Devlet Bahçeli'den TTB Merkez Konseyi'ne çağrı!

Devlet Bahçeli'den TTB Merkez Konseyi'ne çağrı!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

'TTB kapatılsın' çağrısını yineleyen Bahçeli, ''Bizim sorunumuz Türk Tabipler Birliği(TTB) merkez konseyine yuvalanmış bir avuç Türkiye düşmanıdır. Bizim hesabımız teröristlere övgüler düzen küçük bir azınlıkladır. Bu nedenle TTB kapatılsın diyorum. Hiç kimse öküz altında buzağı aramasın.'' dedi.

Bahçeli ayrıca, ''6-8 olaylarıyla ilgili soruşturmanın ucu nereye dayanıyorsa dayansın oraya kadar gidilmeli. CHP'nin övdüğü terörist Demirtaş bu olayların bir numaralı sorumlusudur. Hiç kimse demokrasi, insan hakları özgürlük, paravanına ardına saklanmasın'' dedi.

Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şu şekilde:

Sizleri hasretle selamlıyorum. Milletimin her güzel insanıyla en iyi dileklerimi paylaşıyorum. Yeni yasama yılının hayırlı olmasını diliyorum.

İnsanlık çok tehlikeli bir nusumetin tasavvufu altındadır. Yeni tip koronavirüs salgını siyasetten ekonomiye, sanattan spora, kısacası pek çok alanda olumsuz tesirlerini göstermekte. Artık insanoğlu farklı bir dünya tablosuyla karşı karşıya. Bize düşen sabır ve soğuk kanlılığımıza muhafaza etmek. Sağlık Bakanlığımızın ve Bilim Kurulumuzun riayet ettiği kurallara uymak hepimizin görevi olmalıdır. Hiçbir insanımızın hayatı tehlikeye atılmamalıdır.

Salgının ne zaman biteceği, nasıl bir dünyanın kapılarını açacağı meçhuldür. Türkiye bu badireyi Allah’ın inayetiyle en az hasarla atlatacaktır.  Bugüne kadar yapılanlar bundan sonrası için güven ermektedir. Sağlık bakanımız hastalıkla mücadele sürecini başarıyla sürdürmektedir. Sağlık Bakanlığımız ve donanımlı ekibi mücadele sürecini başarıyla yönetmektedir. Bilim Kurulumuz bazı çatlak seslere rağmen meseleye hakimdir ve bahse konu kurulun değerli üyeleri mesleklerinin ehlidir. İnanıyorum ki alınan güçlü tedbirler virüsün etkisini kıracaktır. 

Doktorlarımıza, hemşirelerimize, diğer bütün sağlık çalışanlarımıza çok şey borçluyuz. Virüsle kahramanca savaşan kardeşlerimizin hakkını ödeyebilmemiz mümkün değildir. Doktorlarımız özveriyle çalışmaktadır. Diğer çalışanlarımız ateşten gömlek giymişlerdir. Doktorlarımızı incitecek, motviasyoınlarını zedeleyecek morallarini zayıflatacak bırakınız bir sözümüzün olmasını bu vefasızlığı düşürecek veya ima edecek bir niyetin kafamızda belirmesi söz kıonusu değildir. 

"BİZİM SORUNUMUZ TTB MERKEZ KONSEYİ'NE YUVANLANMIŞ TÜRKİYE DÜŞMANLARIDIR"

Sağlık Bakanlığı'nın verileri üzerinde şüphe uyandırmaya çalışanlar, gerçeklerin saklandığını namertçe ileri sürenler bize göre yalan makineleridir. Bizim sorunumuz TTB Merkez Konseyi'ne yuvalanmış bir avuç Türkiye düşmanlarıdır. Bizim hesabımız teröristlere güzellemeler yapan, ödüller verenler, övgüler düzen küçük azınlıktadır.

Bu nedenle TTB kapatılsın diyorum. Hiç kimse niyet okuyuculuğuna heves etmesin. Bilhassa CHP Genel Başkanı ve sivri zekalı yöneticiler iftira tezgahını gitsinler başka kapılarda açsınlar. Son gelişmelerle sabittir ki, TTB başkanlığına kimin seçildiğine bu şahsın nasıl bir sicile maziye sahip olduğunu herkes görmüştür. Hükümet başarılı bir şekilde mücadele ederken gerçekleri çarpıtanlara, göz yumamazdım. Arı kovanına soktuğumuz çomak, kovan içinde saklanan CHP'ye değmiş, iyisinden kötüsüne diğer bütün siyasi yandaşlara değmiştir. 

"KILIÇDAROĞLU'NA TAVSİYEM..."

Doğruları eğip bükerek bizi doktorlarımızla kutuplaştırmak isteyen Kılıçdaroğlu'na tavsiyem en iyi yaptığı işte ustalanması... Mesela yeni bir iskambil destesi alarak, zilletin diğer ortaklarıyla masaya oturup birbirlerine hile yaparak ütmeleridir. Bizim kağıda küreğe ayıracak vaktimiz yok. Kılıçdaroğlu’nu ciddi bir siyaset adamı olmaya davet ediyorum. Eğer güldürü işine soyunmak istiyorsa durmasın ilerlesin.

