Banu Pirinçcioğlu

Banu Pirinçcioğlu

ANNE

Annesi bir telefon uzaklığında olan şanslı kişilerden misiniz?

Ne kadar şanslı olduğunuzu bilmiyorsunuz. Şu anda bunun kıymetini bilmiyorsunuz. Bir gün anlayacaksınız. Çok sonra.

Eldekinin kıymeti bilinmez çünkü. İnsanın doğası böyledir. Herşey, herkes elden gidince değerlenir. Böyledir.

Herkesin annesi özeldir, güzeldir, melektir.

Ve herkes annesinin kuzusudur. Büyüyene kadar.

Çocukluğun saflığı geçip gitmeye başlayınca, boynuna sardığımız kollarımız yavaş yavaş çekilmeye başlar. Büyümenin şanındandır, ihtiyaç bitince uzaklaşmayı kendimize borç biliriz. Of demeye, çokça sıkılmaya başlarız. Ben bilirim anne, karışma anne, yeter anne dönemi gelir. Anneler doğası gereği sabırlıdır. Çocuğun bütün kaprisine dayanma gücüne sahiptir anne.

Bütün anneler gibi, çok sevdiğim ama bir türlü ona söylemediğim annem de kahrımı en çok çekendi benim. Kaprisimi çeken, şımarıklığımı görmezden gelen, ne desem gücenmeyen harika kadındı.

Anılarımdaki yüzü hep aynı. Hep sessiz, anlayışlı, gülümseyen. Bana olan sevgisi gözlerinde görünen.

Bir güzel sözle mutlu olan, kalbinde bütün dünyaya yer olan şahane kadın.

Sabrına hep hayrandım, hep hayran kalacağım. Bana olan sonsuz sabrı ve sevgisine. Ilgisine ve hoşgörüsüne.

Şimdi çok özlediğim güzel bakışlarına.

Enfes kahkahasına.

Sihirli lezzet veren ellerine.

Inciden de güzel el yazısına.

Ince ve zarif düşüncesine.

Sevmeyi çok iyi bilen ve hiç küsmeyen güzel kalbine.

Herkesi ve herşeyi düşünen zihnine.

Varlığının verdiği sonsuz güvene, hep hayrandım.

Ve yokluğunun açtığı kocaman hiçliğe hayran kaldım. Ne kadar çok insanın hayatına dokunup silinmeyen izler bıraktığına.

Başımı çevirip de çocukluğuma baktığımda ikimizin anılarına dair gördüğüm tek birşey var. Annesine sımsıkı sarılıp uyuyan küçük Kız çocuğu.

Büyümenin hevesine kapılmış, sımsıkı sardığı kollarını indirmeyi marifet bilmiş küçük kız.

Zamanı sonsuz sanan küçük bir kız...

Yarın ararım, yarın gider görürüm dediğiniz her yarın için bir gün pişman olacağınızı bugünden bilmezsiniz.

Hayat böyledir.

Eğer arayıp sesini duyacak bir anneniz varsa hala, hiç durmayın. Boşverin telefonu. Koşup gidin yanına. Hediyeyi de boşverin. Kıymetini biliyorum deyin yeter.

Önceki ve Sonraki Yazılar