Bebekleri sevmek amaçlı da olsa havaya zıplatmayın

Bebekleri sevmek amaçlı da olsa havaya zıplatmayın

Hırpalanmış Çocuk Sendromuna dikkat

Hırpalanmış Çocuk Sendromunun ölüme kadar giden sonuçlara yol açtığını ifade eden Prof. Dr. Meltem Ceyhan Bilgici, konuyla ilgili ailelerin bilgilendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Bilgici, "Bıkmış aileler, durmadan ağlayan bebekleri sarsmaya başlıyor. Çocuğu havaya atmak, zıplatmak yine bunlar sevme amaçlı yapılıyor. Beşikte ya da ayakta hızlı şekilde sallamak bebeğe zarar verebiliyor" dedi. 

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyolojisi Anabilim Dalı ve Pediatrik Radyolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Ceyhan Bilgici, Hırpalanmış Çocuk Sendromu’nun (çocuk istismarı) çocukta geri dönüşü olmayan şekiller bırakan ve ölüme kadar giden ciddi sorunlarının yanında hukuki sosyal yönleri bulunan önemli bir sağlık problemi olduğunun altını çizdi. Toplumlarda çocuklara uygulanan şiddetin geniş ölçüde gizli kaldığı ve sıklığının belli olmadığına değinen Prof. Dr. Bilgici, istismara uğramış çocukların çoğunun tıbbi yardım alamadığını belirtti. Durumları ağır olan çocukların hastaneye yataktan ve kucaktan düşme gibi farklı öykülerle sağlık kuruluşlarına getirildiğini aktaran Prof. Dr. Meltem Ceyhan Bilgici, bu nedenle istismarın akla gelmediği ve tanı konulamadığını kaydetti. 

İstismara uğrayan çocuklarda yumuşak doku zedelenmelerinden sonra en sık görülen zedelenmenin iskelet sisteminde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bilgici, "Çocuk istismarı nedeniyle oluşmuş kırıkların yaklaşık yüzde 80’i 1.5 yaş altı çocuklarda, görülür. 1 yaş altı çocuk kırıklarının yaklaşık yüzde 25’i istismar nedeniyle olur. İstismarın varlığı açısından en şüphelendirici bulgu, kırıkları açıklayacak uygun bir öykünün bulunmamasıdır. Çocuğun yaşı ile uyumsuz kemik kırıkları şüphe uyandırmalıdır" ifadelerine yer verdi. 

"Ölüme kadar giden sonuçlar olabiliyor" 

Çocuk istismarına hastanede tanı koymada güçlükler yaşandığını dile getiren Prof. Dr. Bilgici, "Tespit edilemeyen kırıklar radyolojik incelemeyle saptanabilir. Bazı özel radyolojik bulgular var. Bu sarsılma sırasında beyin hizarlarında kanamalar, kemiklerde kırıklar olabiliyor. Ancak şüphelenip radyolojik incelemeler yapılırsa bunlar ortaya konulabiliyor. Öteki türlü tanı konulamayabiliyor. Bu çocuklar tanı konulmadan aileye verilebiliyor, ya da bu bebeklerde ölüme kadar giden sonuçlar olabiliyor" dedi. 

Ailelere önemli uyarı 

İstismarın sadece çocuklara zarar vermek amacıyla yapılmadığının altını çizen Bilgici şöyle konuştu: 

"Onu özellikle belirtmek istiyorum. Kamunun bu şekilde bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle aileler 6 ayın altındaki bebekleri için en büyük sebebin ağlama olduğunu söylüyorlar. Durmadan ağlayan bebeklere bıkmış aileler, bebeği sarsmaya başlıyor. Bunun dışında sevme amaçlı olabiliyor. Çocuğu havaya atmak, zıplatmak yine bunlar sevme amaçlı yapılıyor. Beşikte ya da ayakta hızlı şekilde sallamak bebeğe zarar verebiliyor. Çünkü bebeğin boyun kasları zayıf olduğu için boynunu tutamıyor. Öte yandan beyinde zedelenmeler ortaya çıkabiliyor. Yine bu sarsılmaya bağlı kemiklerde kopma ve kırıklar oluyor. Biz tanıyı koyabiliyoruz, ama önemli olan bu çocuklara zarar gelmeden ailelerin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Doğan bebekleri kucaklarına alırken bilgilendirme yapılması geliyor. Aile bunu çocuğa bilinçsizce yapıyor. Ya da bunu farklı nedenlerle getiriyor. ‘Benim çocuğum emmiyor, donuk bakıyor’ oysa çocuğun beyin kanaması var ve bunu bilmeden yapıyor. Gelişim sürecinde en riskli dönem 1 yaş altı." 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.