CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sert tepki!

CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sert tepki!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açıklamalarda bulundu. 

CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bütün bunlar olurken diyorlar ki: Sizden helallik istiyorum. Nasıl bir helallik? Soruyorum: Kör kuruşa muhtaç ettiğin esnaf, işsiz bıraktığın milyonlarca genç, yatağa aç giren çocuklar, onların anne ve babaları, pazar artıklarından beslenen yüz binler, dükkanı kapalı, aylardır çalışmıyor, icra memuru kapalı, sana helallik verecek mi?" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle oldu:

İsteriz ki güzel bir dünyada yaşayalım. Savaşlar olmasın, kadınlar, çocuklar, insanlar ölmesin. Doğaya herkes saygılı olsun. Mescid-i Aksa'da sabah namazından sonra Filistinlilere yapılan saldırı asla kabul edilemez. Saldırı sonraki süreçte de devam etti. 300'e yakın insan hayatını kaybetti. Çocuklar var içinde. İsrail'in yaptığı bir katliamdır. Dünyanın demokratları ne yapıyor? Neden engellemiyorlar? Orada ölen her çocuğun sorumluluğu tüm dünya vatandaşlarını ilgilendirilir.

"FİLİSTİN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ VERİRKEN BİZİM GENÇLERİMİZ ORADAYDI"

Filistinliler işgal edilmiş topraklarını geri almak istiyor. Bu da en tabii hakları. Beni üzen İslam dünyasındaki parçalanma. Kendi ülkesinde barıştan söz edip, Filistin'de yapılan katliama sessiz kalan dünya... Biz Filistin halkı ile dayanışmamızı sürdürüyoruz. Filistin bağımsızlık mücadelesi verirken bizim gençlerimiz oradaydı.  Gençlerimizin mezarları hala orada. 

aw272617_03.jpg

Filistin ile tarihi bağlarımız var. Filistin'in bağımsız devlet olarak ortaya çıkması en büyük arzumuzdur. İhvan endeksli bir dış politika Türkiye'nin bölgedeki saygınlığına çok büyük bir darbe vurdu. Ağırlığını kaybetti Türkiye büyük ölçüde. Üzülerek ifade ediyorum. İhvan endeksli bir dış politika Türkiye'nin bölgedeki saygınlığına çok büyük bir darbe vurdu. Ağırlığını kaybetti Türkiye büyük ölçüde. Üzülerek ifade ediyorum.

Derin sorunlar yumağı içerisindeyiz biliyorum. Bütün vatandaşlarımız derin bir kaygı içinde. Türkiye bu girdaptan nasıl çıkar diye konuşuyorlar. Çünkü sorun doğrudan doğruya onu vurmuş durumda. Biliyorum, milyonlar geçinemiyor. Sorun var mutfaklarda. Esnaf kan ağlıyor. Biliyorum, milyonlarca evde işsizlerimiz var. Evlatlarımız işsiz. Fidan gibi çocuklarımız. Bütün bunlar olurken yapılan israfa isyan ediyorsunuz ben bunu da biliyorum.

Namaz kılmaya bile giderken onlarca araba ile giderseniz, israfın da haram olduğunu bilerek de bunu yaparsanız vatandaş 'nedir bu?' diyor. Elektrik, doğalgaz, kira ödemeye zorlandığınızı biliyorum. 19 yıldır ülkeyi yönetenlerin pandemiyi yönetemediklerini, beş maskeyi dağıtmaktan aciz olduklarını biliyorum. Kapanma sonrasında bile alınan kararların ne kadar dengesiz olduğu ortaya çıktı. Nasıl bir karardır? Neye danıştılar?

Pandemi döneminde vatandaşına hibe vereceğine, karşılıksız yardım yapacağına IBAN ile vatandaştan para topladılar. Hani Türkiye zengindi? Hani sorunumuz yoktu? Hani kasalar dövizle doluydu. Biliyorum, pandemi döneminde 2020'nin ilk 9 ayında 107 bin hanenin elektriği kesildi. Bunları anlatıyorum, söylüyorum. Sevgili vatandaşlarım sizlerle konuşuyorum. Ülkenin nasıl yönetildiğini siz de, ben de görüyorum.