AZERBAYCAN- ERMENİSTAN GERİLİMİ 

Ermenistan katil bir devlettir. Erivan yönetimi maşadır, emperyalizmin Güney Kafkasya'da oynatılan yılan başlı kuklasıdır. Dağlık Karabağ 30 yıllık kanayan bir yaraya dönüşmüştür. Ermenistan'ın yaptığı saldırıların uluslararası toplumun önünde vuku bulmuştur. Paşinyan isimli Soroz uşağını kışkırtanlar, silahlı saldırıya teşvik edenler gün yüzündedir. Paşinyan'ın pişman olacağı günler gelip çatmıştır. Nitekim o gün, bugündür. 

Terör devleti Ermenistan 30'a yakın sivili katletmiştir. Hocalı'da 613 soydaşımızın kanını akıtan, 1 milyon soydaşımızın evini barkını boşaltmasına sebep olan bunlardır. Azerbaycan'ın bundan sonra, işgal edilen toprakların azadlığını temin etmeden durması bize göre imkansızdır. Ya azadlık, aya tutsaklık, ya istiklal, ya izmihal... Gerçekten başka bir alternatif kalmamıştır. 

Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan'a geçmesi için duacı ve destekçiyiz. Bu gelişmeler karşısında Nahçıvan özerk cumhuriyetinin Azerbaycan cumhuriyetine ön şartsız katılması bir varoluş namusudur. Güç birleşmeli, Türk milleti tek yumruk olmalıdır.

'BU CHP'YE NE OLUYOR?'

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere bazı ülke ve uluslararası örgütlerin ateşkes çağrılarının boşuna olduğunu kaydeden Bahçeli, şöyle konuştu:

"Geçmişte yine aynı Konsey'in Ermenistan işgalinin sona ermesi, Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan'a iade edilmesi hakkındaki kararları ortadadır. Diğer yandan Macron'un Suriye'den intikal eden 300 cihatçının çatışma bölgesine getirildiğini söylemesi hayal mahsulüdür, şizofrenik bir yalandır.

Macron Türkiye'nin siyasi açıklamalarını not alıyormuş, varsın kanlı kalemiyle not alsın dursun, dileğim sorulacak hesabımızı yazmayı da asla unutmasın. Üstelik NATO'yu göreve davet ederek Türkiye'den izahat etmesi küstah bir taleptir. Kurdun boynu kalınsa, kendi işini kendi yaptığından dolayıdır. Türk milletinin hiç kimseye ihtiyacı yoktur.

Hadi Fransa'nın melun açıklamasını normal karşıladık diyelim, peki bu CHP'ye ne oluyor? Hangi çıkar odakları bu CHP'yi kontrol ediyor? Kimler bu CHP'nin tarlasını sürüyor? Türkiye'nin Azerbaycan'a silah yardımı yaptığını, milis ya da cihatçı grupları bölgeye aktardığını kaygılı bir üslupla söyleyen CHP'nin Dış Politika Başdanışmanı ve eski Bakü Büyükelçisi'ne ne diyelim?

Bu sefil sefirin sözlerini neye yoralım, nasıl yorumlayalım? CHP yönetimine sesleniyorum; bir kez olsun kalbiniz milletle çarpsın, bir kez olsun siyasetiniz soydaşlarımızın sesine ses olsun. CHP Genel Başkanı ya çevresindekilere ayar vermeli hatta kulaklarını çekmeli ya da tarafını belli ederek Paşinyan'ı kucaklamak maksadıyla kollarını açıp yeni bir yürüyüşe başlamalıdır."

KOBANİ OLAYLARI SORUŞTURMASI

İç işgal cephesi de Türkiye'nin kuyusu kazmak için seri nifak üretimindedir. 2013 yılında Gezi olaylarıyla denediler olmadı. 2014 yılında 6-8 Ekim olaylarıyla denediler olmadı. 2016 yılında 25  Temmuz FETÖ darbe girişimiyle denediler olmadı. Olmadı, olmayacak, başaramayacaklar. Türk milletine diz çöktüremeyecekler. Türkiye'yi teslim alamaycaklar. İşgalcilerin karşısına Ağrı Dağı gibi dikilip alayını birden besmele duymş şeytana çevireceğiz.

6-8 olaylarıyla ilgili soruşturmanın ucu nereye dayanıyorsa dayansın oraya kadar gidilmeli. 35 ilimizde, 68 ilçemizde halkı sokağa döken 53 kişinin ölümüne neden olan bölücü alçaklara en ağır ceza verilmelidir. 212 okul binası, 3 bin iş yeri, 263 kamu binası, 190 banka, 75 PTT şubesi, 80 siyasi parti binası, 340 sviil otomobil, 216 resmi otomobil, 30 dernek binası 6-8 Ekim istila girişiminde kulanılamaz hale geldi.

"TERÖRİST DEMİRTAŞ BU OLAYLARIN BİR NUMARALI SORUMLUSUDUR"

Kobane bahanesiyle Türkiye'yi yakıp yıkıyanlara talimat Kandil'den verilmişti. CHP'nin övdüğü İP'in değer verdiği terörist Demirtaş bu olayların bir numaralı sorumlusudur. Hiçkimse demokrasi, insan hakları özgürlük, paravanına ardına saklanmasın. Hainleri destekçilerini Türkiye'yi bölme  ve işgal planı yapan ve bunu da piyonlarına talimatlandıran müstevlileri izleyecek hiçbir kamuflaj ve maske yoktur. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.