Belediye-İş Sendikası İzmir Şubesi'nden yapılan açıklamada şunlar belirtildi;

"Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’nın sendikamız üyelerini baskı ve tehditle DİSK/Genel-İş’e üye olmaya zorlamış, ardından da 7 yıldır Gaziemir Belediyesi GaziBel Şirketi'nde çalışan sendikamız üyesi Zafer CALPBİNİCİ’yi  işten çıkarmıştı

Sendikamız üyeleri dün (12 Kasım 2019) sendikal baskıları kınamak ve  haksız işten çıkarılan Zafer CALPBİNİCİ’nın  işe iadesi için kitlesel yürüyüşün ardından yaptığı basın açıklaması ve oturma eylemiyle işçi düşmanı Halil Arda'yı protesto etmişti.

Protesto eyleminin ardından açıklama yaptırıp sapla samanı karıştırmaya, zeytinyağı gibi su üstüne çıkmaya çalışan Halil Arda yönetimi bir kez daha suçüstü yakalanmıştır.

Kılavuzu karga olan Halil Arda yönetimi, kılavuzlarının onu götürdüğü yerde yaptığı açıklamayla yalanlarına ve çarpıtmalarına devam ediyor.

Gaziemir kamuoyunu “sendika değiştirme baskısı yaptırmadım”, “Belediye-İş Temsilcisi kendi üyeleri hakkında ceza tutanağını imzaladı” gibi her tarafa çekilecek açıklamayla  ikna etmeye çalışıyor.

Halil Arda yönetimi, yaptığı açıklamayla gerçekleri ters yüz edip, haklıyı haksıza çevirme gayreti içine giriyor. Ancak yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Çünkü, “gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma gibi bir huyu” vardır.

Belediye-İş, Gaziemir Belediyesi’nde 1 Şubat 2020’ye kadar yetkili sendikadır. Bu süre içinde Disiplin Kuruluna girmek de dahil belediyede üyelerinin her düzeyde haklarını savunur.

Uzun zamandır Belediye-İş’ten istifa edip DİSK/Genel-İş’e geçmesi istenen Zafer CALPBİNİCİ tüm baskı ve tehdide rağmen istifa etmiyordu. Raporluyken hastalanan annesine bakmak için rapor bitim tarihinden itibaren izin talebinde bulundu. Bu insani izin talebi, amirleri tarafından baskı aracı olarak kullanılıp izin verilmedi. Zafer CALPBİNİCİ’nın amirinin bulunduğu odadan çıkıp,  yapılan baskı karşısında kendi kendine koridorda söylenmesi fırsat bilinip, GaziBel Şirketi Disiplin Kuruluna sevk edildi. Amaç, sendikasını değiştirmek istemeyen Zafer CALPBİNİCİ’nin işten çıkartılması için gerekçe yaratmaktı.

Halil Arda yönetiminin bu girişimi, Disiplin Kurulunda bulunan Belediye-İş temsilcisinin itirazı karşısında amacına ulaşamamış, sadece “yazılı ihtar” yani yazılı olarak uyarılma cezasına dönüşmüştür. İşçi düşmanı Halil Arda içinde bulunduğu sıkışıklığı aşmak için, bu gerçekleri kamuoyuna çarpıtarak “Belediye-İş Temsilcisi kendi üyeleri hakkında ceza tutanağını imzaladı” diyerek açıklatmıştır.

Biz inanıyoruz ki, Zafer CALPBİNİCİ’nin uğradığı bu hukuksuzluk, yargıdan dönecek, arkadaşımız işine iade edilecektir. O zaman demokrasiden, haktan, hukuktan bahseden Halil Arda, yargı kararına uyacak ve arkadaşımızın işe iadesine onay verecek midir?

Biz sendika olarak üyelerimiz ne zaman haksızlığa, hukuksuzluğa uğrasa sonuna kadar onun takipçisi olmakta kararlıyız. Yetkili sendika olan Belediye-İş’le görüşmekten kaçan Halil Arda bundan önce olduğu gibi bundan sonrada her haksızlığında bizi belediyenin kapısında görecek.Belediye-İş, gerçeklerin takipçisi olmaya ve onları gün yüzüne çıkarmaya devam edecektir.

HALİL ARDA’NIN İKİNCİ YALANI; “sendika değiştirme baskısı yapılmadı”

Hiç kimsenin, Anayasaya, yasalara rağmen “ben işçinin sendika özgürlüğünü dikkate almam, istediğim sendikadan işçiyi istifa ettiririm, başka sendika çağırırım işçiyi oraya üye yaptırırım, istediğim kişiyi keyfime göre işten atarım”, demeye ne haddi vardır, ne de hakkı. Herkes haddini hukukunu bilecek.

Halil Arda çevresindeki kargalara inanıp bu yola girdiği için “işçi düşmanı” ünvanlıyla yasal olarak da siyasi olarak yaptığı hukuksuzluğun, adaletsizliğin, hakkaniyetsizliğinin bedelini hukuk karşısında ödeyecektir.  Gaziemir belediyesinde yapılan açıklamada sendikal baskı yapıldığı inkar edilerek belediye işçilerinden 584 işçinin 554’ünün DİSK/Genel'e üye olduğu belirtilmiştir. Hukukta bir olay değerlendirilirken  olayın imkansızlığını anlatmak için "hayatın olağan akışına aykırı" ifadesi kullanılır.

Nitekim Gaziemir Belediyesindeki DİSK/Genel-İş'e üye olma süreci de hayatın olağan akışına aykırıdır. Neden mi?

 Çünkü Gaziemir Belediyesi'nde 584 işçinin 554'ünün yıllardır üye oldukları, hiçbir sorun yaşamadıkları Belediye-İş'ten aynı gün sabah 9.00 ile 15.00 saatleri arasında mesai saatleri içinde belediyenin hizmet araçları ile belediyeye taşınıp (fotoğraf ve dijital kayıtlarla sabittir) Belediye-İş'ten istifa edip, çağrıldığında Doğu, Batı demeden her ıslığa hizmet aşkıyla koşan üstelik bu yaptığını sendikal anlayış haline getiren DİSK/Genel-İş'e üye olması ve bu sürecin Halil Arda'nın en yakınındaki maşaları tarafından organize edilmesi "hayatın olağan akışına aykırıdır" . Halil Arda  kendini akıllı milleti aptal sanmasın, sağa sola sinirleneceğine onu bu yola iten kargalarının kılavuzluğunu bıraksın. Halil Arda’ya tavsiyemiz, yöneticilik, akılla, kalple diyalogla yapılır. Kinle ve nefretle değil"