Neye göre, kim, kimin yanında? Bence birçok kişi çıkar ve menfaatinin yanında!

Burada tek başına kalan bir isim var ise, o da Selçuk Balkan’dır!

Kimi kızını belediyeye sokmuş, “yalakalık” yapıyor! Kimi üç kuruş menfaati karşılığı “dalkavukluk” yapıyor. Ama herkesin bir çıkar ve menfaati var. Selçuk Balkan’ı savunmak da bunlara kaldıysa, vay başkanın haline…

Selçuk Balkan’ı, yüz bin izlenmelere ulaşan, yanlarında onlarca insan çalışan, İzmir’in önde gelen medya şirketleri yerden yere vururken, birkaç kişinin “yanındayız başkan” mesajları bu zorlu süreçten çıkmasına yardım edemez…

Ben asla boşa bir kelime yazmam! Tek başına olan biri var ise, o da Selçuk Balkan’dır diye yukarıda yazdım! Peki neden bunu yazdım?

Günlerdir İzmir kamuoyunu meşgul eden “kaçak moloz dökümü” ve kapalı taş ocağından taş çıkarılması olayını hepimiz biliyoruz.

Birçok kişiden “vay efendim AK Parti Selçuk Balkan ile uğraşıyor” şeklinde söylemler duyduk. AK Parti’nin veya AK Parti meclis üyelerinin Selçuk Balkan ile falan uğraştığı yok. Adamlar işlerini yapıyorlar. Sen ormana moloz dökersen, bu da Türkiye genelinde haber olursa, Meclis Üyesi Ümit Arslan da bal gibi çıkar açıklamalar yapar, olayın da üstüne gider. Hatta gitmek zorunda! Üzerinde 8.300 kişinin oyu var, vebal var. Görevini yapmak zorunda. Yapmaz ise sıkıntı var demektir. Allah var, adam işini iyi yapıyor.

Hiç tartışmasız, Urla’nın anlık en iyi meclis üyesi diyebilirim…

Peki bu gazeteci arkadaşlar bu kaçak moloz döküm yerini ve taş ocağını nereden buldular?
İşte can alıcı nokta burası!

CHP’li Urla Belediyesi’nde görevli, CHP’li bir çalışan gazetecileri alıyor, bu alana götürüyor. Diyor ki:

“Başkan buraya kaçak moloz döküyor, buradan da taş çıkarıyor!”

Şimdi çalışan dedim, içime sinmedi aslında! Herkesi zan altında bırakmaya gerek yok. Kıstası daraltayım size!

Urla Belediyesi’nde çalışan bir bürokrat, gazetecileri alıp döküm sahasına götürüyor. Başkan buraya kaçak döküm yapıyor diyor. Yani bilgi, belediye içinden, üstelik bir bürokrat tarafından gazetecilere veriliyor.

Günlerdir “AK Parti başkana saldırıyor” diyen güruh! Şok oldunuz değil mi? AK Parti’nin Selçuk Balkan ile ne işi olur? Neden uğraşsın? Haaa ilçede tabii ki muhalefetini yapacak, bu olması gereken bir şey. Ancak Selçuk Balkan’ın başına ne geliyorsa, etrafındakilerden geliyor!

İmamoğlu olayının bir benzerini Urla’da yaşıyoruz! Nasıl ki İmamoğlu’nu şikâyet edenler CHP’li isimler ise, şu an Selçuk Balkan’ı da yıpratan isimler CHP’li isimlerdir…

Peki CHP İlçe Başkanlığı nerede? CHP’li meclis üyeleri nerede? Seslerini duyan var mı? Her olayda, her fırsatta vır vır vır konuşan Pelin Karasakal’dan bu süreçte tek bir basın açıklaması ya da bir söylem duydunuz mu?

CHP’li 23 meclis üyesinden tek bir ses var mı? Urla’yı bilmeyen biri sanır ki, Urla siyasetinde sadece Belediye Başkanı Selçuk Balkan ile Meclis Üyesi Ümit Arslan var, başka kimse yok! Neredesiniz 23 Meclis Üyesi? Yoksa kulaktan kulağa fısıltı şeklinde yayılan “Selçuk Balkan ola ki giderse yerine kimin geleceği” ile alakalı konuşma ve planlarla mı meşgulsünüz?

Ya da size uygulanan bir konuşma yasağı falan mı var? Çıkıp mecliste ejder meyvesi, ıstakoz falan diyordunuz ama er meydanında yoksunuz! Ne iş?

Bu sessizlikten şunu algılarım ben: Gazetecilere bilgi verenin CHP’li bir belediye bürokratı olduğunu biliyorsunuz ve bu sebeple sesiniz çıkmıyor…

Yani bu işler “yanındayız başkan” söylemleri ile olmuyor!

Şimdi ben de o zaman derim ki: Kimin başkandan daha çok menfaati var ise, demek ki en yakınında o var! Resim paylaşmak ile olmaz bu işler, vesselam…