Dijital reşitlik yaşı kaç olmalı?

Dijital reşitlik yaşı kaç olmalı?

Sosyal medyanın çocuklar tarafından çok yoğun şekilde kullanılmasının beraberinde birçok sakıncaları da getirdiğine dikkat çeken uzmanlar, dijital reşitlik kavramının altını çiziyor.

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik bölümünden Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, dijital reşitlik konusunda değerlendirmede bulundu.

Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, UNICEF’in 2017 yılında yayınladığı “Dünya Çocuklarının Durumu 2017: Dijital Bir Dünyada Çocuklar” başlıklı raporda da belirtildiği gibi her çocuğun dijital mecraların getirilerinden eşit bir şekilde faydalanabilmesi, tehditlerinden de sakınarak kendilerini koruyabilmesi gerektiğini belirterek “Çocukların sosyal medyaya katılımı, kendini ifade edebilme olanağının olması gibi hakları çeşitli ülkelerde ‘Dijital Reşitlik Yaşı’ politikası kapsamında sağlanıyor. Belçika, Danimarka, Estonya, Finlandiya ve Birleşik Krallık gibi ülkelerde dijital reşitlik yaşı 13; Almanya, Macaristan, İrlanda ve Romanya gibi ülkelerde ise 16 kabul ediliyor. Fakat belirli ülkelerin standartlaştırma çalışması olsa da uluslararası düzeyde belirli bir standardı henüz yok. Buna göre, dijital reşitlik yaşının en az 13 olduğu kabul edildiğinde, daha küçük yaştaki çocukların dijital medya kullanımı ve buna yönelik kontrol ve denetimlerinin sağlanması ebeveynlerinin sorumluluğundadır” diye konuştu.

1665394148-doc-dr-aylin-tutgun-unal.jpg

"DİJİTAL MECRALAR DİKKAT ÇEKİCİ UNSURLAR BARINDIRMAKTADIR"

Dijital medyanın çocuklar açısından dikkat çekici unsurlar barındırdığını kaydeden Doç. Dr. Ünal, “Hareketli görüntüler, fotoğraflar, videolar özellikle sosyal medya gibi etkileşimli dijital mecralarda ilgi çekmektedir. Dikkat çekme aynı zamanda eğitimin bir parçasıdır. Öğrenme dikkatle başlar ve ilgi, güven, tatmin aşamaları ile kalıcı hale gelir. Buna ARCS (Attention-Relevance-Confidence-Satisfaction) motivasyon modeli de diyoruz. Bir içeriğe dikkat çekmek ve onu kalıcı hale getirmek bu şekilde mümkün oluyor. Dikkat sağlanamadığında görülen ya da işitilen şeyler kısa süreli bellekte kalıyor, kalıcı belleğe ulaşmadan bir süre sonra unutuluyor. Dolayısıyla dikkat çekici unsurları barındıran dijital mecraların çocuk ve yetişkinlerin öğrenmesinde işe katılması önemlidir” dedi.

SOSYAL MEDYA İÇİN STANDARDİZASYON ÇALIŞMALARINA İHTİYAÇ VAR

Eğer yararlı kullanıma kavuşursa sosyal medyanın akılda kalıcı unsurların işe katılmasıyla eğitim amaçlı kullanılabileceğini ifade eden Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Haber takibi, eğitsel içeriklere ulaşma, ulaşılması günlük hayatta zor ya da mümkün olmayan uzaktaki kişilerle iletişim kurma ve hatta dil öğrenimi gibi pek çok avantajı vardır. Bu mecraların olumlu yanlarından yararlanabilmek için tabi dijital medya okuryazarlığı becerilerine sahip olmak gereklidir. Özellikle çocuklar açısından tehdit edici yanları düşünüldüğünde, kullanım yaşı gibi belirli standardizasyon çalışmalarına ihtiyaç olduğu ortaya çıkmaktadır” dedi.

20221010-dijital-resitlik-yasi-kac-olmali-540171-5cfea9d0259134e0bea5.jpg

MEDYA OKURYAZARLIĞI BECERİLERİ

Çocukların bilişim teknolojileri ile karşılaşması ve deneyimlemesi ailelerin kontrolünde olduğundan ebeveynlerin dijital medya okuryazarlığı becerilerine sahip olmasının da önemine değinen Ünal, “Bu becerilerin çocuğa ilk aktarıcısı ebeveynleridir. Dijital medya okuryazarlığı kapsamındaki; dijital medya kullanım süresi, doğru bilginin teyit edilmesi, dezenformasyondan korunma, sahte hesapları fark etme, içeriklerin uygun bir şekilde seçilmesi ve yayınlanması, etik kurallara uyma, duygusal yayılıma dikkat etme ve olumsuz içeriklerden korunma gibi birtakım becerilere her yaştan bireyin sahip olması beklenmektedir” dedi.

DİJİTAL MEDYA OLANAKLARINDAN MAHRUM BIRAKMAK DOĞRU DEĞİL!

Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, sözlerini “Eğer dijital reşitlik yaşı ve bununla ilgili politikalar belirlenirse çocukların dijital medya olanaklarından faydalanabilmesi sağlanabilir. İlköğretim müfredatında ye alan Bilişim Teknolojileri dersinde dijital medya okuryazarlığı becerileri kazanımı hedeflenirse çocukların dijital medya kullanım sorumluluğunu almalarına hazırlık yapılabilir. Dijital Reşitlik Yaşı ise, ülkemizde yasal çerçeve ile belirlenebilir ve bu konuda ancak uygulanabilir politikalar sağlanırsa ve kültürel yayılım için bilgilendirme çalışmaları yaygınlaştırılırsa çocukların dijital medya mecralarından sağlıklı bir şekilde yararlanabilmesi mümkün olacaktır” ifadeleri ile tamamladı.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.