Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zarifoğlu ve Karakoç'u andı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zarifoğlu ve Karakoç'u andı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sosyal medyadan açıklama yaptı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sosyal medyadan yaptığı paylaşımla, şair Cahit Zarioğlu ve Abdürrahim Karakoç'u andı.  Erdoğan, "Türk edebiyatının iki müstesna gönül insanı Cahit Zarifoğlu ve Abdurrahim Karakoç'u vefatlarının yıl dönümünde rahmetle ve saygıyla yâd ediyorum. Mekânları cennet olsun" ifadelerini kullandı. 

CAHİT ZARİFOĞLU KİMDİR?

Cahit Zarifoğlu, 1940 yılında Ankara´da Maraşlı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasının memuriyeti dolayısıyla ilk ve orta öğrenimini Siverek, Ankara, Kızılcahamam ve Kahramanmaraş´ta tamamladı.

İçe kapanıklığına, dalgınlığına, zeki olmasına karşın alabildiğine inatçıydı. Lise yıllarında arkadaşlarına cebir, geometri dersleri verdi. Fakat bir yıl edebiyat ve cebir derslerinden, iki yıl da yalnız cebir dersinden sınıfta kaldı. İnat etti ve kitapların kapağını açmadı. Edebiyat sınavına girer, hiç bir soruya cevap vermedi. Cebir sınavlarında da aynı tutumu sürdürdü. İşte bu süreçte bir yandan şiir yazarken bir yandan da mahalli gazetelerde çalışmaya başladı.

Yine lise yıllarında güreş sporuna ilgi duydu ve Maraş Güreş Kulübüne kaydoldu. Çok iyi güreş tutan Zarifoğlu, lise son sınıfta pilotluğa merak saldı; Pilot olma sevdasına kapılan Zarifoğlu. Sonunda bir yolunu bulup Türk Kuşu Kampı´na katıldı. Üç ay kurs gördü ve C brövesini aldı. Planörle uçtu ve motorsuz uçak kullanmaya başladı.

Ayrıca lise yıllarında okul dergisi olan “Hamle”de şiirleri yayınlandı sonra da İstanbul´daki edebiyat dergilerinde yayınlanmaya başladı. 1959 yılında Maraş´ta bir yıl vekil öğretmenlik yapan Zarifoğlu, akabinde Maraş Lisesi´ni arkadaşlarından üç yıl gecikmeyle bitirdi ve 1961 yılında İstanbul´a geldi.

İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümüne kaydoldu. Bir yandan üniversite öğreniminin yanı sıra şiir yazmayı da sürdürdü, bir yandan da hayatını sürdürmek için çalışmaya başladı. Yol Dergisi´nde musahhihlik yaptı (1964). Bâb-ı Âli´de Sabah Gazetesi´nde teknik sekreter olarak çalıştı. (1967).

Zarifoğlu´ nun, kendine ait tutkuyla bağlandığı çok şey vardır. İnsanlara kayıtsızlığına, umursamazlığına karşı sevdiklerini de tutku derecesinde sever, bağlanır. Şair, serüvenci, girişimci ve “gezginci” bir ruha sahiptir. Çünkü bu süreçte otostopla Avrupa´nın belli başlı ülkelerini bir uçtan diğer uca gezer, dolaşır; dostlar edinir (1967).

Şiirlerini Papirüs, Yeni Dergi, Türk Dili ve Soyut gibi edebiyat dergilerinde yayımlar. Nihayet söz konusu edebiyat dergilerinde yayınlanmış olan şiirlerini kitaplaştırmak ister. Borç dert, aç kalma pahasına şiirlerini kitaplaştırır: “İşaret Çocukları”… (1967).

Şair´in, “İşaret Çocukları”yla başlayan şiir serüveni “Yedi Güzel Adam”la sürmüş ve “Menziller” de odaklanmıştır.

1986´da ise, şairin son şiir kitabı olan “Korku ve Yakarış” yayınlanır. Böylelikle hayatın bütün inceliklerini kuşanmış bir zarif yürek, bir şiirsel yürek olarak Menziller´ den sonra “Korku ve Yakarış” ın şiirini yazmıştır. Yaşamak´ la ölüm arasında korku ve ümidi bir yay gibi geren, gerdikçe daha bir zarifleşen, şiirleşen ve gizemli bir dünyanın fotoğrafını çekmeye başlayan şair, ermiş katmanlarında yol alır. Şair, 1987 yılı başında hastalanır ve 7 Haziran 1987´de hayatını kaybeder.

Cahit Zarifoğlu Eserleri

Şiir:

İşaret Çocukları
Yedi Güzel Adam
Menziller
Korku ve Yakarış

Hikâye:

İns

Çocuk Hikayeleri:

Serçekuş
Katıraslan
Ağaçkakanlar
Yürekdede ile Padişah
Küçük Şehzade
Motorlu Kuş
Kuşların Dili
Çocuk Şiirleri:

Gülücük
Ağaçokul (Çocuklara Afganistan Şiirleri)

Roman:

Savaş Ritimleri,
Ana
Günlük:

Yaşamak

Deneme:

Bir Değirmendir Bu Dünya
Zengin Hayaller Peşinde

Tiyatro:

Sütçü İmam

Abdurrahim Karakoç Kimdir?

