"Çağımızda darbeler topla tüfekle olmaz"

"Çağımızda darbeler topla tüfekle olmaz"

Birleşik Kamu İş Konfederasyonuna bağlı Kamu İş Sendikası İzmir Şubesi tarafından 8 Nisan 2017 günü İzmir Barosu Av. Nevzat Erdemir Konferans Salonu’nda “Başkanlık Sisteminde Emekçi Hakları” konulu bir panel düzenledi.

Büro İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Soner Sönmez’in oturum başkanlığını yaptığı panele, İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman, YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Büro İş Sendikası Genel Örgütlenme Sekreteri Dr. Yalın Kılıç konuşmacı olarak katıldılar.
 
Açılış konuşmasını yapan Büro İş Sendikası Genel Başkanı Haydar Şahindokuyucu söz konusu anayasa değişikliği teklifinin Türkiye Cumhuriyeti’nin1923’te kurulan rejiminin değiştirilmesi, meclisin ilgası, milli egemenliğin gaspı ve tek adama devrinden başka bir şey olmadığını ifade ederek “ulusal egemenlik oylanamaz. Bu halk bunca şehidi saltanat geri dönsün diye vermemiştir” dedi.
 
Ekonomist Prof. Dr. Aziz Konukman yaptığı sunumda Türkiye’de ciddi anlamda bir siyasi otoriterleşme olduğunu söyleyerek, bu otoriterleşmenin son on dört yılda adım adım inşa edildiğini ifade etti. Konukman, Lozan’da kaldırılan kapitülasyonların tek adamın yetkisine verilerek, ülkenin anonim şirketin yönetimine devredilmek istendiğini belirterek “anonim şirketin ceo’su cumhurbaşkanı, anayasası bu, bizler de modern köleler olacağız” ifadelerini kullandı.
 
YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise çağımızda darbelerin topla tüfekle olmadığını, ya yargı bağımsızlığı yok edilerek ya da anayasa değişikliği ile gerçekleştirildiğini söyledi. Eminağaoğlu, anayasaların normalde toplumda tam bir uzlaşı içerisinde bütün siyasi partilerin yer aldığı bir ortamda yapılması gerekirken, bu anayasa değişikliğinde uzlaşının özellikle yok edildiğini ifade etti. Anayasaların ortaya çıkmasının sebebinin, iktidarın gücünü sınırlandırmak olduğunu söyleyen Eminağaoğlu, “anayasanın varlık nedeni bu ancak bizde tam aksine o gücü daha kalıcı hale getirmek için hazırlanmış ve topluma dayatılmış durumda” dedi.
 
İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan ise İzmir Barosu’nun her zaman hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerinden yana tavır aldığını ifade ederek, “torba yasalar ve iç güvenlik yasa tasarıları ülkenin gündemine girdiği 2015 yılından bu yana ideal hukuk devletine ulaşabilmek için mücadele ediyoruz. Hep söyledik ve söylemeye devam edeceğiz: Türkiye hukuk devleti olmalıdır, hukukun üstünlüğü ile yönetilmelidir, yargı bağımsızlığı ile yönetilmelidir. Bu söylemlerimiz dikkate alınmadı ve 15 Temmuz darbe girişimini hep birlikte yaşadık. Sonrasında da bu kez OHAL ve KHK’ler dönemi geldi. Anayasa değişikliği ile yapılmak istenen de bu sistemin devam etmesidir. İzmir Barosu’nun tasarı daha TBMM’de görüşülürken 5 Ocak’ta gereken uyarıları yaptığını ifade eden Özcan, anayasa değişikliği ile kuvvetler ayrılığından kuvvetler birliğine doğru bir anlayışın egemen kılınmak istendiğini söyledi. Mevcut durumda yürütmenin başının Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu olduğunu söyleyen Özcan anayasa değişikliği gerçekleştiği takdirde sadece cumhurbaşkanının yürütmenin başı olacağını ifade etti. Danıştay’ın ve Sayıştay’ın denetim yetkisinin kalkacağını, göstermelik bir yargı ve göstermelik bir meclisin olacağını söyleyen Av. Aydın Özcan, “milletvekillerinin hiçbir gücü kalmıyor. TBMM ötekileştiriliyor, itibarsızlaştırılıyor” dedi. Görünürde sadece on sekiz madde değiştiğini ancak dolaylı olarak yetmişe yakın maddenin değişeceğini söyleyen Özcan, “biz bu anayasa değişikliğini İzmir Barosu olarak iki aydan bu yana gerek burada gerekse davet edildiğimiz her yerde anlatıyoruz. Bizzat ben ve meslektaşlarım kafelerde, fabrikalarda, salonlarda madde madde anlatıyoruz. Bu çalışmalara ilk İzmir Barosu başladı. Şu anda tüm barolar çalışıyor, herkes üzerine düşen görevlerini yerine getiriyor. Barolar olarak çok büyük bir aydınlanmayı sağladık” dedi.
 
Büro İş Sendikası Genel Örgütlenme Sekreteri Dr. Yalın Kılıç ise sunumunda başkanlık sistemi ve parlamenter sistemle yönetilen ülkeler arasında yaptıkları araştırmanın sonucunu görsel bir sunumla izleyicilere aktardı. Başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin işçilerinin daha fazla çalıştırıldığını, yılık ve doğum izinlerinin daha kısa olduğunu, asgari ücretlerinin daha düşük olduğunu belgeleriyle açıklayan Kılıç, ‘başkanlık sistemi emek düşmanıdır’’ dedi.
 
Panele Ulusal Eğitim Derneği yöneticileri, Çankaya Mahallesi Kültür Dayanışma Derneği Başkanı Neşe Şermeti, Yargıçlar Sendikası Genel Sekreteri Ayşe Sarısu Pehlivan, Birleşik Kamu İş’e bağlı sendikaların yöneticileri, avukatlar ve İzmirliler katıldı.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.