Siyasetin iç sızlatan, akıl tutulması yaşatan, yok artık dedirten hallerini görünce bazen siyasetin içinde olmadığına, siyasetçi olmadığına seviniyor insan.

Bakınız!

Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nun talimatıyla, bundan çok değil birkaç ay önce bir ihale yapıldı.

İhalede alınmak istenen fırın.

Evde kullanılan, işyerlerinde kullanılan klasik bir fırın değil bu.

Bu fırın, hayvanları yakmak için kullanılan bir fırın.

Hayvan seven, sevmeyen, bir canlının yakılmasına karşı çıkan bütün herkesin ortak tepkisi haberlerimize de konu olunca Karabağlar Belediyesi bir U dönüşü yaptı ki, sormayın gitsin.

Böyle bir U dönüşü olmaz.

Sorsanız Karabağlar Belediye Başkanı Sayın Selvitopu’nun bundan hiç haberi olmadı, belediye bürokratlarının bundan hiç haberi olmadı, belediye tüzel kişiliği kendi kendine ihaleye çıkıp, hayvanları yakmak için fırın siparişi verdi.

Fırının alınmasını sebebi ise daha vahim.

Hayvanları gömecek mezar olmaması, toprak olmaması.

Neyse ki, insanların can dostlarının öyle veya böyle bir nedenle yakılmaması için tepkileri sonuç verdi, karşılarında can dostlarını canından öte seven insanların varlığı, belediyede başkan da dahil birilerini rahatsız etti.

İki arada, bir dere alacakları fırından, yakacakları canlılardan vazgeçtiler.

Fırını ekmek yapmak için yapacaklarını söylemeye ise ne akılları, ne güçleri yetti.

Bu konu neden aklıma geldi derseniz, Karabağlar Belediyesi Havyan Sağlık Merkezi randevu alan herkese, sokakta bulup da getirdiği kedi ve köpeklere rehabilitasyon hizmeti vereceğini açıklamasına. Fırından yakmaktan, randevulu rehabilitasyona geçiş.

Bu artık U dönüşü değil, O dönüşü gibi olmuş.

Can dostlarımızı sevenlere duyarlılıklarından dolayı, önce can dostlarımızı yakmaktan kurtardıkları için tekraren teşekkür ediyorum.

Bir teşekkürü de Karabağlar Belediyesi’ndeki gerçek kişilere, can dostlarımıza nasıl hizmet yapılması gerektiği konusunda fikir geliştirmelerine destek oldukları için ediyorum.

Bazı şeyleri yakmadan öğrenmek de öğrenme tekniklerinden birisidir.

Nerede can dostumuz varsa orada iyi hafta sonları var demektir.