Bakan Çavuşoğlu'ndan flaş AB açıklaması!

Bakan Çavuşoğlu'ndan flaş AB açıklaması!

Bakan Çavuşoğlu, AB'nin Yunanistan'la ilgili meselelerde dürüst bir arabulucu rolünü üstlenmesi gerektiğini belirterek, "AB ile sorunları ancak diyalog ve diplomasiyle çözebiliriz" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Türkiye’de bulunan Macaristan Dışişleri ve Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ile görüştükten sonra ortak basın toplantısı düzenledi.

Her zaman Macaristan ile ilişkileri en üst düzeyde tuttuklarını, stratejik seviyeye yükselttiklerini belirten Bakan Çavuşoğlu, “Pandemi döneminde örnek bir dayanışma sergiledik. Macaristan’ın bir ihtiyacı olduğu zaman tereddüt etmeden biz karşıladık ve bizim ihtiyacımız olduğu zamanda Macaristan Türkiye’ye öncelik verdi. Macaristan’a ve dostum Peter’a bu işbirliğinden dolayı teşekkür ediyorum” diye konuşarak, ilaç hammaddesi ve kumaş gibi bazı ürünlerde karşılıklı öncelik verdiklerini bildirdi.

Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konsey toplantısını 2021 yılında Türkiye’de gerçekleştireceklerini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, konuk Bakan Szijjarto ile yaptıkları görüşmeye de değinerek, “Bu vesileyle Başbakan Orban ve heyetini ve dostum Peter’ı bir kere daha Türkiye’de ağırlamaktan mutluluk duyacağız. Bu zirvede imzalanacak anlaşmalar üzerinden bugünkü toplantımızda gittik. O anlaşmaları nihai hale getirip inşallah zirve marjında imzalayacağız. Diğer taraftan bazı bölgesel konuları da ele aldık. Suriye konusu, Doğu Akdeniz konusu AB’nin de gündeminde olduğu için bunları değerlendirdik. Peter, AB Dışişleri Bakanları toplantısından çıkıp Türkiye’ye geldi. Oradaki toplantı hakkında ve yarın başlayacak zirve hakkında da görüş alışverişinde bulunduk” dedi.

Macaristan’ın Türkiye’nin AB üyeliğini ve Türkiye-AB ilişkilerinin düzelmesini, daha iyi bir ortamda seyretmesine katkı sağlayan dost bir ülke olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Haksızlıklara karşıda açıkça tepkisini, tavrını ortaya koyan bir ülke. O nedenle tutumlarımız örtüşüyor. Bizde Macaristan’a karşı izlenen çifte standardı, iki yüzlülüğü hiçbir zaman olumlu karşılamadık bunları da net bir şekilde söylüyoruz. Önemli olan hepimiz bir kıtadayız. Bu kıtayı istikrarın ve ekonomik kalkınmanın arttığı bir kıta haline getirmek için işbirliğimizi de artırmamız lazım. İşbirliği pozitif bir zeminde artar. Bu pozitif zemini oluşturmak için de negatif unsurlardan uzaklaşıp pozitif adımları atmamız lazım. Bu anlayışla AB ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Bunu, ‘yarın zirve var; gündemde yaptırım konuları var yada konuşuluyor’ diye söylemiyoruz. Her zaman bunu söylüyoruz, açıkça söylüyoruz. Türkiye olarak tam üyelik perspektifiyle ilişkilerimizi her zaman geliştirmek istedik. Bu böyle oldu mu? Olmadı. İnişler çıkışlar oldu. Bazen bizden kaynaklanan olmuştur, bazen AB’den. Her iki tarafında söyleyeceği söz var ama sonuçta ilişkileri daha ileri noktaya götürmek istiyorsak bu zor günlerde, pozitif atmosfere odaklanmamızda fayda var” ifadelerini aktardı.

