Dikkat! Sandığımızın aksine öldürüyorlar

Dikkat! Sandığımızın aksine öldürüyorlar

Faydalı diye severek tükettiğimiz birçok besinin vücuda özellikle beyin gelişimine zarar verdiği  ortaya çıktı. 

Yapılan son araştırmalara göre tükettiğimiz besinler; beyin ve hafızanın yanında psikolojiyi de direkt etkiliyor. Besinlerde bulunan zararlı maddelerin ve metallerin olması gerekenden fazla tüketilmesi beyin sağlığını olumsuz etkiliyor. İşte madde madde beyin sağlığını olumsuz etkileyen besinler...

Yeni bir araştırmaya göre; yağlı ve şekerli bir diyet sadece dört gün içinde hafızanıza, dikkatinize ve ruh halinize zarar verebilir. Nöroloji Akademisi tarafından yapılan araştırmaya göre; yağlı ve şekerli gıdalar zararlı, öyle ki dört gün içinde hafızaya zarar verebiliyor. Çalışmada, 4 gün boyunca kahvaltıda yüksek yağlı ve şekerli yiyen katılımcıların verileri incelendi. Yağ ve şeker içeren beslenme programının kişinin düşünme ve hatırlama gibi becerilerini kötü yönde etkileyerek bilişsel sağlığını bozduğu belirlendi. Oxford Üniversitesi'nde yapılan başka bir deney ise, yüksek yağlı diyetin beş gün boyunca tüketildiğinde, dikkat ve hafıza fonksiyonunun yanı sıra ruh hali değişimlerine de yol açtığını gösterdi.

Aşırı kilolu olmak, pek çok kişi için sadece kendisine uygun kıyafetler bulma mücadelesi değil. Aşırı kilo, tüm vücudu etkileyen bir gerçek. Kalp krizi ve diyabet görülme olasılığı bu kişilerde oldukça fazla. Ancak uzmanlara göre bu açıklama, ince insanların rahat bir nefes alabileceği anlamına gelmiyor. Hem Circulation hem de Lancet dergisinde yayınlanan araştırmaya göre; sağlıklı bir görünüm, sağlıklı bir bedene sahip olduğunuz anlamına gelmiyor. Eğer zayıfsanız ama yine de sağlıksız bir diyetiniz varsa ve egzersiz yapmaktan kaçınıyorsanız hala kanser, kalp krizi ve diyabet riski altındasınız. Eatthis.com insan sağlığına zarar veren 30 ürünü açıkladı. Açıkladığı 30 besinin yanı sıra, ürünlerin içindeki zararlı maddeleri de belirtti.

Mikrodalga patlamış mısırı zararlı içerik: Trans yağlar

Trans yağ kanımızda bulunan "HDL" adı verilen iyi kolesterolü düşürürken, "LDL" adı verilen kötü kolesterolün artmasına neden olur. Bu durum kalp krizi riskini artırır.

Tavuk nugget zararlı içerik: Digliserid, Red #40 (gıda boyası), karajenan

Gıda boyasının özellikler çocuklarda öğrenme yetilerine olumsuz etkisi olduğu ve hafızayı etkilediği ortaya koyulmuştur. Aşırı kullanılan gıda boyalarının DNA'nın yapısını bozduğu, dolayısıyla genetik bozulmalara yol açtığı ortaya çıkmıştır.

İşlenmiş et, zararlı içerik: Nitrat, aşırı tuz

Çocuklar üzerinde yapılan bir çalışma sonucunda, 105 mg (litre başına) nitrat içeren sudan içen bireylerin 8 mg nitrat içeren sudan içenlere nazaran, görsel ve işitsel uyaranlara yanıt olarak ortaya çıkan şartlı motor reflekslerinde yavaşlama gözlemlenmiştir.

