Bakan Çavuşoğlu'ndan önemli açıklamalar! 'Türkiye, geri adım atmadı'

Bakan Çavuşoğlu'ndan önemli açıklamalar! 'Türkiye, geri adım atmadı'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, açıklamalarda bulundu

"Oruç Reis bakımda olduğu için NAVTEX yayınlanmadı. Gemi bakımdayken NAVTEX yayınlamanın anlamı yok. Bu bir geri çekilme olarak algılandı, muhalefet de böyle algıladı ama doğru değil." diyen Bakan Çavuşoğlu, "Barbaros ve Yavuz gemimiz sondajlarına devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, "Ön şartlarda diretirse biz de ön şartlarda bulunuruz. Ön şartlar yerine gelmeden de, görüştükten sonra da yerine getirebilirler. Yunanistan Sevilla haritasından vazgeçmediği sürece ve Türkiye kıta sahanlığına saygı göstermedikçe bu gerginlik bitmez." diye konuştu.

Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamaları şöyle:

Macron maalesef dürüst bir siyasetçi değil. Dengesi bozuldu. İç siyasette eriyor. Libya'da desteklediği darbeci kaybediyor, Suriye'de önemli bir aktör olmaktan çıktı. Fransa, Avrupa'nın yeni liderliğine oynuyor. Fransa her yere saldırıyor, ben liderim demek istiyor. Liderim demekle de lider olunmuyor. Gerek şahıs bazında Macron, gerek ülke bazında Fransa.

Biz anlattıkça ülkeler bizim haklılığımıza inanıyor. Tüm ülkeler bizim yaptığımız jestlerin de farklı. Almanya dürüst bir arabulucu olmaya çalışıyor. Bizimle olan temasları, ortaya çıkan durum. İlişkilerin rehin alınmasından üye ülkeler rahatsız. Ama en nihayetinde çoğunluğu bir karar alınacaksa Yunanistan'ı tercih eder, bunun adına da dayanışma diyorlar.

Yunanistan Başbakanı'nın yaptığı açıklamalar olumlu, ılımlı. Ancak masaya oturmak için ön şart koyarsa, o zaman biz de ön şartlarımızı sunarız. Yunanistan bunları yerine getirebilecek mi? Yunanistan, Seville Haritası'nda vazgeçmediği sürece, Meis için kıta sahanlığı iddialarından vazgeçmediği sürece bu gerginlik bitmez.

İngiltere ile Fransa arasında kıta sahanlığı belirlenirken, İngiltere'nin Fransa'ya yakın adalarına kıta sahanlığı vermediğini, dünyadaki diğer örnekleri kendilerine sundum. Yunanistan'ın maksimalist iddialarından vazgeçmesi, Rum Kesimi'nin de Türk tarafını yok saymaması lazım. Yunanistan ve Rum Kesimi'nin bu çizgiye gelmesi lazım.

Yunanistan bugüne kadar bizimle görüşmek için bizim tüm faaliyetlerimizi durdurmamızı ön şart koşuyor. Ön koşulsuz oturduğumuz zaman, sen hangi hukuka göre Meis için, 10 kilometrekarelik bir ada için 40 bin kilometrekarelik bir kıta sahanlığı iddia ediyorsun diye sorarız. Biz bunu masaya özgüvenli bir şekilde koyarız, çünkü haklıyız.

Burada endişe duyulacak bir durum varsa, ABD ve Pompeo'nun adımlarıdır. Ambargoyu kaldırdılar. Bunu da daha sonra bir mutabakata çevirdiler. Bu atılan adım, Ada'da eşitliği bozuyor. ABD'nin bugüne kadar sergilediği politikalarla çelişiyor mu, çelişiyor. Eğer siz bir Ada'ya gidiyorsanız, sorunları çözmek istiyorsanız, iki tarafı da dinleyeceksiniz. Daha önce Ada'ya giden Kerry ve Biden, Türk tarafına geçip onları da dinlemiştir. Pompeo gidiyor, Rum tarafıyla görüşüp oradan açıklamalar yapıyor. Pompeo neden adanın hidrokarbon kaynaklarının hakça paylaşılması gerektiğini söylemiyor? Belki de benim Venezuela'ya gitmemden rahatsız olmuştur.

Karşımızda şer cephesi olabilir. Bu tarihte de olmuştur. Diplomasi elbette iyi ilişkiler geliştirmek, sorunları çözmek için vardır. Karşımızda olan mesela BAE. Kaç kere görüştük kendileriyle. Şimdi gidip de biz onlara yalvaracak değiliz. Türkiye'ye karşı sürekli hasmane tutum sergiliyorlar. Fransa'yla zaten iyi ilişkilerimiz vardı. Fransa mutlu olacak diye, biz Barış Pınarı'na başlamazsak bu sefer terör devletiyle karşı karşıya kalırız. Birisi Libya'da darbeciyi destekliyor, biz meşru yönetimini destekliyor. Mısır'la biz niye kötü olalım? Ama darbeden sonra Mısır'ın izlediği politikalar belli. Mısır'ın bizimle ilişkileri geliştirmek için bir kararlılık göstermesi gerekiyor. Bizim şu andaki faaliyetlerimizin amacı, tüm bu karşımızda oluşan şer cephesinin bizi dışlamaya yönelik tutumlarına bir cevaptır. Bu 2003'ten bu yana devam ediyor. Rum Kesimi, Mısır'la anlaşmayı 2003'te imzaladı.

Doğu Akdeniz'de bizsiz herhangi bir anlaşmanın geçersiz olacağını sürekli söyledik. Doğu Akdeniz'de varsa hidrokarbon zenginliklerinin uluslararası piyasalara satılması için Türkiye üzerinden gitmesi gerekiyor. Türkiye dışında bir alternatif yoksa, hep beraber bu zenginliklerden faydalanmak yerine, niye Türkiye'yi dışlamaya çalışıyorsunuz? Sonuçta biz diplamasiyi isteriz ama herkesin de bizim haklarımıza saygı duyması gerekiyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.