İşte o köşe yazısı:

ADOLF SELVİTOPU
Günlerdir Karabağlar Belediye Başkanı’nın yasaklı ırk hayvanlarını canlı canlı, Hasta sokak hayvanlarını ve ölmüş hayvanları yakmak için fırın ihalesine çıktığı saçmalığını izliyorum.

Bekledim bugüne kadar.

Geri adım atacağı belliydi.

Ve vitesi geri attı.

Naziler, ilk toplama kampı Dachau’yu Hitler'in 1933 yılında iktidarı ele geçirmesinin hemen ardından kurmuşlardı.

1945 yılında, Müttefik kuvvetleri Dachau, Bergen-Belsen, Buchenwald, Sachsenhausen, Auschwitz ve diğer yerlerdeki toplama kamplarını ele geçirdiğinde, dünya bu kamplardaki cesetlerin ve yarı ölü insanların görüntüleri ile şoka girmişti.

İnsanları “öteki olmaları” yüzünden ya da köle işçilikte kullanmak amacıyla kamplara hapseden Nazilerin bu korkunç suçundan geriye sadece kalan vahşet.

Sen de geri adım atmasan böyle anılacaktın.

Karabağlar Belediyesi'nin ilçede kaza sonucu veya hastalıktan ölen sokak hayvanları için gömü yeri bulunamaması sebebiyle krematoryum (ölü yakma fırını) satın alma ihalesine çıkmıştı.

Yani İmha fırınları ihalesi.

Bugün bir açıklama geldi Adolf’un lider olduğu ilçeden.

"Sokakta yaşayan sahipsiz can dostlarımızın çeşitli nedenlerle yaşamlarını yitirmeleri durumunda, ölü bedenlerini yasa ve yönetmeliklere uygun şekilde, bilimsel yöntemlerle bertarafı için alınması düşünülen krematoryum ünitesiyle ilgili kamuoyunda hassasiyet oluştuğu gözlenmiştir. Bu nedenle ünite alım işleminden vazgeçilmiştir"

Eee ne oldu şimdi.

İhaleden vazgeçtin vicdanın rahatladı mı.

Bu kararı verirken hangi mantıkla verdin?

Bi bilimsel araştırmalara baktın mı ?

Sasalı’da kocaman bir gömü yeri var, Üst üste gömsen hatta, 10 yıl sonra aynı yere gömsen kim sana ne diyecek.

Bulmuşsun kolayını YAKALIM.

Bak birçok insan, hayvana hayvan demeye çekiniyor.

Candost diyor, Sokakta ki Can’lar diyor,

Sen biliyormusun evinde bu canlara bakamayan, sokakta ki canlar için, içi parçalanıyor insanların.

Hiç hayvan sahibi olmayan birçok insanın arabasının bagajında kocaman mama paketleri var.

Senin yapamadığın, senin milletin parasıyla gelir sağlayan koltuğun da, besleyemediğin için gelirinin büyük bölümünü bunlar için harcıyor insanlar.

Senin gibi insanlardan bıkmış, zarar gördükleri için dostluklardan soğumuş, insanlar senin bakamadığın, senin milletin parasıyla oturduğun o makamın değer veremediği o sokakta ki canlara kapılarını açmışlar bunu biliyormuydun?

Senin yapamadığın her kapının önüne koyulan su mamalar var ya, senin onları yakman için değil.

Bir bak bakalım İzmir’de kaç evde hayvan bakılıyor.

Sen oturmuşsun sırça köşk te ne ala mualla!!

Daha geçtiğimiz günlerde bu canlılar için kurduğum “PATİ TV “ de “Hayvan Dostu kent” diye haber yapmıştım senin için,

Kediler için yuva yapmıştın onu da haber yaptım.

Ne oldu sana Adolf?

Yapma bunu insanların kırmızı çizgilerine müdahale etme.

Bak senin yüzünden yarın genel başkanının üstüne gidecekler.

Genel Başkanın orada Ülke için kıvranırken, sen yakma işlerindesin.

Ülkede gündem Sokak Hayvanları ve Kadın Cinayetleriyken, senin yaptığın iş değil.

Bu haberi yaptıktan sonra bir bak PATİ TV de ki Twetlere,

Kendimi de yakarım o belediyeyi de yakarım diyenlerin sayısına.

Şimdi sana Hadisler, Ayet’lerden yazarım da, hedef tahtası olmuşsun zaten.

Senin niyetin ve vicdanın belli, bu yüzden gel sen bırak o koltuğu, canlılara değer veren biri oturur belki oraya.