Aşırı yağda kızartılmış yiyecekler, zararlı içerik: Hidrojenize yağ

Trans yağ asidi içeren gıdalar da kolesterolü yükseltir. Bu yağ çeşidi özellikle hidrojene nebati yağlarda bunur. Bilindiği gibi sıvı bitkisel yağlar hidrojenizasyon işleminde geçirilerek katı yağ haline getirilir. Trans yağ asitleri bu işlem sırasında oluşur ve ayçiçek yağı gibi başta zararsız bir bitkisel yağı zararlı bir hale getirir. Beslenme uzmanları; trans yağların kalp ve damar hastalıklarını tetiklediğini, aynı zamanda kansere yol açma riski taşıdıklarını belirtiyor.

Beyaz un, zararlı içerik: Klor dioksit

Beyaz ekmek, vücut Ph'ını düşüren yani vücudu asidik hale getiren bir besin. Bilindiği gibi vücut Ph'ı bir miktar alkali karakterdedir. Bu değer ( Yaklaşık 8 değeri ) ne kadar düşerse vücutta bir takım anormallikler ortaya çıkmakta, kilo alımı kolaylaşmakta, vücut daha hızlı yağlanmaktadır.

Cips, zararlı içerik: Monosodyum glutamat

Monosodyum glutamat gıdalarda genellikle lezzet arttırıcı olarak kullanılmaktadır. Bu madde vücuda alındığında tükürük bezleri salgısını etkileyerek tükürük salgısını arttırır. Böylece gıdanın lezzet özellikleri artar tüketen de daha hızlı ve daha sık yeme isteği uyanır. MSG bir bakıma nörotoksindir. Yani sinir hücrelerine zarar vermektedir. Bu yüzden merkezi sinir sistemini tahribata uğratarak alzheimer, parkinson ve epilepsi gibi hastalıklara neden olabilmektedir.

Tatlandırıcı, zararlı içerik: Sukraloz

Yapılan araştırmalarda hormonal sistem dengesini bozduğu söylenmektedir.Yağ yakıcı hormon olan leptin sistemini bozmaktadır.İlerde meydana gelecek olan kilo sorunlarının sebebi olarak gösterilebilir.Çünkü vücudun tanıdığı bir şeker çeşidi değildir.

Beyaz şeker

Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan obezitenin temel nedeni, aşırı şeker tüketmek. Yapılan çalışmalar açıkça gösteriyor ki fazla miktarlarda ve devamlı olarak şeker tüketildiğinde karaciğer şekerin bileşeni olan fruktozu yağ olarak depoluyor. Bunun sonucunda da özellikle bel çevresinde yağlanma hızla artıyor.

Şekerlemeler, zararlı içerik: Yapay boya, fazla şeker, doymuş yağ

Sentetik gıda renkleri, yiyeceklerin görsel açıdan çekici görünmesi ve daha fazla iştah açıcı görünmesi için katkı maddesi olarak yaygınca kullanılır. Yaygın olarak kullanılan yiyecek renklerinin bazıları Yeşil, Kırmızı, Turuncu vb. renklerdir. DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu), sentetik gıda renklerinin kullanımı ile ilişkilendirilmiştir.

Kahve kreması, zararlı içerik: Titanyum dioksit, trans yağlar ve şeker

Beyaz un, sofra tuzu, şeker, sakız, diş macunu, sabun, deterjanlar, kimyasal ilaçlar, vitamin hapları, şekerleme, karbonat, kabartma tozu gibi ürünlerde titanyum dioksit kullanılmaktadır. Işığı yansıtıcılık, beyazlık ve kapatıcılık gibi özelliklere sahip olmasından boya sanayinde ve beyazlaştırıcı, kalınlaştırıcı, güneş ışığını kesme özelliğine sahip kozmetiklerde kullanılmaktadırlar.

Sosisli sandviç, zararlı içerik: Yüksek tuz, Orange B (gıda boyası)

Çocuklarda obezite, erkek ergenlik, göz bozukluğu ve psikolojik bozukluklara yol açan sosis için kadınlarda rahim ve meme kanseri riskini 3 katına çıkardığını bilimsel veriler ışığında görebilmek mümkündür. Tüm bu sebeplere bağlı olarak sosis ve benzeri gıdalardan uzak durmanın ömrünüzün daha uzun ve sağlıklı olması bakımından öneme sahip olduğunu söyleyebilmek mümkündür.

