Böbrek taşlarının tedavisinde yeni yöntem: Fleksibl Üreterorenoskopi

Böbrek taşlarının tedavisinde yeni yöntem: Fleksibl Üreterorenoskopi

Böbrek taşı tedavisinde kullanılmaya başlanan Fleksibl Üreterorenoskopi yöntemi hastalara umut oldu.

Daha önce ameliyatlı yöntemlere başvurduklarını ve hastaların tedavi sürecinde sıkıntılar çektiğini belirten Üroloji Uzmanı Op. Dr. Veli Şimşek, lazer ışınlarıyla kullanılan yöntemle en ufak bir delik dahi açılmadan hastanın sağlığına kavuşabildiğini ifade etti. 


Diyarbakır Özel Genesis Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Veli Şimşek, böbrek taşı tedavisinde kullanılmaya başlanan lazerle tedavi yöntemi olan Fleksibl Üreterorenoskopi ile hastaların hastanede uzun süre yatmadan, vücudunda herhangi bir kesiye gerek kalmadan tedavi olabileceğini belitti. Üriner sistem taş hastalığının özellikle Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde daha yaygın olmak üzere sık görülen bir sağlık sorunu olduğunun altını çizen Şimşek, hastalığın tedavisinde geç kalınması halinde sürecin böbreğin alınmasına kadar gidebileceği uyarısında bulundu.

“Tedavi edilmezse böbrek fonksiyonlarında kayıplara neden oluyor”


Üriner sistem taş hastalığı görülme sıklığının yaş, cinsiyet, ırk ve coğrafi bölgelere göre değişkenlik gösterdiğini ifade eden Şimşek, “Bu hastalığın en dikkat çekici özelliği tekrarlayıcı olması ve tedavi edilmediği takdirde böbrek fonksiyon kayıplarına sebep olabilmesidir. Taş oluşumunu kolaylaştıran sebepler arasında beslenme alışkanlığı; kalsiyum ve oksalattan zengin gıdalarla beslenme, az su içme gibi, sıcak iklimlerde yaşama.

Böbreğin anatomik bozuklukları; böbrek kanalı darlıkları, at nalı böbrek, ailede taş öyküsü olması, kanda yada idrarda bazı metabolitlerin azlığı yada fazlalığı. Ayrıca masa başı işlerde ve aşırı sıcak iş ortamlarında çalışmak da böbrek ve idrar yolları taş oluşumu için kolaylaştırıcı faktörlerdir. Hastalar daha çok böğür ve sırt ağrısı şikayeti ile doktora baş vururlar bunun dışında idrarda kan görülmesi ateş idrar yaparken yanma bulantı kusma gibi şikayetlerde sıkça görülmektedir” dedi.
Hastalığın tedavisinde tanı yöntemlerini anlatan Şimşek, şunları kaydetti: 


“Öncelikle saydığımız şikayetlerle bize başvuran hastalara öncelikle fizik muayene yaptıktan sonra en basit ve ucuz yöntemden daha teknolojik ve pahalı yöntemlere doğru basamak basamak tanı yöntemlerini kullanıyoruz. Bunlar idrar tetkiki, üriner sistem ultrasonu, direk üriner sistem grafisi, en son olarak da tomografi yöntemini kullanıyoruz. Eskiden sıkça kullanılan halk arasında renkli film olarak bilinen İVP artık pek kullanılmamaktadır.”

“Son 10 yıldır kullanılıyor”


Hastalığın tedavi sürecinde farklı tedavi yöntemleri olduğunu vurgulayan Şimşek, bundan 20 yıl öncesine kadar tüm böbrek taşlarının cerrahi yöntemle alındığını söyledi. Şimşek, “Bundan 20-25 yıl kadar önce neredeyse bütün taşlar açık cerrahi yöntemlerle tedavi edilirken günümüzde modern teknolojinin gelişimi ile birlikte yaklaşım değişti. Artık günümüzde artık çok özel durumlar dışında açık cerrahi terk edilmiştir. Günümüzde daha çok halk arasında kapalı ameliyat olarak bilinen endoskopik yöntemlerle tedavi ediyoruz.

 

Bir hastada tespit edilen taş ilaç yada ameliyatsız yöntemlerle düşmezse o zaman işin içine cerrahi yöntemler girmeye başlıyor. Bu böbrek taşı için PNL dediğimiz sırttan 1 santimetrelik bir delik açılarak buradan böbreğin içine bir hortumla girilip kamera yardımı ile taşlar kırılarak alınması yöntemidir. Bu yöntemde kanama riski yüksek hastanede kalış süresi uzun hastane sonrası işe dönüş süresi oldukça uzundur. Fleksibl URS yani RIRS Yöntemi ile hastanın vücudundan hiç bir delik açılmadan kanama riski olmayan yöntem. Bu yöntem özellikle ülkemizde son 10 yıldır yoğun kullanılmaya başlanıldı. Bu yöntemde yaklaşık 80 santimetre boyunda 7-8 french kalınlığındaki bir aletle hastanın idrar yolundan girilerek böbreğe ulaşılıp holmiyum lazer yardımı ile taşlar toz haline getiriliyor.

 

Taş büyüklüğüne göre bu işlem bir veya bir buçuk saat kadar sürüyor. Daha sonra hasta aynı gün yada ertesi gün taburcu olabiliyor. Hastalar 2-3 gün gibi kısa bir sürede işlerine geri dönebiliyorlar. Bu yöntemi 4 yıldır Özel Genesis Hastanesinde taşı olan hastalara uyguluyoruz. Hastalara tavsiyem; doktorunuzun tavsiyelerine mutlaka uyun özellikle ameliyat önerilmesi durumunda tüm yöntemleri doktorunuzla tartışın ve araştırın ona göre doktorunuzla birlikte size en uygun olan tedavi yöntemine karar verin. Unutmayın ki tedavinin geç kalınması durumunda böbreğinizin alınmasına kadar giden bir takım fonksiyon bozukluklarına ve olumsuzluklara maruz kalabilirsiniz” diye konuştu.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.