Kurban Bayramı, yaşayan ve ölenler için her yıl 10 gün daha erken gelir.

Yaşayabilen, hayatta olanlar için illa gelir ama hayatta olmayanlar için hiç gitmez, hep Kurban Bayramıdır.

İzmir'de değişmeyen tek şey ise Kurban Bayramında bir türlü yeterli olmayan, yetmeyen belediye hizmetleri.

İstisnalar kaideyi bozmasa da durum bozukluğu aynı.

İzmir'in bazı ilçelerinde ise durum aynı demek bile güç. Daha da kötü hallere gidiyor.

Balçova ve Narlıdere'de olduğu gibi.

Balçova'yı, Narlıdere'yi terk edip tatile çıkanlar şanslı ve bilmezler. Kalanlar ise bilir, görür ve üzülürler.

Kurban Bayramı bu doğal olarak Kurban kesilir, doğal olarak ibadetler yerine getirilir ama doğal olmayan her yıl artarak devam eden çevre sorunları.

Zor mu bu kadar tedbir almak!

Zor mu bu kadar planlama yapmak!

Zor mu bu kadar Belediye Başkanlığı yapmak!

Zor mu kadar çevre felaketine engel olmak.

Şehri temiz tutabilmek.

Değil tabi ki!

Belediye Başkanı olmadan önce o ilçede yaşayıp, o ilçenin sorunlarını biliyorsanız hiç de doğal değil.

Bu kadar doğallığı rağmen sorun varsa bunun adı umursamamaktır.

Şehri umursamamak!

İnsanları umursamamak!

Çevreyi umursamamak!

Sağlığı umursamamak!

Başkanlık makamını boş, boş işgal etmek!

Vesselam!