AMERİKA’NIN SORUNU TÜRK MİLLETİ!

Amerika Birleşik Devletlerinin başkanının, bırakın yakın geçmişi, uzak geçmişine bile bakmadan soykırım kelimesini kullanmasını hayret içinde karşıladım.

Yaşlılık bunalımı diyeceğim ama bir devlet lideri kendi lideri olduğu devletin yaptıklarının dünya tarafından nasıl karşılandığını, karşılanacağını düşünmeden ancak bu kadar büyük bir hata yapabilir.

Afganistan, Kore, Vietnam ve en yakın tarihteki Irak’ı es geçiyorum.

Irak’ı es geçerken, dünyaya o dönemin lideri Saddam’ın ve Irak’ın elinde kimyasal silah var olduğunu iddia ederek yaptığı sözüm ona dünyayı korumak adına yaptığı katliam sonrası, kimyasal silah bulamamasını asla ve asla unutmadan.

Güçlü olmak her zaman haklı olmak değildir.

Amerika Birleşik Devletleri de bana göre güçlü olma zehirlenmesini yaşıyor.

Kendisinden daha fazla güçlü bir devletin olmasını istemediği gibi, kendisinden daha fazla güç kazanan devletlerin de varlığından hep rahatsızlık duymuştur.

Bütün dünya devletleri de bunu net bilir.

Amerika’nın kurulduğu tarihlerde Kuzeyliler ile Güneyliler savaşlarını tarih yazar. 

Aynı Amerika’nın kurulduğu tarihlerde Amerika’nın yerli halkı Kızılderelilerin nasıl yok edildiğini de tarih yazar.

1044274549_0_0_3071_1662_1000x541_80_0_0_7fd2d1484c0d985f64ab01a0ba56cac6.jpg

Sözüm ona özgürlükler ülkesi Amerika’da, özgürce yaşadığını sananlar ile özgürlük içinde yok olan insanların varlığını ise günümüz tarihi yazar.

Ne kadar paranız varsa, o kadar Amerikalısınızdır.

Ne kadar insanlığa ihanetiniz varsa o kadar Amerikalısınızdır.

Dünyanın her bir yerinde hortlayan terör örgütlerine içlerinden Amerika’nın gizli servisleri, Amerikan ajanları çıkması da bir tesadüf değildir.

Hatırlayın bir dönem İran’da devrim olduğunda, İran’ın da rejim değiştiğinde, İran’ın bugün ki devrimi kuran, İran’da siyasi değişimi sağlayan kişiyi.

Amerika’dan bir gece uçakla İran’a geldi ve İran’da şah da gitti, yönetim şekli de gitti, şimdiki İran oluştu.

Kendi ülkesi dışında yaşayan zenginler ve zenginlikler Amerika için her zaman en büyük düşman ve hedef oldu.

Tıpkı bugün Türkiye’nin Amerika’nın hedefi olması gibi.

Karabağ’da Azerbaycan başarısı, Doğu Akdeniz de güçlenmek, her yıl ekonomik olarak büyüme hızı, siyasi olarak istikrar, SİHA’ların üstün başarısı, Irak’ta ve Suriye’de oluşturulan siyasi ve askeri üstünlük.

Türkiye’nin hedef olması için yeterli nedenler.

Hatırlayın, Türkiye’de hain darbe girişimini yapan terör örgütü FETO’nun başını, kıçını. 

Hepsi nerede?

Her ülkenin içinde terör örgütü yaratan, özgürlük kisvesiyle o terör örgütlerini besleyen ve onların aracılığıyla gelişen ve büyüyen ülkelere musallat olan Amerika’nın hiçbir ülkenin bir karış toprağında gözü yok.

Amerika’nın istediği tek şey, her anlamda en güçlü ülke olarak kalabilmek.

Güçlü olunca, zaten her ülke kendisine bağımlı olacağını ve her ülkeyi ekonomik olarak sömüre biliyor.

Kendi tarihindeki kirliliği, o dönemin ülke yöneticilerine çıkaran Amerika’ın dünya tarihine ders vermeye kalkmasının da nedeni sadece ekonomidir.

Amerika elinden gelse, tüm dünya ülkelerini kendisine bağlı koloni devletleri haline getirmek ister.

Bu nedenle, özgürlüğüne ve manevi değerlerine paradan daha çok önem veren insanların varlığı Amerika’nın en büyük sorunu.

Tıpkı Türk Milleti gibi!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.