DOÇ.DR. UMUT RIZA GÜNDÜZ  KOVİD-19 VİRÜSÜ SORULARINI CEVAPLADI

 DOÇ.DR. UMUT RIZA GÜNDÜZ  KOVİD-19 VİRÜSÜ SORULARINI CEVAPLADI

Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen Kovid-19 virüs salgını tüm insanları etkisi altına alıyor. Gündemden düşmeyen salgın pek çok kaygıyı da beraberinde getiriyor. 

Medya Ege- Eylül Ayça KARAKUŞ - Yediden yetmişe herkesin aklında olan soruların cevaplarını Doç.Dr.Umut Rıza Gündüz’e Medya Ege'ye özel röportajımızda sordum. İşte merak edilen sorunların cevapları bu röportajda. Merhaba Umut Bey öncelikle tüm okuyucularımıza sizin adınıza bir bilgi vermek istiyorum. Korona virüs salgını sizin uzmanlık alanınızın dışında olmasına rağmen Medya Ege'nin ricası üzerine bu röportajı kabul ettiniz, Medya Ege'ye ayırdığınız zaman için teşekkür ederek sorularımı sormak istiyorum. 

1.Dünyayı kasıp kavuran Kovid-19 virüsü nedir ve Türkiye'de ilk kez Mart ayında tespit edilen virüs, salgın boyutuna nasıl geldi? 

Konunun uzmanı olmasamda dediğiniz gibi tüm dünyayı kasıp kavurduğu için ister istemez tüm tıp camiası gibi ben de korona virüs hakkında bilgi edinmek durumunda kaldım. Sonuçda İtalya ya da İspanya benzeri, salgın kontrol dışına çıkarsa uzmanlık alanlarımızdan bağımsız olarak, hekim kimliğimiz ile mücadeleye hazır olmalıyız. 

Kovid 19’un etkeni aslında korona virüs ailesinin hayvanlara ve insanlara bulaşabilen, yeni tespit edilen bir üyesi ve ilk kez 2019 sonunda tespit edildiği için Dünya Sağlık Örgütü tarafından Kovid-19 olarak isimlendirildi. 

En büyük problem bu virüsün, korona virüs ailesinin diğer üyelerine göre insanlar arasında çeşitli bulaş yollarıyla çok hızlı yayılması ve tabi yeni bir virüs olması. İlk kez Çin’de ortaya konulması nedeniyle tüm dünya Çin’den gelen ilk bilgiler ile virüs hakkında bilgi edinebildi. Yüksek bulaştırıcılığı ve halen etkili bir ilaç ya da aşı bulunamaması nedeniyle tüm dünyaya hızla yayıldı.

img-20200512-wa0030.jpg

2.    Herkes COVID-19 taşıyıcısı olabilir mi ve ilk belirtilileri nelerdir? 

Maalesef insanlara çok kolay bulaşıyor. İnsanlar arasında geçiş temel olarak öksürme, hapşırma ya da konuşma esnasında gözle görülmeyen damlacıklar yoluyla taşınma şeklinde oluyor, ayrıca bu virüs bulaştığı yüzeylerde uzun süre canlılığını koruyabiliyor. Dolayısıyla dokunduğunuz virüslü yüzeylerden virüsü kapıp yüzümüze gözümüze ellerimi sürdüğümüzde kendimize bulaştırmış oluyoruz. Bu ve benzeri durumlar nedeniyle çok hızlı yayılıyor.
 
Virüsü alan insanların çoğunluğu ya hiçbir belirti vermeden ya da hafif belirtilerle hastalığı atlatıyor. Bu durumun iyi yanı çoğunluk etkilenmiyor ya da hafif etkileniyor, kötü yanı ise hastalığı tespit edemiyoruz. Salgının kontrolü için en önemli anahtar hastaları tespit edip izolasyonu sağlamak olduğundan bu durum işleri zorlaştırıyor. 
Hastalıktan etkilenen insanlarda, en sık yüksek ateş, kuru öksürük, solunum sıkıntısı görülüyor ama tabi normal bir nezle ya da gripte görülen farklı belirtilerde rapor ediliyor. 

3.    İzolasyonu sağlamakla, hijyenimize özen göstermekle ve sağlıklı beslenmekle virüse karşı direncimizi koruyabilir miyiz? 

Henüz etkinliği ispatlanmış bir ilaç ya da aşı olmadığı için virüse karşı elimizdeki en önemli silahlar bunlar... Sosyal izolasyon mesafesini koruyarak virüsün bulaştırıcılığının önüne geçebiliriz. Özellikle bu dönem mecbur kalmadıkça kalabalık ortamlarda bulunmamak, mecburiyet durumunda ise maske-eldiven gibi kişisel koruyucu ekipman kullanmak şart.  Sağlıklı beslenmek, bol su içmek ve spor yapmak; vücudumuzun direncini yükseltmek ve immün sistemimizi güçlendirmek için alabileceğimiz en basit tedbirler arasında. Aslında bu sağlık ile ilgili tedbirleri, salgından virüsten bağımsız olarak sürekli uygulamak lazım...    

img-20200513-wa0021.jpg

4.    Salgın nedeniyle ameliyatlar iptal oldu diye biliyoruz. Hangi durumda hastalarınızı ameliyat ediyorsunuz ve ameliyat olan kişilere virüsle ilgili önerileriniz nedir? 

