Başkan Kocaoğlu'ndan flaş açıklamalar

Başkan Kocaoğlu'ndan flaş açıklamalar

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu üç radyonun ortak yayınına katılarak açıklamalarda bulundu.

Radyo Romantik Türk’ten Abdullah Polat’ın, Can Radyo’dan Gökhan Kafalı’nın ve Yıldız FM’den Melih Bingöl’ün sorularını yanıtlayan Başkan Kocaoğlu çarpıcı açıklamalar yaptı.

GİTTİĞİN KADAR ÖDE DE SİSTEM ZAMANLA OTURACAK

Çok eleştirilen Artı Para sistemi ile ilgili soruya yanıt veren Başkan Kocaoğlu, “Bu iş olay oldu. AKP’nin yetkililerinin otobandaki sistemin uygulanması önerisini biz de düşünmüştük. Önce sistemin oturması gerekiyordu. Kimse bunu politik malzeme yapmasın. Kimseden her gün 10 lira para almıyoruz. Aldığımızı bindiği istasyonda gittiği mesafe ölçerek geri iade ediyoruz. Ne yazık ki bu durum, ‘gittiğin kadar öde” sistemi şehir efsanesi oldu. Bana göre adaletli, hukuki sistemdir. Bu konuda İzmirli, kenti yönetenler, şirketleri idare edenler, aile bütçesine bakanlar ‘hayır sistem yanlış’ diyorlarsa o başka. Ama gerçekten sistem sağlıklı olacak ve nitelikli bir hale gelecek. İzmir genelinde 30 ilçede 19 ilçede “gittiğin kadar öde” sistemi ESHOT’larda da faaliyete geçecek. Mesela, ESHOT otobüsü Bergama’dan Aliağa’ya 52 km gidiyor. Çift bilet yani 5.5 TL fiyat kesiliyor. Yolda inenler köye, beldeye gidenler fazla ücret veriyor. Biz, otobüsün orta kapısına validatör koyup yolda inenin parasını iade edeceğiz.

GİTTİĞİN KADAR ÖDEYECEKSİN!

11 ilçede aktarma devam ediyor. Kısa mesafe daha uygun hale gelecek. 5 km giden vatandaştan da 2.86 değil belki 1-2 lira zamanla oturacak. Gittiğin kadar öde..

Bizim böyle bir polemiğe girmemiz, siyasi malzeme çıkartmamız bana yakışmaz. Gerisi arkadaşların takdiridir. Burası yüzde 50 ortaklıdır. Ben ortağımı şikayet etmem. Ortağımdan da memnunum. Banliyo trenlerinin hattan çekilmesi, sinyalizasyon gibi sorunlarımız var. Burası sadece benim değildir. TCDD ile mutabık kaldık. İnandığım bir konudaki savunma için ortağımı önüme kalkan olarak koymanın bana da kurumlara da fayda yoktur. Bunu kullanmak isteyenler kendisi bilir ama bana göre yanlıştır. İzmirli hemşehrilerimiz doğrusuna karar verecektir.

25 MİLYON TL CİVARINDA

Olanları ödemedik. İlk yıllarda tahsil ettiğimiz toplam cirodan daha fazla TCDD’ye hat kirası ödememiz söz konusudur. O zaten çok yüksekti. Bize uygulandı. Sonra görüldü ki üçüncü kişilere uygulananlarda bile bizim rakamlarımızdan düşüktü. İZBAN ortak kuruluştur. Büyükşehir Belediyesi olarak da para veriyoruz. TCDD’nin hesabına paralar geçiyor ve hatlara, raylara onlar bakıyor. Biz de istasyonlara bakıyoruz. Alt ve üst geçitlerin karşılığında bir bedel almıyoruz. İZBAN’ı hat kirası üzerinden sadece TCDD’ye hizmet edecek değil kentin geneline hizmet edebilecek, yatırımlarını yapabilecek engellerin kaldırılması gerekiyor. Biz günde 350 bin vatandaş taşıyoruz. Potansiyelimiz ise 700 bin civarındadır. İZBAN gerçek anlamda ulaşım potansiyeline yaklaşacak. Düzenlenmesi gereken, üzerinde çalışılması gereken meseleler var.