Bazı AB ülkelerinin Türkiye’yle olan kendi ikili sorunlarını yada Türkiye ile olan meselelerini Avrupa Birliği’ne ithal ettiğini anlatan Bakan Çavuşoğlu, “Avrupa Birliği de bu klasik her zaman söylediğimiz ‘dayanışma’ anlayışıyla haklı da olsa haksızda olsa üye ülkeleri destekleme eğilimi gösteriyor. Bu son derece yanlıştır. Biz de müzakere eden bir ülkeyiz. Üye ülkeyle müzakere eden ülke arasında ayrım yapmak yanlıştır. Prensipler üzerinden, doğrular üzerinden gitmek lazım. İlkeler çerçevesinde ve Avrupa’yı değiştiren ortak değerler etrafında bizim bunları değerlendirmemiz lazım. Öyle olunca bizim sık sık şikayet ettiğimiz çifte standart ve diğer politikalardan da uzaklaşmış oluruz. Sonuçta Avrupa ve dünya zor bir süreçten geçiyor. Pandemi ve pandeminin etkileri başta olmak üzere birçok sınamayla karşı karşıyayız. Bu süreç bize bir kere daha gösterdi ki; her zamankinden daha fazla işbirliğine ve dayanışmaya ihtiyacımız var. Umarım Avrupa Birliği’nde de bu aklıselim hakim olur ve ilişkilerimizi daha sağlıklı bir şekilde ileriye doğru götürürüz ve kazan kazan anlayışıyla geliştiririz. Tıpkı, Türkiye ve Macaristan’ın yaptığı gibi” dedi.

Macaristan Dışişleri ve Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ise göç sorununun giderek daha da ağırlaştığını belirterek, “Sadece güvenlik değil, sağlık riskleri de ortaya koymakta bu göç sorunu. Kontrolsüz göç virüsün daha da yayılması tehlikesini oluşturmakta. Şunu da görmemiz gerekiyor ki; Brüksel, sorumsuz göçmen politikasını sürdürmekte ve yeni yeni göç dalgalarına teşvikler oluşturmakta ve insan kaçakçılarının ekmeğine yağ sürmekte. Biz yasadışı göçe karşıyız. Bunu kabul etmek istemiyoruz. Şu hakkımızı tutuyoruz; Macaristan’a kimin gireceğini, kimin girmeyeceğini kendimizin karar vermesini istiyoruz. Bu hakkımızı saklı tutuyoruz. Biliyoruz ki Avrupa Birliği Türkiye’ye çok teşekkür edebilir. Türkiye, zira 4 milyon göçmene ev sahipliği yapmakta. Türkiye bunu yapmasa, öylesine büyük kitleler halinde balkanlar üzerinden yüzbinlerce yasadışı göçmen Macaristan’ın güney sınırında belirecektir. Biz tabii ki sınırlarımızı koruyoruz, bunun için bir çit kurduk ve askerlerimiz görev yapıyor ama böyle bir şeyle karşılaşmamak tabi ki daha iyi” ifadelerini kullandı.

Uluslararası işbirliğinin herkesin kendi evinde mutlu olmasına katkıda bulunması gerektiğini söyleyen konuk Bakan Szijjarto, bunun ekonomik ve güvenlik taraflarının söz konusu olduğunu kaydederek, “İster beğensinler, ister beğenmesinler bazıları durum şöyledir; Avrupa’nın güvenliği önemli miktarda Türkiye’nin elindedir” şeklinde konuştu.

Yunanistan'ın kışkırtıcı tavırlarının devam ettiğini bildiren Bakan Çavuşoğlu, “Şöyle bir baktım, 11 tane NAVTEX, 12 tane NOTAM yayınlamışlar. Biliyorsunuz NAVTEX denizdeki faaliyetler için, NOTAM da hava sahasındaki faaliyetler için yayınlanır. Ayrıca silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal etmek için kışkırtıcı adımlarda bulundu" diye konuştu.

Yunanistan’ın, NATO’nun ayrıştırıcı toplantılarına son dönemlerde katılmadığını hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, “Şimdi kim diyalogdan kaçıyor? Yunanistan, 'Oruç Reis gemisi orada olduğu sürece toplantılara gelmeyeceğiz' demişti. 29 Ekim'de Oruç Reis faaliyetlerini o bölgede sonlandırdı, tamamladı geldi, Antalya Limanı'nda ama (Yunanistan) hala başka bahaneler buluyor” ifadelerini kaydetti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.