“Deri kanserleri tüm kanserlerin yüzde 35’ini oluşturuyor”

“Deri kanserleri tüm kanserlerin yüzde 35’ini oluşturuyor”

Yaz aylarında sahillerde geçirdiğimiz keyifli zaman ister istemez güneşe maruz kalma süresini de arttırıyor.

Yaz güneşinin cildimizde kalıcı ve tehlikeli sorunlara yol açmasını engellemek için bazı noktalara dikkat edilmesi gerekiyor. Ayrıca  güneş ışınlarına aşırı derecede maruz kalmanın,  deri kanseri gelişiminde en önemli  etken olduğu da bilimsel olarak ortaya koyulmuş bir gerçek. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı  Prof. Dr. Can Ceylan, “Deri kanserlerinin en yaygın sebebi güneş ışınları, yani UV (Ultraviyole) ışınlarıdır. Güneş ışınlarının yoğun olduğu yaz aylarında 10.00-16.00 saatleri arasında olabildiğince güneşten korunmalıyız” diyerek bu önemli konuya dikkat çekti.

Güneş ışınlarına karşı koruyucu ürünler yanısıra, giysilerle önlem alınabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ceylan, giysilerle korunmanın daha pratik ve daha ekonomik olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ceylan,  giysi seçimi konusunda şunları söyledi. “Özellikle sıkı dokunmuş, yeterli kalınlıkta pamuk ve polyester karışımı giysilerin güneş ışınlarına karşı daha koruyucu olduğu biliniyor. Giysilerin renginin nasıl olması gerektiği de toplumda yanlış bilinen bir konu. Açık renk giysilerden ziyade koyu renkli giysileri tercih etmemiz gerekiyor. Koyu renkli giysiler güneş ışınlarını daha iyi emdikleri için daha etkin korunma sağlıyor. Bir başka deyişle açık renkli giysiler sıcaktan, koyu renkli giysiler ise güneşin zararlı etkilerinden daha iyi korur”

“Baş ve boyun bölgesinde ortaya çıkıyor”

Deri kanserlerinin büyük oranda baş ve boyun bölgesinde ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Ceylan, yaz aylarında uygun şapka (geniş kenarlı) ve uygun gözlük (özel filtreli) kullanımının önemine vurgu yaptı. Koruyucu ürün seçiminin yaş grubuna göre değiştiğini söyleyen Prof. Dr. Ceylan, “Bebeklerde ve çocuklarda giysi kullanımıyla korunma ön planda olmalıdır. 6 aya kadar olan dönemde herhangi bir koruyucu ürün önermiyoruz. 6 ay – 2 yaş aralığında titanyum oksit ve çinko oksit gibi içeriklere sahip fiziksel ürünlerin, 2 yaştan sonra da kimyasal ürünleri kullanmaya başlayabiliriz. Ancak giysilerle korunmayı daha ön planda tutmalıyız” dedi. Prof. Dr. Ceylan, güneş kremlerinin güneşe çıkmadan yarım saat önce sürülmesi ve 2-3 saat aralıklarla da yenilenmesi gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Ceylan, koruyucu kullanmadan güneş ışınlarına maruz kalınması ile ilgili olarak, “Güneş yanığıyla karşılaştığımız zaman ilk etapta soğuk suyla ıslak kompres yapabiliriz. Yara bütünlüğünü sağlayıcı kremler ve nemlendiriciler kullanılabilir. Ancak daha şiddetli ve yaygın güneş yanıklarında  en kısa sürede bir dermatoloğa gidilmesi gerekiyor” dedi.

Deri kanserlerinin tüm kanserler içinde yüzde 35’lik bir orana sahip  olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ceylan, deri kanserlerinin yüzde 97’sinin melanom dışı kanserler olduğunu fakat daha tehlikelisinin yüzde 3’lük kısmı kapsayan melanom yani halk arasında “kara bela” olarak bilinen hastalık olduğunu ifade etti.

“Deri kanserleri 60 yaş üzerinde daha yaygın”

 Melanomların mevcut potansiyel benler dışında normal deriden de gelişebileceğini söyleyen Prof. Dr. Ceylan, “Deri kanserleri 60 yaş üzerinde daha yaygın. Kişinin mesleği de bu konuda çok önemli. Deri kanserleri özellikle güneşe çok fazla maruz kalan meslek gruplarında (çiftçi, denizci vs) ortaya çıkıyor. Kişinin açık tene ve açık göz rengine sahip olması kanser riskini arttırıyor. Çünki bu özelliklere sahip kişilerde güneşe karşı korunma direnci koyu tenliler kadar yüksek değil” dedi.

Prof. Dr. Ceylan, mevcut benlerde renk değişimi yanı sıra birden fazla renk özelliği, ben sınırlarının girintili çıkıntılı hale gelmesi ve herhangi bir sebep yokken kanama, kaşıntı ortaya çıkması, ben üzerinde çıkıntılı bir oluşum belirmesi gibi durumlarda benin mutlaka bir dermatolog tarafından incelenmesi gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Can Ceylan, güneşin zararlı etkilerine karşılık; D vitamini sentezinin bir kısmının güneşin etkisi ile deride gerçekleştiğini, psikolojik durumumuzu olumlu yönde etkilediğini ve bazı deri hastalıklarında olumlu etkilere sahip  olduğunu söyleyerek, güneşle ilişkimizin dengeli olması gerektiğini ve aşırı maruziyetin tehlikeli sonuçlara yol açabileceğinin akılda tutulması gerektiğini vurguladı.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.