KOOPERATİFLERLE İŞ BİRLİĞİ

Milletvekillerine yazdığı ve destek istediği ulaşım mektubu hakkında da açıklama yapan Başkan Kocaoğlu, “İzmir’in sınırları büyüdü. Belediye her alandan sorumlu oldu. Köylere, beldelere gidiyoruz. Buralardan talepler var. Zaten gücümüz oranında bunu başlatmıştık. Toplam 600 civarındaki köyümüzden 200’ünden otobüsümüz geçiyor. Pratik yani hayat bize bazı şeyleri gösterdi. Şimdi, ilçelerde, kırsalda taşıma kooperatifleri var.

 

Dağınık ve sıkıntılı bir sistem kurulmuş. Oralarda kaos var. Biz, onlarla birlikte paralel taşıma yapıyoruz. Bergama’ya ben de gidiyorum taşıma kooperatifi de gidiyor. Biz gidiyoruz binenler içinde indirimliler, 65 yaş kartları da var. Bunlar onlardan yararlanamıyor. Bizim avantajlarımız var tercih ediliyoruz. Biz de ‘milletin devletin kaynağı gitmesin’ diyoruz. Zaman zaman üç kişiyle Aliağa’dan Bergama’ya gidiyoruz. Kooperatiflerle bir araya geldik. Onlarla rekabet edersek yaklaşık 3 bini mağdur olacaktı. Onların ekmeği, mesleğiyle oynamayalım diye düşündük. Çalışsınlar ama bizim denetimlerimiz altına girsinler niyetindeyiz. ESHOT, 19 ilçede aracı, şoförü, garajı, durağı takip etsin istedik. Tıpkı bizim yaptığımız gibi uygulama olsun talebini belirtti. Biz, çalışmayalım ama sistemi kontrol edelim. Bazı ilçelerimizde 65 yaş üzeri yolcunun yoğunluğu yüzde 35’e kadar çıkıyor. Bunu taşıyan dolmuş zaten zarar eder, batar.

 

Paralel taşımacılık yapacağımıza, bu oranı kooperatiflere ödeyelim diyoruz. İnsanları mağdur etmek istemiyoruz. Taşımacılık yapan insanlar aileleriyle birlikte 12-15 bin kişiye ulaşıyor. Şimdi Bakanlar Kurulu ‘nüfus cüzdanını göstersin 65 yaş ücretsiz binsin’ diyor. Bu konuda biz kart vermek ve takip etmek istiyoruz. Suistimalleri önlemek niyetindeyiz. Bu konuda ihale mevzuatının değişmesi lazım. Mesela S plaka ile ulaşım yapan şirketler ihalemize girebiliyor. Çünkü iş bitirme belgeleri var. Gerçek anlamda toplu taşıma yapan birlikler, kooperatifler bu ihaleye giremeyecek. Hayatları boyunca fatura kesmemişler. Girse bile rekabet olacak. Gittiğin kadar öde sistemini kurmadan bu durumu açıklamadık. ESHOT ile kooperatifler arasında ittifak kurarsak bunu da uygulayacağız. Ulaşımda çağ atlatacak bir sistemi geliştiriyoruz. Şu anda bedava taşınanlarla hiçbir kurumun ayakta kalması mümkün değil.

DERDİM ESNAFLA ORTAK İŞ YAPMAK

İzmir’de halk otobüsü olsaydı İstanbul, Ankara’da yaşananlar burada da yaşanırdı. Biz normalde 2.86 TL tek bilet parası alıyoruz. Otobüs, metro, tramvay, vapur hepsinin tahsilatı 1.10 kuruş ile 1.20 kuruş arasında değişiyor. Çok ciddi bir oranda bedava binen var. Benim kaynak talebim yok. Zaten şirketlere bunu aktarıyorum. Belediyenin ulaşım şirketleri sermaye artırımı yöntemiyle zararları veriliyor. Biz merkezi hükümetten para istemiyoruz ama verdiğimizin adını koymak istiyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi ulaşımda yıllık 600 milyon TL zarar ediyor. Buna can dayanmaz, kimse para kazanamaz. Bir ilçemizde pilot olarak başlayacağız.