Biliyorum, 128 milyar dolar nereye gitti sorusundan rahatsız oluyorlar. Dünyanın en makul, en gerçekçi sorusunu soruyoruz. Merkez Bankası'nın kasasındaki 128 milyar dolar nereye gitti diyoruz. Ben bilmiyorum, 600 milletvekili de 83 milyon da bilmiyor. Böyle bir devlet yönetimi Cumhuriyet tarihinde hiç olmadı. Bu ülkenin onuru ile oynar noktaya geldiler. 'Ben maske takıyorum, sen keyfine bak' diye videolar. Bari bu ülkenin onuru ile oynamayın.

Esnaf kan ağlarken, doğalgaz parasını, elektrik, su parasını ödeyemezken sarayın beslemeleri birden çok maaş alarak krallar gibi yaşadılar. Biliyorum, ekonomik ve siyasal bir buhranla vatandaş karşı karşıyayken saraydakiler keyif içinde yaşıyorlar. Hiçbir sorun yok orada. Saray ile Türkiye arasında 180 derece fark var. Devlette liyakat sistemini yerle bir ettiler. Esnaf kan ağlarken Saray'ın beslemeleri birden çok maaş alarak krallar gibi yaşamaya devam ediyorlar. Sizin sorunlarınızı dile getirmek zaten benim görevim. 

ERDOĞAN'A HELALLİK YANITI 

Bütün bunlar olurken diyorlar ki: Sizden helallik istiyorum. Nasıl bir helallik? Soruyorum: Kör kuruşa muhtaç ettiğin esnaf, işsiz bıraktığın milyonlarca genç, yatağa aç giren çocuklar, onların anne ve babaları, pazar artıklarından beslenen yüz binler, dükkanı kapalı, aylardır çalışmıyor, icra memuru kapalı, sana helallik verecek mi?

Onlar da açıklama yaptılar: Hakkım helal etmiyorum. Sana hakkımı nasıl helal edeceğim diyor? Beşli çete, dolar artışından bunlar keyifli. Öyle bir anlaşma yapmışlar ki, dolar Amerika'da artınca onun da payını veriyorlar. Devlet, akılla, bilgiyle, birikimle, liyaketle yönetilir. Devleti kendi çıkarlarınızla, orta çağ mantığıyla yönetemezsiniz. Devleti öyle bir yöneteceksiniz ki millet senden helallik isteyecek. 

"NE EZİLEN, NE EZEN: İNSANCA, HAKÇA DÜZEN"

Esnaf ve ticaret erbabına aylık büyük şehirlerde 3'er bin lira, diğer şehirlerde 2'şer bin lira kira desteği verin dedik. Aktardıkları kaynak kira, elektrik parasına yetmiyor. Nasıl geçinecekler? Bu işin erbabı, milletini seven, saygı duyan, malını varlığını millete feda ede bir liderimiz vardı: Rahmetli Bülent Ecevit. Diyordu: Ne ezilen, ne ezen: İnsanca, hakça düzen! Size onu vaad ediyorum. 

83 milyonu kucaklayan, herkese eşit hizmet götüren, herkesin huzur içinde yaşayacağı bir Türkiye'yi vaat ediyorum. Allah'ın izniyle iktidar olduğumuzda ilk 6 yda Türkiye'ye huzur gelecek. Göreceksiniz, kaplaşma bitecek, barış gelecek, kimse kimliğinden, yaşam tarzından dolayı sorgulanmayacak. Bu millete bir sözüm var: Allah'ın izniyle iktidar olduğumuzda: FETÖ'nün siyasi ayağını çıkaracağım, mafyanın da siyasi ayağını çıkaracağım. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.