Bu durum ailenin sosyal yaşam ortamında iletişim kopukluğuna yol açıyor.

Bu durum ailenin sosyal yaşam ortamında iletişim kopukluğuna yol açıyor.

“Dijital Okuryazarlık Eğitimi” ebeveyn-çocuk ilişkisi bağlamında daha sağlıklı bir iletişim kurmak ve ailelerin rol model olması adına çocuklarıyla birlikte katılabilecekleri farklı bir içerik sunacak.

Ege Üniversitesi Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (EGEÇEM) tarafından 9-14 yaş aralığındaki gençler ve ebeveynlerine yönelik “Dijital Okuryazarlık”  eğitim semineri verilecek. Koordinatörlüğü EÜ Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alev Fatoş Parsa ve Arş. Gör. Elçin Akçora As tarafından üstlenilen eğitim, 26 Haziran’da EÜ Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanlığında gerçekleştirilecek.

Gençlere bilimsel bakış açısı kazandırarak bilime karşı olumlu tutum geliştirmelerine yardımcı olmayı ve gençlerin toplumla daha iç içe olmalarını amaçlayan eğitimde, dijital teknolojiler aracılığıyla gelebilecek tehdit ve tehlikeler ile bunlarla baş etme stratejileri hakkında katılımcılar bilinçlendirilecek.

Çocuklara yönelik farklı alanlarda eğitimler düzenleyen Ege Üniversitesi Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (EGEÇEM), bu yıl da “Yaz Dönemi” eğitimlerine başlıyor. Ege Üniversitesi akademisyenlerinin desteği gerçekleştirilen eğitimler, çocukların yaz döneminde eğlenerek öğrenmelerini ve tatillerini verimli geçirmelerini sağlamak amacıyla düzenleniyor.

Günümüzde teknolojik ürünlere ulaşma ve bunları kullanma imkânı hızla artıyor. Dünyada 4 milyar, Türkiye’de ise 54 milyon kişinin aktif şekilde internete erişim sağladığı biliniyor. Son verilere göre Türkiye’de çocuklar bilgisayar kullanmaya ortalama 8, internet kullanımına 9, cep telefonu kullanmaya ise ortalama 10 yaşında başlıyor. Dijital teknolojiler bireyler için pek çok imkân ve kolaylık sağlarken, çeşitli tehdit ve tehlikelerin doğuşuna da zemin hazırlıyor. Dijital platformlarda kişisel bilgilerin ticari amaçlarla kullanılması, özel hayatın ifşa edilmesi, çocukların dijital teknolojilere bağlı bireyler haline gelmeleri ve bunun sonucunda toplumsal yaşamdan soyutlanmaları, yalnızlaşmalarının yanı sıra siber zorbalığa maruz kalmaları, dijital oyunların şiddet dolu anlatı yapısıyla sanal evrende kuşatılmaları ve yaratıcılıklarının sınırlanması bu tehlikelerden en bilinenleri.  Bu durum dijital dünyadan gelebilecek tehlikeler konusunda hem çocukların hem ebeveynlerin daha bilinçli hareket etmelerini zorunlu kılıyor.

Anne- babaların çocuklarını korumak adına dijital teknolojiler konusunda yanlış bilinç geliştirdiği biliniyor. Kimi aileler çocuklarının bilgisayar, cep telefonu vb. aygıtlara erişimlerine yasaklar koyarken, kimileri ise çeşitli internet filtreleri aracılığıyla çocuklarını denetim altında tutmaya çalışıyor.  Ebeveynlerin dijital teknolojilere yeterince hâkim olamamaları, sadece yasaklar koyarak çocuklarını koruyabilecekleri düşüncesi, çocukların ise ebeveynlerinde gördükleri yetersiz dijital kültür bilgisi ve yasaklayıcı tavrın üzerlerinde yarattığı olumsuzluklar pek çok sorunun kaynağını da oluşturuyor.

Dijital teknolojiler aracılığıyla gelebilecek tehdit ve tehlikeler, bunlarla baş etme stratejileri ve ebeveyn-çocuk ilişkisinde teknolojinin önemi, yeri üzerine dijital kültüre özgü değerler katılımcılarla interaktif şekilde işleniyor.

Arif Çayan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.