Dikkat! Her beş kişiden birinde Karaciğer yağlanması var!

Dikkat! Her beş kişiden birinde Karaciğer yağlanması var!

Dahiliye Uzmanı Dr. Beyhan Baltacı, karaciğer yağlanmasının Türkiye’de her 5 kişiden birinde görüldüğünü, obezite, insülin direnci, hareketsizlik, beslenme bozukluklarından ileri geldiğini söyledi.

Konya Hospital Dahiliye Uzmanı Dr. Beyhan Baltacı, karaciğer yağlanması hakkında bilgi verdi. Türkiye’de her beş kişiden birinde bu rahatsızlığın görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Baltacı, “Kilo fazlalığı, şeker hastalığı, hızlı kilo alıp verme, alkol kullanımı, bazı genetik hastalığı olan kişilerde karaciğer yağlanması fazla görülmektedir. Karaciğer yağlanması, karaciğer hücrelerinde yağ damlacıklarının birikmesiyle yani karaciğerin kendi ağırlığının yüzde 5’den fazla yağ içermesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Karaciğerde yağ birikmesinin yanı sıra karaciğerde sertleşme neticesinde siroza kadar gidebilmektedir. Karaciğer yağlanması obezite, insülin direnci, hareketsizlik, beslenme bozukluklarından ileri gelmektedir. Önümüzdeki yıllarda yapılacak karaciğer nakillerinin çoğu karaciğerde yağlanma ve buna bağlı karaciğer sirozundan kaynaklanan karaciğer yetmezliğinden yapılacağı öngörülmektedir” dedi. 

“Karaciğer testlerinde yükseklik tespit edilen hastalar 3-6 aylık sürelerle takip edilir” 

Karaciğer yağlanması olan kişilerde, halsizlik, bitkinlik, sağ üst karında ağrı, dolgunluk ve karaciğer testlerinde yükseklik görülebileceğini ifade eden Dr. Baltacı, “Hastalığın tanısında en sık ultrasonografi kullanılır. Ultrasonografide karaciğerde yağlanma tespit edilen hastalarda, karaciğer testleri ve insülin direncine bakılır. Karaciğer testlerinde yükseklik tespit edilen hastalar 3-6 aylık sürelerle takip edilir. Karaciğerde yağlanma ilerleyip, fibrosis ve sonunda sirotik sürece geçip geçmediği en iyi biyopsi ile anlaşılır ve takip edilir. Biyopsi sonucuna göre tedavi planlanır, takip edilir” şeklinde konuştu. 

Karaciğerdeki yağlanmadan korunabilmek için en iyi yöntemlerin diyet, spor, ideal kilo, insülin direncinin azaltılması ve günlük kalori alımının azaltılması olduğunu dile getiren Dr. Baltacı, “Trigliseriden fakir diyet, bol sebze tüketimi, glisemik indeksi düşük gıdalar tüketilmesi, ayda en fazla 3 kilogram verilmesinin hedeflenmesi, paketli, hazır gıdalardan kaçınılması, sucuk, sosis, sakatatlarının tüketiminin kısıtlanması, alkolden uzak durulması, kontrollü bal tüketimi, enginar tüketiminin artırılması, haftada en az 150 dakika tempolu yürüyüş yapılması da karaciğer yağlanmasından korunmanın yöntemlerindendir. Medikal tedavide ise Ursedeoksikolikasit, Pioglitazon, Metformin, Orlistat, Probiyotikler, Ataorvastatin, Omega 3 yağ asitleri, E vitamini, N-asetilsistein kullanılmaktadır. Yıllık takip ve kontrollerle kendimizi yakından tanıyarak, erken teşhis ve tedavi ile karaciğer yağlanmasının önüne geçip daha ileri aşama olan siroz ilerlemesini engelleyebiliriz” ifadelerini kullandı. 
 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.