AŞKIN SIRRINI ARAYANLARDAN MISINIZ?

AŞKIN SIRRINI ARAYANLARDAN MISINIZ?

O HALDE BU PROVOKATİF SOHBETİ KAÇIRMAYIN!

Hep bir şey eksik… Bilinemez, anlamlandırılamaz, tarif edilemez  bir şey… Hayat onun arayışında, onun peşinden koşuşla geçerken, her yakınlaştığımızda uzağına düştüğümüz bir şey… eksik… tam yakalarken avuçlarımızdan kayıp giden bir şey… Bizi yarım bırakan, çaresiz ve hep bir arayışta mahrumiyette bırakan bir şey…

Ya o eksik, var oluşun temel dinamiği ise? Peki var oluş nedir o zaman, neye hizmet eder? Neden hizmet eder?

Bu soruların ve daha fazlasının yanıtı öğrenmek için sizleri, yarın 27.11.16 saat 11:15 de NATUREL İSTANBUL FUAR’ında Psikolog Şeniz DOĞAN’ın yapacağı provokatif sohbetimize bekliyoruz.

Türkiye’nin Sıra dışı Psikologlarından Şeniz Doğan Anlatıyor

“Var oluş bir keşiftir, kendinden kendine çıktığın bir yolculuktur.  Yolcunun, hakikatin anlamının peşinden gittiği, yolu nerde nasıl neden başlar?  Kimden başlar kimde biter yolda yolcuya kim eşlik eder. Yolcunun hasretle aradığı o ulaşılmaz hep kayıp olan eksik olan şey ya hiç kaybedilmemişse,  ya hiç eksik değilse, o hep orda yolun başladığı ve bittiği yerde ise…

Her şey bir ayrılıkla başlar ve yine bir ayrılıkla kavuşulur. Yaşam ayrılıklarımız arasında deneyimlediğimiz bir yol ise sadece, bir kavuşma hikâyesi ise…”

Naturel Beden Zihin Ruh Sağlığı Fesivali’nde bu soruların cevaplarını ve daha fazlasını yapacağı sıra dışı konuşmada ziyaretçileriyle paylaşacak olan Psikolog Şeniz Doğan, “Kendi yollarında yürürken güneşle kavuşanların, birbirlerini bulup bütünleşenlerin, Mevlanaların Şemslerin, Aslıların Keremlerin sırrı nedir? Yola düşmeden kavuşmak, kaybetmeden bulmak,  hasret çekmeden ulaşmak mümkün mü?” diye soracak, “Ne aradığını bilmeyen, gaflet ile vuslatı kaçırır mı? Anlamsızlıkla, dehşetle, yalnızlıkla ve ölümle mücadele eden bizlerin çaresi, bu derin ıstıraplarımızın sebebi bilmediğimiz hep bir eksik = tam, varlık= yokluk, ayrılık = kavuşma, yaşam=ölüm arasında kalışımız olabilirmi ? Peki ya aradığımız o; anlam, bütünlük bu iki deneyim arasında ve tam gözümüzün önündeyse” diyerek yıllardır bizleri acımasız bir arayışa sürükleyen tüm beklenti ve ihtiyaçlarımızı yeniden masaya yatıracak.

 

Konuşmada Neler Var?

Zamanımızın en derin ve en ızdırap verici yarasıdır yakınlık korkusu, aşk ve ilişkiler. Her gün daha da derinleşmekte olan yalnızlığımız içinde insanlığımız acı çekmekte.  Kendi içine gömülmüş kendi varlıklarını kendisine mezar etmiş narsistik ruhlarımız kendi yalnızlığının kuraklığı ile yaşamdan, kendinden ve yaradanından uzak düşüyor. İlişkisizlik yalnızlık anlamsızlık ve hasretler çare arıyor. Çektiği hasretin yangınıyla, kızgın ve yoksun olduğunun, tam olarak ne olduğunu bilmeden umutsuzca arıyor aşkı…  Doğru! Çare aşk… 

Ama aşk nerede? Askı kendi yalnızlığımızdan duyduğumuz acıya merhem olarak mı arıyoruz? Yoksa yaralarımızı dindirmek için mi asık oluyoruz? Sevgiliyi merhem ederek kullanıyor olabilir miyiz? Peki, sevgili ile gerçek bir temas mümkün mü o zaman, mümkünse nasıl mümkün? Aslında Aşk neye hizmet eder? Bizi aşktan alıkoyan nedir? Neden aşk acısı çekeriz?

Ya bizler aşkı yanlış anlamış veya hiç anlamamışsak. Hasretini görkemli yangınlar içinde çektiğimiz aşk, ya hiç bilmediğimiz ve hayal bile edemeyeceğimiz dönüşümü sağlıyorsa? Aşkı ararken ve/veya beklerken yaşadıklarımız ya sadece zaman kaybıysa? Boşuna yaşanıyorsa tüm bu acılar?

Peki neden yaşıyoruz tüm bu olanları? Aşka dair tüm acılar bekleyişler, neye hizmet ediyorlar? Acısız aşka ulaşmak mümkün mü? Aşk sandığımızdan daha büyük bir amaca, benden senden bizden daha yüce bir amaca hizmet ediyor olabilir mi?... bu Ve bunun gibi pek çok soruya, varoluşsal bir cevap arayışı olarak sizi de  bizimle paylaşmak üzere NATUREL İSTANBUL FUAR’ında 27.11.16 saat 11:15 de Psikolog Şeniz DOĞAN’ın yapacağı provokatif sohbetimize bekliyoruz.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.