2020'yi değerlendiren Erdoğan, "Kriz belediyeciliği nasıl yapılır? Onu gösterdik" dedi. Yaz aylarında Karaburun nüfusunun 200 bine yaklaştığını ve bütçelerinin bunun için yetersiz olduğunu söyleyen Erdoğan, vatandaşlara ikametgahlarını Karaburun'a almaları için çağrı yaptı. 

Programdan atır başları şöyle...

Kriz belediyeciliği nasıl yapılır? Onu gösterdik diyen Erdoğan, 2020 pandemi ve deprem sürecini şöyle anlattı: "201 İstanbul seçimleri ve belediyeye alışma süreciyle başladı. 2020 bizim kendimizi göstereceğimiz yıl olacaktı. Ancak salgın deprem sel derken, Karaburun Belediyesi ana hizmet binasını boşaltmak zorunda kaldık. İZSU'nun bulunduğu bina ve bir marketimizin bulunduğu binayı boşaltmak zorunda kaldık. Onlarla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Farklı amaçlarla kullanılan belediyecilik için uygun olmayan birkaç bina var onlarda vatandaşlarımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Depremin ardında sağanakla birlikte sel baskınları yaşadık. Kaç tane esnafımız zarar gördü.

Bu doğal afetler sonrasında sosyal belediyecilik nasıl yapılır onu gösterdik. Yaptığımız tamamen kriz belediyeciliği. Bölgemde 50 bin insan yaşıyor. Yazın 200 bin oluyor. Karaburun'da bu yaz yani pandeminin başlarında sıfırdı vaka sayısı vardı. Çünkü biz şunu yaptık. Köylerdeki nüfusun yarısından çoğu yaşlı.  Köylerden merkeze gelişi durdurduk. Merkezden Karabun'a gelişi durdurduk otıobüs firmasıyla konuşup. İki ay pazarcıya tezgah açtırmadık. Pazarcı tek bir yerde olmuyor. Her yere gidiyor ve hastalığı da taşıyabiliyor. Ancak bunu yasaklayınca halkımızda mağdur olmasın diye Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer'in de katkısıyla halden mal aldık ve alış fiyatına kendi personelimizle sattık. Köylerde manavcılık yaptık. Bir hat kurduk. Bu hattan bize ulaşan herkesin ihtiyaçlarını giderdik. Karaburun seçimden on beş gün önce özel çevre koruma alanı ilan edildi. Lokomotif sektör inşaat, bir buçuk yıla yakın yasaklandı. O insanlar zaten zor durumda kaldı. Pandemiyle birlikte başka sektörler de buna eklendi.  Biz de Karaburun Belediyesi olarak 2 bin 500 paket dağıttık. İhtiyaç sahipleri doğru tespit edildi. Bu vatandaşlarımız çalışamadığı için geçici ihtiyaç sahibi. Vatandaşımızın yanında olmaya çalıştık. Bunun da takdirini gördük. 

Personelimiz de benimle birlikte canla başla çalıyor. İlk dönemde insanlar birebirine kenetlendi. Kadınlarımız maske dikti. Esnafımıza maske dağıttık.  Kiracılarımızdan 3 ay boyunca kira almadık tamamen almama gibi bir şansımız yok. Kamu zararı oluyor. Yaz ayında gerçekten bölge iyi çalıştı. Biz de esnafa kazandıkça  ödeyebilirsiniz dedik. İşgaliye almadık.

Her şeye rağmen yazı iyi geçirdik. Bölgemizde hasta sayısı az olması nedeniyle çok rağbet vardı. Bu yaz nüfus 200 bindi.  Yazın yoğun olması nedeniyle hasta sayılarında artış görüldü.   İnsanlar pandemi döneminde kapalı yerde kalmanın ne kadar zor olduğunu gördü. Okulların kapalı olması ve Karaburun'un İzmir'e çok yakın olması nedeniyle çok rağbet gördü. Biz de kısıtlı imkanlarımızla onlara hizmet vermeye çalışıyoruz. İnsanların bize geri dönüşleriyle başarılı olduğumuzu anlıyoruz. İnsanlardan ricam ikametgahlarını Karaburun'a almaları."