Dondurulmuş balık ve deniz ürünleri, zararlı içerik: Tert-bütilhidrokinon

Dondurulmuş balık tüketirken lezzet açısından çok bir fark olmamakla birlikte balığın çözülüp tekrar dondurulmasını önlemek en temel nokta. Dondurulmuş balığı çözdükten sonra tekrar dondurmak veya uzun süre bekletmek içerisinde zararlı bakteriler üremesine neden oluyor. Bu sebeple dondurulmuş balık tüketirken bu noktaya dikkat etmek önemli. Diğer yiyecekeler ise;

  • Margarin, zararlı içerik: Potasyum sorbat, trans yağ, soya yağı, gıda boyası
  • Şekerli kahvaltılık gevrek, zararlı içerik: İşlenmiş karbonhidrat ve şeker.
  • Hazır Turşu, zararlı içerik: Yüksek tuz ve potasyum benzoat (koruyucu katkı madde)
  • Hindi, zararlı içerik: Arsenik
  • İşlenmiş somon, zararlı içerik: PCB (Poliklorlu bifenil)
  • Muffin, zararlı içerik: Soya yağı, yüksek fruktozlu mısır şurubu ve trans yağlar
  • Yapay çikolatayla kaplanmış gıdalar, zararlı içerik: Polisorbat 60
  • Sağlıksız şartlarda kurutulmuş meyve, zararlı içerik: Sülfit
  • Pankek şurubu, zararlı içerik: Yüksek fruktozlu mısır şurubu
  • Endüstriyel şartlarda üretilmiş dondurma, zararlı içerik: Soya yağı, titanyum dioksit, yapay renklendirici
  • Salata sosu, zararlı içerik: Sodyum karboksimetil selüloz
  • Granola bar, zararlı içerik: Şeker, mısır şurubu, sorbitol (yapay tatlandırıcı), soya yağı ve BHT
  • Konserve çorba, zararlı içerik: Monosodyum glutamat
  • Bulyon küpleri, zararlı içerik: Monosodyum glutamat
  • Dondurulmuş ara sıcak, zararlı içerik: Sodyum, trans yağlar
  • Jöle, zararlı içerik: Şeker, gıda boyası ve pektin
  • Paketlenmiş smoothie, zararlı içerik: Fruktoz, ksantan sakızı
  • Sporcu içeceği, zararlı içerik: Yapay boya, ağaç reçinesi

Son yılların en önemli tartışma konularından biri olan metallerin vücudumuz ve özellikle beynimiz üzerindeki olumsuz etkilerini Diyetisyen Emre Uzun ayrıntılı bir şekilde anlattı. Diyetisyen Emre Uzun'un metal tahribatına karşı iki tarif verdi... Vücut sağlığımız için demir, bakır ve çinkoya ihtiyaç duyarız. Kalbimiz bu metaller sayesinde düzenli çalışır, diş ve kemik yapımız, kas fonksiyonlarımız, üreme ve dolaşım sistemimiz, hücre gelişimimiz de demir, bakır, çinko gibi mikro besin ögeleriyle sağlıklı çalışır. Bu metalleri fazla almak ise vücutta toksik etki yaratır ve beynimizi olumsuz etkiler.

DEMİR

Yetişkinlerin günlük demir ihtiyacı 9 mg'dır. Vücutta kırmızı kan hücrelerine rengini veren, oksijen taşınmasını sağlayan ve gerçekte bir protein türü olan hemoglobin içinde yer alır. Hemoglobin düzeyi ile bilişsel işlev arasındaki ilişki ise önemli. Buna göre hemoglobin seviyesi yeterliyse kişi bilişsel testlerde iyi performans gösteriyor.

