CHP'li Gürer, "Çatı suları değerlendirilsin"

CHP'li Gürer, "Çatı suları değerlendirilsin"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer TBMM Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bütçe görüşmelerinde Bakan Mehmet Özhaseki'ye çatı suları, hava kirliliği ve deprem ile ilgili sorular sordu.

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer; "Ülkemizin küresel ısınmayla ciddi anlamda yer altı suları çekilmektedir. Bu bağlamda, kentlerde çatı yağmur sularının, özellikle sitelerde, toplama depolarında toplanarak atık su olarak değerlendirilmesi için Bakanlık olarak yasal bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?
 
Kentlerde hava kirliliği yeniden artmaya başlamıştır. Bunun başlıca sebeplerinden biri kalitesiz olarak dağıtımı yapılan kömürlerdir. Bunun önlenmesine yönelik Bakanlığınızın kömürlerin kalitesiyle ilgili denetimi var mıdır? Hava kirliliği riski olan illerimiz şu anda hangileridir?
 
Ayrıca, deprem konusunda genelde İstanbul'la ilgili değerlendirmelerde bulunuyorsunuz. Ülkemiz deprem kuşağında. Bu bağlamda, ülke genelinde yapılan konutların kaçı incelendi? Kaç ilde, kaç kamu kurum ve kuruluşunun deprem dönüşümü sağlandı? AFAD'ın bazı illerde hâlen binası dahi yok. AFAD için olsun depreme dayanıklı binalar yapılması düşünülmekte midir" dedi.
 
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki; ”Çatı sularını ‘Gri su’ diye adlandırıyoruz. Özellikle bu suların nasıl toplanacağı ve nasıl kullanılacağı hususunda arkadaşlarımız yönetmelik hazırlıyorlar. Akıllı şehirler ve akıllı mahalleler konsepti içerisinde vazgeçilmezlerden birisi de oranın kendi enerjisini üretebilen bir yapıya kavuştuğu gibi, bir taraftan da oraya yağmış olan ne kadar su varsa onların bir yerde toplanması, arıtıldıktan sonra kullanım suyu olarak dışarıda kullanılabileceği bir ortama kavuşturulması hedeflenen bir projedir zaten. Uzun süredir arkadaşlarımızın bu konuda çalışmaları da devam ediyor ama yönetmeliğini de hazırlıyorlar, yakında çıkarırız onu” dedi.
 
HAVA KİRLİLİĞİ KONTROL ALTINDA
 
Ömer Fethi Gürer Hava kirliliği ile ilgili sorusuna da Bakan Özhaseki şöyle yanıt verdi; "Bir başka konu hava kirliliğiyle ilgili. Şu anda bakanlık olarak tam 263 noktada hava kirliliğini ölçüyoruz. Tehlikeli gördüğümüz yerlerde kısa, orta, uzun vadeli projeler yapıyoruz. Hâliyle şehirde bulunan valilikler, belediyelerle ilgili yaptığımız çalışma neticesinde o şehre uygun olan eylem planlarını da kendilerine özellikle biz yönlendirerek veriyoruz, neler yapılacağı hususunu da biz anlatıyoruz. Bu kirlilikten nasıl kurtulacağı hususunu çevre il müdürlüğümüzün de içerisinde bulunduğu bir komisyon marifetiyle devam ettiriyoruz. Ama şu anda, hamdolsun, kırmızı noktaya gelmiş olan bir yer yok. Eğer kırmızı noktaya gelen yer olursa zaten birinci tedbir olarak Enerji Bakanlığının doğal gazı da o ile götürmesi öncelikler arasında diyerek de yeniden onları da devreye sokuyoruz. 


Son üç yılda Türkiye ortalamasında yaklaşık yüzde 20 de bir iyileşme var. Bizim arkadaşlarımız, bürokratlar çalışmalarına 2019 yılında AB normlarının yakalanması üzerinde devam ediyorlar. İnşallah onu da başarırız diye düşünüyorum çünkü her yıl yaptığımız çalışmalardan verim alıyoruz, gittikçe de seviye aşağı doğru düşüyor" dedi.
 
KENTSEL DÖNÜŞÜM

Bakan Özhaseki; "Kentsel dönüşüm noktasında yeni yasaları hazırladık. Meclis, inşallah, uygun çalışma ortamına girdiğinde ben buraya getireceğiz. Kentsel dönüşüm yasalarının temel ana ilkelerini ve orada olması gerekenleri tek tek izah ederek burada sizlerin de huzuruna getirmeye çalışacağım. Şimdiye kadar yapılan uygulamalarda birçok hatalar ve aksaklıklar var. Emin olun, şimdi izah etsem, burada herkes “Doğru söylüyorsunuz.” der ama bu hatayı A partisi yapıyor, B partisi yapıyor, C partisi de yapıyor. Bu hatalardan ders alarak artık önümüze bakmamız lazım. Yani durduğu yerde yoğunluk artırarak iş yapmak kentsel dönüşüm değil bana göre. Kat yüksekliği vererek yarısı müteahhide, yarısı vatandaşa kentsel dönüşüm değil bu.

 

Vatandaşı yerinden çıkarıp bir yere götürmek, olduğu yeri, boşalttığı yeri de büyük iş merkezlerine satmak asla doğru bir hareket değil. Bütün bunların tek tek temel prensiplerini yazdık. Getirdiğim zaman da öyle tahmin ediyorum ki burada arkadaşlarımızın oy birliğiyle geçecek bir konu diye düşünüyorum. 2012’de çıktığında 52 ilde belediyelerin bize talebi üzerine tam 209 tane riskli alan ilan etmişiz, 639 bin bağımsız birim var burada. Riskli yapı olarak da yani alan değil, tek tek bina bazlı olarak da 524 bin adet bağımsız birim bize müracaat etmiş. Bu 524 bin bağımsız birimden 400 bini yıkılmış ama riskli alanlarda başarı oranı yüzde 11-12’lerde.

 

Demek ki doğru olan alan bazındaki kentsel dönüşüm Türkiye’de tam iyi uygulanmıyor. O zaman, işte, bunun yasasını yapmak, teşviklerini vermek, vatandaşı buna özendirmek, alan bazlı dönüşüm yapmak esas. Alan bazlı dönüşüm yaptığımızda ortaya hem mahalle konsepti çıkacak hem sosyal donatı alanları düzgün bir şekilde verilmiş olacak. Özellikle İstanbul’da binayı yıkıp yeniden yapsak bile, yoğunluk vermesek bile bir şeyi çözmüyoruz ki; otoparkını çözmüyoruz, yeşil alanını çözmüyoruz, sosyal donatıyı koymuyoruz. İşte, bundan vazgeçeceğimiz temel prensiplerin hepsini kanun olarak hazırladım. Büyükşehir Belediye Yasası’yla ilgili Genel Başkan Yardımcılığım sırasında yaptığımız çalışmaları Seyit(torun) Bey’le de paylaşmıştım. Üzerinde mutabık kaldığımız metotları daha sonra İçişleri Bakanlığına teslim ettik, inşallah, önümüzdeki günlerde o da gelecek" dedi.
 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.