Dikili sahilinde her gün yüzlerce kişi serinlemek, tatilin keyfini çıkarmak için denize giriyor. Ancak sahilde asılı duran bir tabela, bu huzurun tam ortasında sessiz bir tehlike çanını çalıyor: “Cankurtaran Çalışma Saatleri: 09:00-12:00 / 13:30-17:00”. Yani, o saatlerin dışında bir boğulma vakası yaşanırsa, vatandaş kaderine terk ediliyor.

Deniz ne mesai saatlerini bilir ne de öğle arası yapar! Bir cankurtaranın olmadığı saatte yaşanacak en küçük bir ihmal, geri dönüşü olmayan trajedilere kapı aralar.

Dikili gibi turizmin can damarı bir sahilde cankurtaran hizmetinin kısıtlanması, yönetim anlayışının ne kadar yetersiz ve sorumsuz olduğunu gözler önüne seriyor. Belediyenin en temel görevi olan vatandaşın can güvenliğini sağlamak mı yoksa sadece günü kurtarmak mı? Soru çok açık: Sahilde cankurtaran yoksa güvenliği kim sağlıyor?

Başkan Kırgöz’e halkın çağrısı net: Ya cankurtaran hizmetlerini kesintisiz, 7/24 hale getirin; ya da bu ihmalkarlığın nedenlerini, sorumluluklarını açıkça halka anlatın. Çünkü insan hayatı, mesai saatlerine sıkıştırılacak bir konu değildir. Dikili’de artık bu tür ihmallerin bedeli çok ağır olur. Sessiz kalmak, bu tehlikenin ortağı olmaktır.

Dikili halkı, kendisini koruyacak yetkili ve duyarlı bir yönetim bekliyor. Aksi halde sadece bir tabela değil, her gün karşılaşabileceğimiz trajediler de konuşulmaya devam edecek.