüzeylerin kullanımı, bitkilendirilmiş yollar ve koridorların oluşturulması, rekreasyon alanlarının tasarlanması, kamusal açık alanların planlanması ve tasarlanması amacıyla elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuz tekrar belirtmek istiyoruz.

Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesi olarak meslek örgütümüzün 26. Yılında, mesleğimizin henüz İmar Kanunu çerçevesinde yetki tanımları düzenlenemezken, diğer yasal - yönetsel süreçlerde yeterli istihdama yer verilemezken ve ülkemizde bu alanda hizmet verecek meslek mensubu ihtiyacı bilinmezken her geçen yıl üniversitelerde yeni Peyzaj Mimarlığı bölümleri açılmasının istihdam sorunlarının büyümesine sebep olduğunu görüyoruz. Ülkemiz yönetiminin taraf olarak imzaladığı Avrupa Peyzaj Sözleşmesi’nde yer alan “peyzajların korunması, planlanması ve yönetimi” koşulunu yerine getirmek üzere ulusal ve yerel ölçekte ilgili birimlerde yeterli sayıda Peyzaj Mimarı istihdamının sağlaması gerekmektedir.

Salgın sürecini yaşadığımız bu olağan üstü günlerde TMMOB’a bağlı bir meslek odası olarak şunu belirtmeliyiz ki, yakın zamanda hükümetin kamu yararı ve meslek haklarının korunması için çalışan demokratik meslek örgütleri olan meslek odaları, Barolar Birliği, Tabipler Birliği seçim usulleri ile ilgili yaptığı açıklama şaşkınlık yaratmıştır. Emek ve meslek örgütlerinin görevi, bilimsel bilgiler ışığında halkın ve mesleklerinin doğrularını savunan anayasal özerk meslek kuruluşlarıdır ve öyle kalmalıdırlar. Bu kurumların görevi kamusal kaynakların ve hakların korunması odaklı çalışmaktır. Demokratik seçim esasları ile yönetime gelen bu kurumların bağımsız ve tarafsız duruşuna gölge düşürecek düzenlemeler kabul edilemez.

Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesi olarak 26. Yaşımızı kamuya duyurduğumuz bu günde, bunun bir kutlamadan öte ülke ve dünya gündeminin salgınlar, işsizlik, ekonomik ve iklimsel kriz gibi sorunlarla boğuştuğu şu günlerde bunun mesleki hakların bilinirliğini arttırma ve verilen mücadelede yan yana olabilmek için bir çağrı olduğu belirtmek isteriz.  Tüm bunlara ilaveten 13 Mayıs 2014 de Manisa İl’inin Soma İlçesi’nde bugün gerçekleşen Soma Faciası, sadece Türkiye’de değil dünyada en büyük maden kazalarından biri olarak tarihe geçmiştir. O günden bu güne yaşanan bu facianın insanlarda yaşattığı yıkımı ve ihmaller zincirinin sonuçlarını unutmadık, unutturmayacağımızı belirterek, 6 yıl önce bugün Soma Faciası’nda hayatını kaybeden 301 maden işçisini saygıyla ve rahmetle anıyoruz."