Dün akşam oynana Play Of Finalinde iki İzmir takımı Altay ve Altınordu, Süper Lig’e çıkabilmek için mücadele ettiler.

Sonunda bir takımın kazanacağı ve Süper Liğ’e çıkacağı bir maç.

Ama sonunda bütün İzmir’in kazanmış sayılacağı bir maç.

18 yıl önce Süper Lig’den düşen ve Göztepe’nin yeniden çıkmasına kadar süper Lig’de bir İzmir’in kalmadığı dönemlerde, Altay’ın düşmesi bütün İzmir için büyük bir kabul olmuştu.

Dünkü maçtan sonra Göztepe’den sonra Altay’da süper lig bulunan İzmir takımı oldu.

İzmir için, İzmirli için bu büyük bir kazanç.

Akşam maçın bana göre bir önemi de Mustafa Denizli’nin tarihe geçmesi oldu.

Uzun yıllar Altay’da Büyük Mustafa olarak top oynayan, rekorlar kıran Mustafa Denizli, içinden yetiştiği Altay’ı süper lig çıkarmak için Play Of maçlarında takımın başına geçti.

Onun içinde büyük heyecan oldu, Altay içinde, Altaylı futbolcular içinde, Altaylılar içinde.

Mustafa Denizli’de futbol oynadığı takımı, teknik direktör olarak şampiyonluk yaşayan ender spor adamlarından birisi oldu.

Final maçının diğer İzmir takımı Altınordu’da çok ciddi mücadele yaptı. 

Futbol bu bir kazanını oluyor.

İzmir futbolu bu her türlü kazanıyor oldu.

Altınordu İzmir’in güzide kulüplerinden birisi. Ancak daha önce ki yazılarımda da bu konuya kısmen değinmiştim.

Küçükken al, yetiştir ve sat tekniği Altınordu için büyük bir kazanç olsa da,  Altınordu için uzun vadede manevi büyük bir kayıp.

Avrupa’yı, Türkiye’yi sallayan futbolcuların yetişmesini sağlayan Altınordu,  onlarla takım başarısı yapmak yerine,  satıp, ticari başarı yakalamayı düşündüğü sürece de Türk futboluna çok iyi hizmetler veren, iyi futbolcuların yetişmesine neden olan akademik kulüp olmaktan öteye geçemez.

Altınordu maçlarında final başarısına rağmen seyircinin az olması ve hiç artmamasının da en büyük nedeni bu.

Takımlar futbolcularıyla değil, onu tutan taraftarların çokluğuyla büyük olurlar.

Bakın İstanbul’un üç büyük takımına, şampiyonluklar bir yana, Türkiye’de futbolu seven insanların yüzde 70’u bu takımların taraftarı.

İzmir için futbol başarısı kadar taraftar sayısı başarısı da gerekli.

Bunu Göztepe sağlayabiliyor.

Bunu Altay sağlayabiliyor.

Bunu Karşıyaka kısmen de olsa sağlayabiliyor.

Altınordu, futbolcu akademisi gibi, taraftar akademisini de kurup, çok taraftarı olan kulüpler arasına girmek zorunda.

Ticarette büyük olmak, sporda büyük olmak değildir!