 Abdurrahim Karakoç 1932 yılında dünyaya gelmiş olan Türk şairdir. Aynı zamanda gazetecidir.

 Abdurrahim Karakoç'un Kısaca Hayatı

 1932 yılında Kahramanmaraş'ta dünyaya gelmiştir. Kendisi gibi dedesi ve babası da şairdi. Bundan dolayı küçük yaşlardan itibaren şiire merak saldı ve şiir yazmaya başladı. Küçük yaşlardan itibaren yazmış olduğu şiirleri bir kitap haline getirdi. Daha sonra bu şiirleri beğenmediğini fark edince kitabı imha etmiştir. 1958 yılında yazmış olduğu "Hasan'a Mektuplar" eseri 6 sene sonra yayınlanmıştır. Hayatı oldukça çalkantılı geçmiştir. 1958 yılında doğduğu kasabada mesul muhasibi olarak belediyede çalışmaya başlamıştır. 23 yıl burada çalıştıktan sonra emekli olmuştur. Gençliğinde pek çok mücadele ile ilgili şiirler yazmıştır. Abdurrahim Karakoç 27 Mayıs darbesini görmüştür.

 27 Mayıs darbesinden sonra yazmış olduğu şiirlerden dolayı mahkemeye verildi. Yaklaşık olarak 30 defa mahkemeye verilse de bütün mahkemelerden beraat etmiştir. 30 mahkemelerin de hiçbirinde avukat yani vekil tutmadı. Bütün mahkemelerde kendi kendini savunmuştur. 1985 yılında Abdurrahim Karakoç gazetecilik yapmaya başlamıştır. İlk kez siyasete Büyük Birlik Partisi ile girdi. Daha sonra ise siyasetten ayrılmıştır. Abdurrahim Karakoç'a neden siyasete girdiği sorulduğunda ise Allah rızası için girdiğini Allah rızası için çıktığını söylemiştir. Yaşadığı dönem boyunca hiçbir hükumet ve hiçbir iktidar ile iyi geçinemedi. Hiçbirini desteklememiştir. Kendini şiir yazmaya adamış ve bir müddette gazetecilik ile uğraşmıştır.

 Yazmış olduğu eserler ve kitaplar defalarca yayın evleri tarafından yayınlanmıştır. Kısa sürede büyük tiraja ulaşmayı başaran şair pek çok eseri ve şiiri vardır. 2012 yılında ciğerleri enfeksiyon kapar. Konya'ya tedavi görmek için gider. Abdurrahim Karakoç 7 Haziran 2012'de Gazi üniversitesi hastanesinde yoğun bakıma alınır. Ardından vücudu enfeksiyona daha fazla dayanamaz ve Ankara'da vefat eder.

 Abdurrahim Karakoç'un Eserleri (Kitapları)

 - Beşinci Mevsim

 - Düşünce Yazıları

 Abdurrahim Karakoç'un Sözleri

 " Hiç kimsen yoksa nefsin vardır. "

 " Ne ayağım uydu ne de kafam uydu. Belli ki ben bu çağın yabancısıyım. "

 " Umutlar kuş oldu, haberin var mı? "

 " Dönüşü vardır her bir gidişin. "

 " Acılar toprağa gömülür, hatıralar ise yüreğe. "

 " Korkuyorum, belki yarın geç olur? Geleceksen bir gün önce gelsene. "

 " Hayattaki insanlar kabirdeki ölülerden daha yalnız. "

 " Delileri avutmanın hiçliğini geç anladım. "

 " Sonbahar mevsiminde son yağmur yollara yağarken gel. "

 " Dört mevsim de kış oldu. Haberin var mı? "

 " Siz orucu eğer doyurursanız oruç sizi aç bırakmayacaktır. "

 " İlaç olsa içme düşman tasından, sakın taş attırma dost arkasından, kim ikiyülüyse tut yakasından. Bir yüzüne bir de canına tükür! "

 " Umut toprak olur dert zaman olur ip takar sürürüm ben kendi gölgemi. "

 " Ölüler toprağa gömülür, hatıralar ise yüreğe. Toprak mı daha vefalı yürek mi, bilemiyorum. "

 Abdurrahim Karakoç'un Şiirleri

 - Mihriban

 - Hasan'a Mektuplar

 - Eli Kulakta

 - Vur Emri

 - Kan Yazısı

 - Suları Islatamadım

 - Beşinci Mevsim

 - Dosta Doğru, Akıl Karaya Vurdu

 - Yasaklı Rüyalar

 - Gök çekimi

 - Gerdanlık 1

 - Gerdanlık 2

 - Parmak İzi

 - Yağmur Yerden Yağar

 - Anadolu'da Bahar

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.