Dilara Altınkan, koronanın etkileri konusunda açıklama yaptı

Dilara Altınkan, koronanın etkileri konusunda açıklama yaptı

Corona virüsü binlerce insanın canına mal olurken, durumun sosyolojik etkileri de gün yüzüne çıkmaya başladı. 

Koronavirüs salgını nedeniyle evden çalışmak zorunda kalan, işinden ayrılan veya sosyal mesafe nedeniyle  dışarıda daha az vakit geçiren çiftler arasında ilişki krizi baş göstermeye başladı. Yapılan bir araştırmaya göre, Çin’de karantina uygulamasının bittiği Xi’an kentinde çok fazla boşanma talebi bulunuyor; resmi dairelerin açılması ile beraber boşanma dosyaları yığılmaya başlamış durumda.  İnsanların pandemi nedeniyle kendilerini tecrit edilmiş gibi hissettiklerini ve yaşanan stresin evlilik ilişkilerine de yansıdığını söyleyen Koçluk merkezi Kurucusu Dilara Altınkan, durumun soğukkanlılıkla yönetilmesi gerektiğini ifade etti.

Yoğun stres ve gelecek kaygısı altındayken alınan kararların sağlıklı olamayacağını ve son pişmanlığın fayda etmeyeceğini dile getiren Altınkan şunları söyledi: “ Çin’den yayılan ve ardından neredeyse tüm Dünya’yı etkisi altına alan corona virüsünü pek anlamadık. Belki yeterince ciddiye almadık ve sonunda başımıza neler geldi. Yine Çin’den yeni bir tehlike çanları bizlere bu sefer de ilişkiler ile ilgili bir mesaj veriyor olabilir. Bu sefer bu çan seslerini daha erken duymalı, dikkatli olmalı ve önlemlerimizi şimdiden almaya başlamalıyız. Bu nedenle eşlerin birbirleriyle daha çok paylaşım içinde olmaları ve kaliteli vakit geçirmeleri önem taşıyor “ diye konuştu. 

VAKTİNİZİ KALİTELİ VE DOĞRU KULLANIN

Yaşanan sıkıntıları aşmak için yapılması gerekenler hakkında bilgi veren Dilara Altınkan, “Birbirinizle kaliteli zaman geçirin. Çünkü ilişkiler birlikte geçirilen kaliteli zaman ile gelişir. Her anınızın tadını çıkarın. Birlikte geçirdiğiniz anlardan keyif alın. Beraber çeşitli aktiviteler yapın. Geçmişe değil şimdi ve geleceğe odaklanın. Olanı olduğu gibi kabul edip geleceğe odaklanın. Aslında tek gerçek şimdidir. Geçmişte ya da gelecekte olan şey ise zihnimiz. Anın tadını çıkarın. Karşınızdaki kişiyi doğru anladığınızdan emin olun.  Anladığınızdan emin olmak adına ona senin anlattığın şey ile benim anladığım şey aynı mı geribildirimini verin. Bu aşamanın ardından siz anlatın ve ardından ortak bir noktada anlaşın. Daha çok dinleyin.Ben değil biz olun. Çift olduğunuzu hatırlayın. Egonuzu rafa kaldırın. Ben dili ile ve davranış boyutunda iletişim kurun. Kişiyi değil davranışı eleştirin. Sen böylesin sen şöylesin yerine bana göre bu davranışın doğru değil mesajı verin. Mümkünse eleştiriyi ve sorguyu bırakın. Birbiriniz ile aynı zamanda yakın bir arkadaş olun. Çünkü sağlıklı ve uzun ilişkiler sağlam bir arkadaşlık temeline dayanır. Bu dönemde para ve borçlara çok odaklanmayın. Yapılan araştırmalar para ile ilişkinin uzunluğu ve tatmini üzerinde bir bağlantısı olmadığını göstermiş.

ÖZÜR DİLEMEK BİR ERDEMDİR

Çiftlerin en çok yaptığı hataların başında kendi yanlışlarını kabul etmemek ve özür dilememek geldiğini vurgulayan Altınkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Hata yaptıysanız özür dileyin. Çünkü özür dilemek bir erdemdir. Karşınızdaki kişi bir hata yaptıysa onu affedin. Affetmenin ne kadar önemli ve kolaylaştırıcı olduğunu kendinize sık sık hatırlatın. Öfkeyi bırakın. Birbirinizi olduğu gibi kabul edin. Birbirinizi değiştirmeye çalışmayın.  Bitti derseniz biter. Belirli bir süre ayrılık fikrini rafa kaldırın. Özellikle çocuklu ailelerin bu konuda daha hassas davranması gerekiyor. Hiç değilse bu kriz bitene kadar. Unutmayın son pişmanlık fayda etmez”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.