İşte yüksek miktarda demir bulunduran besinler...
Ayrıca vücut, alınan fazla demiri atamadığı için dokularda ve organlarda birikmeye başlıyor. Ortaya çıkan da yorgunluk, güçsüzlük, ağrı ile kendini gösteren kalp hastalığı, diyabet, karaciğer hasarı hatta arterit olabiliyor.

BAKIR

Yetişkinler günde 900 mcg (mikrogram) bakıra ihtiyaç duyar. Tahıllar ve diğer sebzelerde orta miktarda; süt ve taze meyvelerde ise çok az miktarda bulunan bakır sakatatlar, etler, susam, kuru baklagillerle birlikte aşağıdaki besinlerde de yüksek miktarda bulunur.
Bakır, vücudumuzdaki bazı enzimler için gereklidir. Ancak bakır oksitlenebildiği yani paslanabildiği için tehlikeli... Fazla alınan bakır da vücut içinde oksitlenerek serbest radikallerin, yani yıkıcı oksijen moleküllerinin üretimini başlatabiliyor. Bu da beyin hücrelerine zarar verip yaşlanmayı hızlandırıyor.
Sinir sistemi, öğrenme süreci, beyin ve hafıza üzerine toksik etkilere yol açabiliyor, kişiyi Alzheimer'a açık hale getiriyor. Tıpkı demirdeki gibi: Normalden azsa sorun var ama normalden yüksekse çok daha büyük bir sorun var!

ÇİNKO

Yetişkinlerin günlük çinko ihtiyacı 3 mg... Sakatatlar, etler, balık, gibi besinlerin yanı sıra fazlaca bulunduğu besinler: Badem içi, kabak çekirdeği, Buğday reuşeymi, ceviz, peynir, 
Beyin hücreleri birbiriyle iletişim kurmak için çinkoyu kullanıyorlar ancak fazla alınan çinko hem toksik hale geliyor hem de beyinde plak oluşumuna zemin hazırlıyor.

METALLERİ NEREDEN ALIYORUZ? NASIL KORUNURUZ?

Su tesisatları: Evimize suyu taşıyan boruların bakır ve pirinç ile döşenmesi, bunların paslanıp içme sularına bakır ve çok daha farklı metaller geçirmesine neden olabiliyor. Biz musluktan akan suyun hijyenik olup olmadığına dikkat ederken bu detayı atlıyoruz. En iyisi emin değilseniz damacana suyu kullanmak!
Demir ve bakır mutfak eşyaları: Bu tür tencere tava vb. içinde yapılan yemeklere bir miktar metal geçerek vücuda alınabiliyor. Bakır tavalar, cezveler; demir biftek tavaları vb. bunlara örnek... En iyisi çelik, borcam, seramik pişirme kapları kullanmak.

Multivitaminler: Pek çok multivitaminde demir, bakır ve çinko yer alıyor ve çoğu da günlük demir, bakır ve çinko ihtiyacımızın tamamını hatta daha fazlasını karşılayabilecek seviyede... Multivitamin alacağınız zaman en doğrusu hangi metalleri içerdiğini kontrol etmek, mümkünse içerisinde metal bulunmayanlarını almak...

İşlenmiş gıdalar: Öyle ya da böyle işlemden geçmiş tüm gıda maddelerinde metaller bulunabilir. Örneğin kahvaltılık gevreklerde. meyve sularında, fermente gıdalarda... Bu gıdalar, günlük gereksinimden çok daha fazla metalin vücudumuza girme sebebidir. Yapmanız gereken, işlenmiş ürünler alacağınız zaman etiketlerinde yazan bileşenleri incelemek...

Sakatatlar: Dalak, ciğer gibi organ etleri ve kabuklu deniz ürünleri (ıstakoz, yengeç vb.) çok fazla miktarda metal içerir. Bu da vücudun ihtiyacı olandan çok daha fazla demir gibi metallerin vücuda alınmasına, sonrasında da toksik etkilere sebep olur. En doğrusu sebze tüketimini artırmak ve yeşil yapraklı sebzelerle kuru baklagillere yönelmek...

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.