Ali Deniz, bir kolejin, teknolojisi, eğitim kadrosu, yabancı dil eğitimi, sosyal ve sportif etkinlik alanları ve fiziksel özelliklerinin okul seçiminde önemli kriterler olduğuna dikkat çekerek, “tüm bu özellikler mutlaka dikkate alınmalı ama bunların yanında çocuğun mutlu olduğu bir okul seçmeye özen gösterilmeli. Unutmamalı ki, okuldaki mutluluk, öğrencinin başarısını artırır. Biz dünyayı değiştirecek liderler yetiştirmek ülküsüyle yola çıktık ama o çocukların ahlaklı ve vicdanlı bireyler olması hepsinden önemli” dedi. 

Son yıllarda teknolojideki hızlı gelişme, çocukların büyüme şartlarının değişmesi ve dershanelerin kapatılmasının ardından büyük bir hızla açılan özel okullar, anne ve babaları eğitim kurumları arasında seçim yapmakta kararsızlığa itiyor. Bu süreci doğru şekilde yönetmek ve en iyi kararı verebilmek için birçok kriteri göz önünde bulundurmak gerektiğini belirten Zübeyde Hanım Eğitim Kurumları Kurucusu Ali Deniz, doğru seçimi yapmak isteyen ebeveynlere önerilerde bulundu. 

TİCARETHANE MANTIĞIYLA OKUL YÖNETİLMEZ 
 

Seçilecek özel okulun, her şeyin merkezine öğrenciyi yerleştirmesi gerektiğini ifade eden Ali Deniz, eğitimin bir ülkenin gelişmesinde birincil ve en önemli etken olduğunu söyleyerek, “Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘Eğitimdir ki; bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder’. Zübeyde Hanım Eğitim Kurumu’nun kurucusu olarak ben kendi adıma aldığım sorumluluğun farkındayım. Bir eğitim kurumunu, ticarethane mantığı ile yönetenler, bu ülkeye en büyük zararı veren kişilerdir. Bu nedenle anne ve babaların okul seçiminde özenli davranması gerekiyor. Ülkenin her yerinde aynı isimle franchise yöntemiyle açılan yüzlerce okul var. Sayısal çoğunluk, verdikleri eğitimin kaliteli olduğu anlamına gelmez” diye konuştu. 

HANGİ KRİTERLER GÖZ ÖNÜNE ALINMALI
 

Öğrencilerin, teknoloji odaklı bilgi çağına hazırlandığını bu nedenle kullanılan eğitim sisteminin, teknolojik altyapı ve mimari olarak eğitime uygunluğun önemli olduğunu dile getiren Ali Deniz, “olmazsa olmaz bir diğer unsur tabi ki yabancı dil. Uluslararası geçerliliği olan metotlar ve sınavlara hazırlık önemsenmelidir. Dil eğitiminin ne düzeyde verildiği, haftada kaç saat dil dersi olduğu, birden fazla yabancı dil olup olmadığı sorgulanmalıdır. Eğitim kadrosu genç, dinamik ve gelişime açık olmalıdır. Öğrencilerin kendilerini geliştirmesi için sunulan ve oluşturulan fırsatların çokluğu, fiziksel gelişimlerine uygun beslenme ve spor programları, görsel beceriler, sorumluluk alma, kendine güven duyma, iletişim kurma becerilerini kazandıracak yöntemlerle eğitim donatılmalıdır. Bu konuda velilerin okul yönetiminden bilgi alması, gerekli araştırmaları yapması şart” dedi. 

AHLAKLI VE VİCDANLI BİREYLER 
 

Her öğrencinin anasınıfından itibaren, mimar, mühendis, doktor gibi yüksek imajlı mesleklere sahip olması için yönlendirildiğini belirten Ali Deniz, “Ailelerin bu isteği anlaşılabilir ve doğal bir istek ancak her çocuğun becerisi, hayalleri farklıdır. Mühim olan öğrencinin neye yeteneği olduğunu ortaya çıkarıp bu doğrultuda gerekli eğitimi almasını sağlamaktır, böylece hayatı boyunca mutlu olduğu işi yapabilecektir.  Ben şahsen, kartvizitte yazan sıfatların insanı insan yapan değerlerden daha önemli olduğunu düşünmüyorum. Mühim olan kaliteli eğitim verdiğimiz öğrencilerin iyi, ahlaklı ve vicdanlı olmasını da sağlamaktır. İşte iyi eğitim budur” şeklinde konuştu.