 

Minibüsçü para kazanacak mı, kazanmayacak mı, ne getirecek onu da göreceğiz. Bizim bu sistemimiz şehir içindeki dolmuşlara da yansıyacak. Toplam bin 100 adet dolmuş var. Onlar da zaptı rap altına alınacak. Davranışından, kılığına, yolcusuna, güzergahına kadar bakılacak. Kendileri bilirler. Ekmek parası kazanacaklarsa sisteme dahil olacaklar. Biz kalkıp sistemde otobüs taşımacılığı yaparsak bir yılda hepsi biter. Babadan, dededen kalan ekmeklerine sahip çıksınlar istiyorum. Bir ara ekmek fiyatlarını arttırdılar küçük bir müdahaleyle balans ayarı yapıldı. Yoksa 2 milyon ekmek üretir hepsi biterdi. Benim derdim esnafla, ürütenle değil onların sağlıklı, kontrollü çalışmasıdır. Bu da nettir.

UCUZ OTOPARK ŞEHİR MERKEZİNİ DOLDURUR

Biz, otoparklarda zarar ediyoruz. Bir liraya arabanın güvenliğini sağlayamazsın. Güvenlik, personel, vardiya kişi başına 200 TL maliyeti var. Şehir merkezindekiler ile dışındakilerin fiyatı farklı olacak. Merkeze gelmeyi teşvik edersiniz. Böyle bir rakama insanlar yığılır. Ucuz otopark insanları merkeze getirir.

ÇÖP BİZİM İÇİN ÇOCUK OYUNCAĞI AMA DAVA AÇANLAR VAR!
 

İzmir’in yıllardır çözülemeyen çöp bertaraf tesisi sorunuyla ilgili konuşan Kocaoğlu, “15 yılda çöpü yapamadım. Manisa çöpü yapıyor falan bilmem ne hikaye. Yer kardeşim yer. Konu belediyelerle ilgili değil. Dava açanlarla ilgili. Ne belediyelerle ilgili ne merkezi hükümetle ilgili bir durum yok. Olursa söylerim. Katı atık konusunda kimsenin günahı yok. 2 arkadaş dava açtı. Yürütmeyi durdurma aldı. Biz itiraz ettik. Yeni bilirkişi en bir rapor çıkarsa devam edeceğiz. Bizim için çöp bertaraf tesisi yapmak çocuk oyuncağıdır. Yer problemi var” ifadelerini kullandı.

KIRSALLA ARAMIZDA GÜVEN İLİŞKİSİ VAR!

Kocaoğlu, “Kırsalla başkan arasında büyük bir güven tesis edildi. Birbirimize inanıyoruz, güveniyoruz. İhtiyaçlar var. Bir tarafta organik tarıma, bir tarafta suya, bir tarafta paketlemeye, satışa ihtiyaç var. Var, var var. Bunları karşılıyoruz” dedi.

AMAÇ ARAZİ SATIŞI

Şeker fabrikalarının özelleştirimesi hakkında sorulan soruya Kocaoğlu, “Ulaşım zarar ediyor diye ulaşım yapmayacak mıyız? Şeker fabrikaları şeker üretecek. Ürün farklılaşmasına gidilebilir. Pancar belli bölgelerimizde başat üründür. Şeker ürettirmeyeceksiniz ve milleti sağlıksız şekere mahkum edeceksiniz. Şeker fabrikalarının çoğu eskiden kurulmuştur. Bulunduğu bölgede yaşamı etkilemiştir. Şehrin büyümesini etkilemiştir. Rant haline gelmiştir. Mesele bu rantın dağıtılmasıdır. Bu özelleştirmeler girizgah faslındadır. Arazisi satılan fabrikanın kendisi satılmayacak mı? Satılacaktır. Ciddi bir arazi satımıyla ilgili bir konudur. Ama çoğu yerde işadamları birleşiyorlar” açıklamasında bulundu.

İSTİFA ETMESİ LAZIM!
 

CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu’nun, Kent Konseyi’ndeki başkanlık görevinden istifa etmediğini açıklamasının hatırlatılması üzerinden konuşan Kocaoğlu, “Açıklamasına bir şey demiyorum. Ama ilçe başkanı olmuş kent konseyi başkanlığını yürütemez. En yaşlı üye başkanlık yapacak. İl başkanını ilgilendirmez. Kent konseyini ilgilendirir. İstifasını iletecek. İstifa etmezse yasal olarak istifa etmiş sayılacak. Oradaki detay takılınması gereken bir şey değil” dedi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.