AK Parti'den İzmir'de birlik mesajı!
Arif Çayan yazdı; AK Parti'den İzmir'de birlik mesajı!
İzmir’de düzenlenen AK Parti İl Danışma Meclisi, yalnızca bir teşkilat toplantısı değil; siyaset sahnesinde önemli bir atmosferin aynası gibiydi.
6 bini aşkın katılımcının doldurduğu salon, partililerin motivasyonunu, dinamizmini ve birbirine olan bağını gözler önüne serdi.
Kapıdan içeri girdiğiniz anda hissedilen o hareketlilik, seçim meydanlarını aratmayan bir coşkuyu yansıtıyordu.
Toplantıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Genel Sekreter Eyyüp Kadir İnan,Ceyda Bölünmez Çankırı,Şebnem Bursalı, İl Başkanı Bilal Saygılı ve önceki dönem bakanlardan Mehmet Kasapoğlu ile Bekir Pakdemirli gibi isimler de hazır bulundu.
Siyasetin farklı dönemlerinde görev almış milletvekilleri, il ve ilçe başkanları da o gün aynı salondaydı.
SÖZLERDEN ÇOK, DURUŞ KONUŞTU
Her siyasi toplantıda olduğu gibi, burada da kürsüde konuşmalar yapıldı; ama dikkat çeken nokta, kalabalığın söylemlerden çok birlik görüntüsüne verdiği tepkiydi.
İl Başkanı Bilal Saygılı’nın, “Bu güzel enerjiyi gördükçe enerjimize enerji katılıyor. Allah duruşunuzu bozdurmasın” sözleriyle başlayan konuşması, zaman zaman sloganlarla, zaman zaman da alkışlarla kesildi.
Saygılı’nın “İzmir teşkilatı güçlüyse, Türkiye güçlüdür” ifadesi salonda yankılanırken, dinleyicilerin yüzündeki kararlılık ifadesi dikkat çekiciydi.
Bu atmosfer, siyasette örgütlü yapının önemini bir kez daha hatırlatıyordu.
BİRLİK ARAYIŞININ FOTOĞRAFI
Türkiye’de siyasetin son yıllardaki en belirgin gerçeği, kutuplaşma. Ancak bu buluşmada öne çıkan ton, “birlik” mesajıydı. Saygılı’nın, “Birbirimizin arasına fitne fesat girmesin, saygılı olalım” sözleri, hem parti içi hem de genel siyasi iklim açısından okunmaya değerdi.
Kimi gözlemciler bu tabloyu “moral tazeleme”, kimileri ise “yerel siyasete yeniden nefes verme çabası” olarak yorumlayabilir. Hangisinden bakarsak bakalım, o gün İzmir’de hissedilen hava netti:
Siyaset hâlâ insanı, inancı ve ortak ideali merkeze aldığı sürece birleştirme gücüne sahip.
Salondan ayrılırken kalabalığın coşkusundan geriye kalan şey, gürültü değil; bir duruştu.
Siyasetin dili her zaman keskin olabilir, ama o gün İzmir’de hissedilen şey; bir arayışın, bir toparlanma isteğinin ifadesiydi.
Belki de asıl mesele buydu:
Bir salona sığmayan kalabalık değil, bir umuda sığmak isteyen insanlar…











Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.