Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları;

Türkiye'nin gündemi ekonomi. Esnafı rahatsız, işçisi rahatsız. Merkez Bankalı olmak farklı bir şeydi. İnsanları yetiştirirlerdi, oradan yetişen biri gün gelir önemli bir göreve gelirdi. Merkez Bankası böyle bir kurumdu. Devlette yetişmiş, liyakat sahibi o kadar çok kişi vardı ki. 

KRİZDEN ÇIKIŞ ÖNERİLERİ

Krizden çıkış önerilerimiz son derece iyi niyetle yapılmış önerilerdi. Hiçbirine uyulmadı. Bu krizden hepimiz etkileneceğiz, bir çıkış noktası bulmamız lazım. CHP'ye yönelik sert bir eleştiri de var, hep eleştirirsiniz öneri götürmezsiniz diye. Biz de dedik ki tamam öneri getirelim. Bu önerileri hazırlarken bütçeyi, imkanları düşündük. Uçuk öneri götürdüğümüzde buna halk da inanmayacak.

Aslında bürokraside iyi bir ekip var, eğer siyaset kurumu elde ettiği kaynakları verimli ve yerinde kullanırsa büyüme kaçınılmaz olur. En büyük ekonomi kaynağı kullanan AKP hükümetleridir. Gercekgundem.com'da yer alan habere göre Kılıçdaroğlu şöyle devam etti; Son 17 yılda toplam 2 trilyon 346 milyar dolar kaynak kullandılar. Bu kaynakla ne yapıldı? 17 yılda devletin gelirlerini kısmen biliyoruz da paraların nerelere harcandığını kimse bilmiyor. Bugün iktidarın 1 numaralı sorunu şeffaf olmamasıdır. Havaalanı, kaça yapıldığını bilmiyorum ama parasını ödüyorum.

"ŞEHİR HASTANELERİ İLE BİLGİYİ İNGİLİZ FİRMADAN ALDIK"

Meclis'e bilgi verilmiyor, soru önergeleri veriyoruz bilgi verilmiyor. Biz şehir hastaneleri ile ilgili bilgiyi İngiltere'deki yabancı bir danışmanlık firmasının internet sitesinden çıkardık. İngilizlerin bildiğini biz bilmiyoruz.

"KANUN TEKLİFLERİ YASA DIŞI HAZIRLANIYOR"

Devlette savurganlık oldu. Bir sürü hastane şu anda bomboş. Bunlar israftır. Önerilerin birisi şuydu; israfla mücadele edin, araç saltanatına son verin. İnanç olarak da ahlaki olarak da bunun olmaması lazım.

Yaptığınız yatırımın hesabını vereceksiniz, saydam olacaksınız. Bütçe üzerinden hesap verilmesi lazım. Bakanlar bilmiyorlar, öyle bir sistem geldi ki kanun tekliflerini milletvekilleri hazırlayacak. Kanun teklifleri yasa dışı hazırlanıyor. Milletvekiline veriliyor, çık bunu savun diyorlar. Bilmiyor ki ne olduğunu, bilmemesi gayet doğaldır. Ayrıntısını da bilmiyor, gelen sorulara da yanıt veremiyor. Siyasi otoritenin talimatı üzerine bürokratlar oturur ilk taslağı hazırlar. Sonra kendi bakanlarına sunarlar. Siyaseten görüşülür, bakan soruları sorar. Sonra bu bakanlar kuruluna gider. Biz bu düzeni tuzla buz ettik.

Krizi en derinden yaşayan şu anda esnaf. Evde otur dediniz, gelir? Yok. Bari bir sicil affı çıkarın dedik. Diğer devletlerin yaptığı gibi yapabilirlerdi. Sen evine git, kiranı ben ödeyeceğim diyebilirlerdi. Dünyada Kovid-19 mücadelesinde devlet destek olan kurum olarak ortaya çıktı, Türkiye'de ise devlet borç veren kurum oldu. Bu tablo bu politikalarla aşılmaz. Bütün ülkeler kendi sanayicisinden esnafına kadar herkese destek olurken biz bırakın destek olmayı biz İBAN verdik. Bu ekonomide geldiğimiz noktayı gösteren örnektir.

Krizi seçmen kitlesi yeni yeni yoğunlaşarak yaşamaya başladı. Önümüzdeki süreç içinde hükümetin önünde çok ciddi bir borç yükü var. 83 milyon insanı Londra'daki bir avuç tefeciye faiz öder hale getirdiler. İktidar partisinin hala yüzde 30-35 bandında olması önemli bir şey. Kitleler halinde kopma olabilir. Önümüzdeki süreçte ciddi kopmaların olacağını, siyasetin yeniden yapılanacağını düşünüyorum.

YENİ PARTİLER

Yeni partilerin kurulması varolan iktidarın politikalarının yanlışlığından kaynaklanıyor. Kendilerini anlatabilirlerse siyasete düzey kazandıracaktır. Türkiye'nin bir demokrasi sorunu var. Demokrasiyi düzeltmeden ekonomiyi düzeltemezsiniz. Yatırımcı gelmiyor.