Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nun, can dostlarımızı yakmak için fırın ihalesi açtığını duyduğumda, duyduğumuzda hepimiz aynı tepkiyi verdik.

Bir anda binlerce hayvan sever, can dostlarının, özellik de sokaklarda yaşayan kimsesiz hayvanların hangi sebeple olursa olsun, ölmesi halinde yakılacak olmasına tepkilerini sert şekilde verdiler.

Daha da sert şekilde vereceklerine eminim.

Olayın kamuoyu tarafından bilinmesi ve sonrasında tepkilerin yükselmesi üzerine Başkan Selvitopu, belediyenin basın bürosu aracılığıyla bir açıklama daha gönderdi.

‘Fırını alacağız’ dedi.

‘Can dostlarınızı yakacağız’ dedi.

Ve ekledi, ‘Kanun buna izin veriyor. Besliyoruz. Yakanlar da var’

Kanun, insan sağlığının büyük risk altında olması halinde bu yolu tercih etmeyi önü sürüyor olabilir.

Karabağlar’da insanların sağlığını tehdit eden bir durum varsa bunu açıklayın ve bu yolu tercih etmek zorunda olduğunuz bilinsin.

Ama asıl açıklama beklediğimiz Türkiye’de bizim bilmediğimiz, kamuoyunun bilmediği can dostlarımızı yakan ve bunun için elinde fırın bulunan belediyelerin hangileri olduğu.

Onları da açıklayın ki, hayvan severler tepkilerini sadece size vererek haksızlık yapmış olmasın.

Ama yoksa o fırını Karabağlar’ın ilçe sınırlarına sokmayacak, o fırını ateşlenmesine izin vermeyecek can dostlarının tepkilerini her gün göreceksiniz.

Can dostların, bizim sadece yaşarken değil, öldüğünde de can dostumuz olduğunu anlayana kadar da sizi, hayvan düşmanı belediye başkanı olarak göreceğiz.

Bir de açıklamanın içinde her gün kaç can dostumuzu beklediğinizi, onlara sahip çıktığımızı yazmanız ne büyük bir talihsizlik.

Yani şunu mu demek istiyorsunuz Başkan Selvitopu, ‘Biz besliyoruz, biz bakıyoruz, biz barındırıyoruz. Canımız isterse de yakarız’

Peki, hayvan severlerin canının istediğini de yakın zamanda da, seçim zamanında da görürsünüz.