Av.Mutlu ÇAKIR bir basın açıklaması ile Baro Başkan Adaylığı için Cumhuriyetçi Grup Ön seçiminde aday olduğunu açıkladı. yapılan açıklamada şöyle denildi. 

"İzmir Barosu, Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu üyesi avukatlar olarak, MÜDAFAA-İ HUKUK KONFERANSLARI adı altında bir dizi konferans ve etkinlik süreci başlattık. Bizi harekete geçiren motivasyon; Baronun en kalabalık grubunun dağınık, bölünmüş görüntüsü ve 14 aydır bir araya gelememesi, seçim sürecini dahi değerlendirememesiydi. Grubun kurumsal bir yapıya kavuşması için harekete geçtik. 
 
Hareket noktamız, Cumhuriyetçilerin, birilerini başkan, birilerini delege yapmak için bir araya gelmiş topluluk, bir seçim grubu olmadığıydı. Derinliği olan, Baroyu yönetse de yönetmese de her zaman söyleyecek sözü olan bir grup olarak, etkin ve güçlü bir temsili hak ettiğinden emindik.  

2018 Genel Kurulundan bu yana doğrudan mesleği, hukuk sistemini etkileyen onlarca gelişme yaşandı. Bu yaşananlara karşı, Cumhuriyetçi Avukatların söyleyecek çok sözü vardı. Ama bir araya gelerek söyleyebilecekleri bir yapı kurulamamıştı. Aralık ayında ilkini düzenlediğimiz, 16 Ocak’ta Sinan Meydan’ın katılımıyla ikincisini düzenleyeceğimiz Müdafaa-i Hukuk Konferansları bu yapının oluşabilmesi için planlandı.  Bu çabalarımızın, karşılık bulduğunu ve meyvelerini vermeye başladığını memnuniyetle izliyoruz. Arkadaşlarımızın, BİRLİK VE BARABERLİK çağrısıyla, 10 Ocak’ta bir toplantı düzenlemiş olmalarını çok değerli bir adım olarak görüyor ve destekliyoruz.
 
Cumhuriyetçi Avukatlar Grubunda, demokratik, şeffaf ve herkese açık bir ön seçim yapılmasında uzlaşılmış olması, tarihi bir fırsattır.  10 Ocak’taki toplantının grup içi demokrasinin önünü açacak bir yapıyı oluşturması için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Grup içindeki demokratik bir yarışın yaşanması ve çıkan sonucun herkes tarafından kabul edilmesi, birlik ve beraberliğin perçinlenmesi,  başarıyı getirecek,  hukuk ve demokrasi mücadelesini yükseltecektir. 

Grup içinde, adil ve demokratik bir yarış üzerine varılan uzlaşma çerçevesinde, Cumhuriyetçi ilkeleri, mesleği ve meslektaşların haklarını savunmak ve çözüm üretmek için,  Baro Başkan adaylığı için yapılacak ön seçimde aday olacağımı tüm meslektaşlarımın ve kamuoyunun bilgisine saygıyla arz ederim. Grubun ve meslektaşlarımızın iradesi her şeyin üstündedir. 

Yargıya güvenin %11’lere indiğinin konuşulduğu ülkemizde,  Yargı bağımsızlığı ve adalet sistemi, en öncelikli ve hayati meseledir. Ne üzücüdür ki, Yargı Reform Paketleri bile, Yeşil Pasaport üzerinden tartışılmıştır. İki ay Bağ-kur primini ödeyemediğinde, sağlık hizmetinden faydalanamayan bir avukata, sana Yeşil Pasaport vereceğiz demek, ekmek bulamıyorsan  pasta ye demekten farksızdır. Gerçek sorunlardan uzaklaşmaktır. Avukatların gerçek sorunları; kanunen sahip olduğu haklarının, iş sahalarının elinden alınıyor olması, başka mesleklere kaydırılması, hatta, meslek yoksa da icat edilmesidir. Yargının temel unsuru olan avukatlığın, figüranlığa dönüştürülmeye çalışılması, itibarsızlaştırılma gayretleridir. Mesleğin haklarını hakkıyla savunamayan meslek örgütleri, yaşanan süreci yer yer alkışlasalar da meslektaşlarımız durumun ciddiyetinin farkındadır.  Avukatların sesinin daha güçlü çıkması ve mesleği savunmak için mücadele etmek konusunda hiç olmadığımız kadar kararlı ve gelecekten de umutluyuz. 

Birlik ve beraberlik anlayışıyla, grup içinde mücadelemizi sürdüreceğiz."