Çocuklar, kendi hedeflerini belirlemeli

Çocuklar, kendi hedeflerini belirlemeli

Eğitim Danışmanı Murat Karcıoğlu hiçbir çocuğun başarısız doğmadığını ve başarısızlığın sonradan öğrenilen bir kavram olduğunu dile getiriyor.

Çalışma ve başarı gayreti hedef belirlemede ana unsuru oluşturuyor. Bu yüzden yapılan araştırmalar başarı ve hedef arasında doğru oranda bir ilişki olduğunu gösteriyor. Bu noktada Eğitim Danışmanı Murat Karcıoğlu hiçbir çocuğun başarısız doğmadığını ve başarısızlığın sonradan öğrenilen bir kavram olduğunu dile getiriyor.

Karcıoğlu, "Her çocuğun içinde başarılı olma arzusu vardır. Bu yüzden oyunda kaybeden çocukların birçoğunda öfke kontrolü sorunları yaşandığı görülür veya bir çocuğun en unutulmaz anı ebeveyn veya öğretmenlerini yani bir yetişkini oyunda yendikleri anlardır. Çocuk, hayatın akışında vermiş olduğu kayıplar neticesinde başarısız olmanın yarattığı korku ile başarabileceğine dair inanç zayıflığı yaşar. Bu öğrenilmiş çaresizlikten kurtulmanın yolu da çocuğun bir hedefinin olmasıdır. Hedef, başarılı olma konusunda güçlü bir kapı aralayıcı görevi görür." diye konuşuyor.

Çocuğun Yaşamının Öznesi Olmayın!

"Hedef, ebeveyn veya öğretmenin değil; çocuğun kendi belirlediği hedefler olmalıdır. Bu durum çocuğun hedefi özümseyip sahiplenmesi açısından önem taşır. Aksi hâlde ebeveynler, çocuk üzerinde kendi belirlemiş oldukları hedefler ile yalnızca çocuğun başarısına ket vurmayla kalmaz aynı zamanda çocuğu kendi hayatının öznesi olmaktan çıkarıp başkalarının hayatının nesnesi yapar. Hedef belirlerken çocuğunuzun ne önünden gidin ne karşısında durun ne de onu arkasından iteleyin. Sadece çocuğunuzun yanında yürüyerek ona hedeflerini belirlemesi konusunda yol arkadaşlığı yapın. " açıklamasında bulunan Karcıoğlu, "Hedef, gerçekçi değilse çocuğun başarmaya karşı umudu zayıf demektir; zorlu değilse başarıya ulaşmada motivasyon eksikliği var, demektir. Belirlenen hedeflerde “Ne zaman yapacaksın?” gibi zamansal bir netlik kazandırmak atalet (erteleme) duygusunu devre dışı bırakması açısından önemli. Aynı zamanda bu hedeflerin ulaşılabilir olması elzem bir durum. Ulaşılamayacak hedefler belirlenmesi çocuğun hayatı boyunda zekasından şüphe duymasına neden olur. Hedeflerin ölçülü, taahhütlü, net kriterlerle oluşturulduğunda yaşayacağını unutmayın." diyor.

1641843908-murat-karc-o-lu.jpg

Belirlenen hedefler, çocuğun kendisi ile amacı arasında bir mıknatıs görevi görür!

Çocuk, hedefleri doğrultusunda kendisini amaca doğru iter, amaç da çocuğu kendisine çeker. Hedefi olmayan çocuklar ise yaşam boyu amacı olanların hedeflerine ulaşmalarında bir araç görevi görürler.

Hedef belirlemenin önemli bir diğer nedeni çocuğun bu hedefe ulaşmada karşısına çıkacak güçlükleri yolun başında kabullenmesini sağlamasıdır. Çocuk, süreç içerisinde başarılı olmak için zorluklarla mücadele etmez; mücadele ettiği için başarılı olacağı görür.

Yetersizlik Duygusu Çocuğu Tembelleştiriyor

Hedefe ulaşmada başarıyı değerlendirirken akademik başarısızlığı utanılacak bir durum olmaktan çıkarmak gerekiyor. Başarısızlık hâlinde durumu kalıcı değil; geçici nedenlere bağlamak önemli. Bu nedenlerin içsel ve değiştirilebilir neden olduğunu unutmamak gerekiyor. Başarısızlık durumlarında çocukları cezalandırmak, çocuklarda aşağılanmışlık duygusuna neden oluyor. Böylece çocuk denemekten korkuyor. Bu yetersizlik duygusu onu tembelleştiriyor. Başarı, sonuçla değil; gayretle ölçülür.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.