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde bu salgından etkilendi ve tabi bizde Sağlık Bakanlığımızın açıkladığı önlemlere uygun olarak normal ameliyatlarımızı iptal ettik. Bu süreçte sadece acil ameliyatları ve kanser hastalarımızın ameliyatlarını gerçekleştiriyoruz. Ameliyat öncesi hastalarımızı değerlendiriyoruz ve nezle grip benzeri semptomları olanların ameliyatlarını her şekilde öteliyoruz. Tabi ki bu dönem ameliyat etmek durumunda kaldığımız tüm hastalarımıza riski anlatıp, onamlarını alıyoruz. Ameliyat sonrası da viral salgın ile mücadele için uyguladığımız tüm tedbirleri aynen hatırlatıyoruz. Bu tedbirler, ameliyat sonrası vücut direnci düşen hastalarımızda daha bir önem kazanıyor.

5.    Kimlere korona virüsü testi yapılmalı? 

Hastalığın olası belirti/bulgularını gösteren ve salgının yayıldığı bölgelerden gelen ya da o bölgelerden insanlarla teması olan hastalara yapılması lazım. Sonuçda korona virüs tanısı konulan her hastanın izole edilmesi salgınla mücadelenin en önemli basamağı. Elimizde etkin bir ilaç olmadığı için izolasyon ve yakın takip çok büyük önem kazanıyor.

6.    Gelen kısıtlamalar ve ölen kişilerin sayısı arttıkça insanların psikolojisi bozuldu. Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde korona virüs salgınından etkilendi, özellikle ileri yaş ve kronik hastalığı olan insanlarımız daha fazla risk altında ve bazı ülkelerde %10’a varan hatta geçen ölüm oranları açıklandı. Tabi bu durum beraberinde toplumsal bir korku yarattı. Bu korku ve panik havasına eklenen sosyal izolasyon kuralları ile bazı insanlarımızın psikolojisi bozuldu. Bu tedbirlerin abartılması ve beraberinde gelen hastalık korkusu koronafobi olarak isimlendirilebilir. Öyle ki ilk ilan edilen sokağa çıkma yasağı ile bunu çok net gördük ve yaşadık. Elbette tedbir alıcaz ve çok dikkatli olucaz ama bu durumun psikolojimizi etkilemesine izin vermemeliyiz. Sonuçda kaygı ve korkunun kimseye faydası yok.

7.    Günlük Korona virüsü tablosu sağlık bakanlığı tarafından açıklanıyor. Açıklanan tabloya göre dünyadaki ülkeler arasında bizim başarımız nedir? 

Şu ana kadar açıklanan veriler ışığında Türkiye’nin Korona virüs mücadelesi çok iyi gidiyor diyebiliriz. Korona virüs salgınına bağlı ölüm oranı %2.5 civarında ve diğer ülkelerle kıyaslandığında daha iyi durumdayız. Artan test sayısına rağmen tanı konulan hasta sayısı azalıyor, benzer hasta sayısı açıklayan ülkelere göre, Nisan sonu itibarıyla çok daha iyi gidiyoruz. Yoğun bakım ve hasta yatağı kapasitemizi aşan kontrol dışına çıkmış bir salgın hali yok. Özetle sıkı tedbirlere devam edersek benzer hasta sayısına sahip ülkelere göre çok daha iyi atlatacağız bu salgını.
 
8.    Hiç şüphesiz siz değerli sağlıkçılar bu virüsün tam göbeğindesiniz. İlk günden beri gece gündüz sahada sizler varsınız. Sizler için bu sıradan bir hastalık değil elbette, peki sizler kendinizi bu virüse karşı nasıl koruyorsunuz? 

Tabi ki en riskli gurup sağlık personelleri ve daha öncelikli olarak, Enfeksiyon Hastalıkları Hekimleri, İç Hastalıkları Hekimleri ve Göğüs Hastalıkları Hekimleri, branşları gereği mücadelede ilk sıradalar. Kendimizi koruma noktasında kişisel koruyucu ekipmanlarımız önem kazanıyor ve tabi biz hekimler de tüm halkımıza önerilen kurallara uyarak salgın ile mücadele ediyoruz. Her muayenede, her müdahalede ya da ameliyatda mutlaka kişisel koruyucu ekipmanlarımızı kullanıyoruz.

9.    Son olarak neler söylemek istersiniz? 

Öncelikli olarak bu viral salgın ile en önde savaşan meslektaşlarım olmak üzere tüm sağlık personeline teşekkürlerimi sunuyorum. İnanın bana bu salgınla en ön saflarda mücadele eden meslektaşlarımın işi çok daha zor. Basından da takip ettiğiniz üzere bir çok sağlıkçımız evlerine gidemiyorlar. Bu salgının önüne geçebilmek için canla başla çalışıyorlar ki son dönem açıklanan rakamlar gayet başarılı bir şekilde gittiğimizi gösteriyor. Bize iletilen kurallara harfiyen uymak çok önemli ve son olarak, benim söyleyebileceğim en önemli şey tüm Türkiye’ye  #EvdeKal çağrısı yapmak olur. 

Bize zaman ayırdığı için değerli doktorumuz Umut Rıza Gündüz'e teşekkürlerimizi sunuyoruz. 

Daha güzel günler görebilmek için #EvindeKalTürkiye #SağlıcaklaKal 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.