Artan nüfus ve kısıtlı bütçeyle yatırım çalışmalarına devam eden Karaburun Belediyesi'nin çalışmalarını anlatan Erdoğan,"Ülke olarak ekonomik anlamda zor durumdayız. Seçilmeden önce de bunu söylemiştik. Biz yerel yönetimler olarak kendi yağımızla kavrulmayı başarırsak her seyi yapabiliz. Biz de bu konuda kendi gelirlerimizi arttırmaya çalışıyoruz. Bölgemizde kurulmuş olan rüzgar enerji santralleri var. Son bir mahkeme kararıyla bunların yapı kullanma izin belgelerinin alınması gerekiyordu.  Yasal harçlarının yanında belediyelerce proje tetkit ücreti vermeleri gerekiyor. Biz de ücret alınabilecegini ögrendigimizde bir ücret belirledik ve buradan bir gelir elde ettik.

Biz belediye olarak işçilik hariç her şeyi kendi personelimizle yapıyoruz. Üç basamaklı bir taş merdiveni yapmak beş bin liradan başlıyor. Ancak ücretli çalışan personelimiz bunu yapıyorsa bize çok büyük katkı koyuyor. Çok mecbur kalırsam sadece işçilik alıyorum. Butün malzemeleri kendimiz almaya çalışıyoruz." dedi.

Karaburun'daki rüzgar panellerinin köylere çok yakın olduğunu ve büyük tehlike arz ettiğini söyleyen Erdoğan,"Bu rüzgar enerjilerinin bölgemize gerçekten büyük zararları var. Biz her zaman söylüyoruz. Yenilebilir enerjiye karşı değiliz. Bizim karşı olduğumuz kuruldukları yerler, köylerimizin dibinde olmaları. Normalde yasal olarak kurulabilecekleri mesafeler var. Yerleşim yerlerine bir buçuk kilometre uzakta olmalı. Geçen sene kopan pervaneler vardı. Köyün dibindeki kopsa ne olacaktı? Verebileceği zararı düşünün ancak Karaburun’a gelin bakın köylere yüz metre uzaklıkta. Bu konuda da belediye olarak elimizden bir şey gelmiyor çünkü ruhsatları belediye vermiyor,  bu ruhsatlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca veriliyor."ifadelerini kullandı.

Karaburun'da alt yapı çalışmalarının devam ettiğini belirten Erdoğan,"Deniz kenarında olan bir yerin, bu kadar bakir kalmış bir yerin altyapısı yok. İZSU'nun yaptığı açıklamada en çok yatırım alan bölge Mordoğan. Ancak Karaburun merkezde bile en son yol çalışması 1984'te yapılmış. Bundan dolayı yapılacak çok işimiz var. Tunç başkanımız da bizim çabamızı görüyor. Tunç başkanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum çünkü yapması gerekeni yaparak gece gündüz çalışıyorlar. Düşünün kaçıncı yüzyıldayız hala foseptik çekiliyor. Karaburun'da altyapı sorununun tamamını çözemedik ancak Mordoğan bitti. Haziran temmuz gibi hizmete geçecek. Fakat Karaburun'da da paket arıtma ile çözülebilecek yerleri çözeceğiz. Çünkü arıtmanın yapılacağı yer 2019 Aralık ayında arkeolojik sit alanı ilan edildi" şeklinde konuştu.

Karaburun'da hayata geçirilecek projeler hakkında bilgi veren Erdoğan,"Tunç başkanımızın seçimlerde verdiği bir söz vardı. Meydansız köy, ilçe kalmayacak diye. Bu doğrultuda  katlı otopark, Karaburun meydan ve kültür merkezi projesi var. Bunları da elele birlikte hayata geçireceğiz, çalışmalarımız devam ediyor.

Eğlenhoca'da  ve Bozköy'de bulunan ve devlet tarafından yıllar önce yapılmışolan barajlar var. Bunlar çok büyük yatırımlar ve bölgeye su vermiyor. Şu an İZSU'nun çalışmalarıyla Bozköy'deki baraj Karaburun'a su verecek. Eğlenhoca barajı da Mordoğan'a bağlanacak. Böylelikle atıl kalmış yatırımlarında hayata geçirilmesi düşünülüyor .

Bölgede Özel Çevre Koruma olması nedeniyle de her şey çevre ve şehirciliğin iznine bağlı. Onlar da çok ılımlı yaklaştı. En son yapılan incelemelerle  bir deniz taraması yapıldı. Deniz altındaki biyolojik çeşitliliğe bakıldı. Yaza aynı Urla'daki gibi bir yüzer iskele yapacağız. Artık Karşıyaka'dan vapura bindiğimizde Karaburun'a gelebileceksiniz." diye konuştu.